Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Baydemir: Sağlanacak barış, Türkiye'yi model ülke yapar

Denizi ilk defa İzmir'de gördüğünü ve bu sebeple kentin kendisi için özel bir önemi olduğunu belirten Diyarbakır Belediye Başkanı Baydemir, 'Sağlanacak barış, türkiye'yi model ülke yapar' dedi

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-03-10 15:07:34

Baydemir: Sağlanacak barış, Türkiye'yi model ülke yapar


TIMETURK / Haber Merkezi

Merkezi İzmir'de bulunan Balkan Anadolu Derneği'nin düzenlediği iki günlük Diyarbakır programının bir kısmına katılan Diyarbakır Belediye Başkanı BDP 'li Osman Baydemir, barış ve çözüm sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu. Baydemir, "Sağlanacak barış, Türkiye 'ye sadece huzur getirmeyecek. Türkiye, Ortadoğu 'da model ülke misyonunu yakalamış olacak" dedi.

Balkan Anadolu Derneği, 'Mostar'dan Malabadi Köprüsü'ne Gönül Bağı' adıyla Diyarbakır'a bir gezi düzenledi. Programın bir bölümünü takip eden Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, yürütülen barış ve çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye Küçük Millet Meclisi (İkMM) oluşumunun 'İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu Diyarbakır'a, Diyarbakır'da bulunan sivil toplum kuruluşları (STK) ve Başkan da İzmir'e gitsin' önerisini, taraflar bilgilendirilmeden yapıldığı için eleştiren ve bunu ilişkin açıklamalar da yapan Baydemir, "Bir program yapılırken taraflar bilgilendirilmelidir. STK'larımız bu tür organizasyonları yaparken Küçük Millet Meclisi'ni kastediyorum, davet edilen partnerler ile ortak bir anlaşmayı sağlamalıdır" dedi.

Kentler arasında oluşturulan dostluk köprülerinin barış sürecine katkı sağlayacağını belirten Baydemir, şunları söyledi:

"30 yıllık çatışmanın duyguda yarattığı durumlar var. Bir farklılaşma ve kopma var. Bunları ortadan kaldırmak için insanlarımızı birbirimize yakınlaştırmak için kardeş kent projesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Tüm belediye başkanlarımızın barış sürecinde misafiri olmaktan onur duyarım. Yine tüm belediye başkanlarımızı bu süreçte ağırlamayı isterim. Bu duruşumuzun amacı bir belediye başkanımızı sıkıntı içine koymak ve emrivaki yapmak değildir. Bizim tarzımız bu değildir. Sayın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Hamlet oyununu İzmir'e getirdiğimizde salon tahsisinde bulunup, oyunu bizimle izlediler. Bu yüzden sıra bize geldi. Başkan Kocaoğlu'nu ve ekibini Diyarbakır'da ağırlama sırası bizdedir. Başkan Kocaoğlu bizi reddetmiş değildir. Bu tür programları yaparken dikkatli olunmalıdır. Bunlar önemli çalışmalardır. Önceden bu programların bilgilendirmesi yapılmalıdır. Bu programdan da 15 gün öncesinde haberimiz vardı. Bu programdan haberimiz olmasa ben Diyarbakır'da olamazdım."

Baydemir, tartışma ve dayatma algısının İKMM'nin tavrından kaynaklandığını söyledi. Bir önyargının olduğunu ifade eden Baydemir bunu kırmak için yerel yönetimlerin ortak platformda bir araya gelmesi gerektiğini söyledi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun kardeş şehir projesine olumlu baktığını belirten Baydemir, İzmir zeybeğini Diyarbakır'da, Diyarbakır halayını ise İzmir'de oynamak istediklerini belirtti.


İZMİR SİMGE BİR KENT 


Denizi ilk defa İzmir'de gördüğünü ve bu sebeple kentin kendisi için özel bir önemi olduğunu belirten Baydemir, şöyle devam etti:

"1973 yılında Diyarbakır sınırlarının dışına çıktığımda ilk soluğu İzmir'de almıştım. Denizi ilk İzmir'de gördüm. Tabiri caizse ilk 'çimmeyi' İzmir'de öğrendim. İzmir barış için çok önemli bir aktördür. Şüphesiz ki bu ülkede yaşayan tüm insanların barış için ve kardeşlik için yapacağı çok şey vardır. Ama İzmir simge bir kenttir. Tıpkı Diyarbakır gibi barışın çok önemli aktörlerindendir diye düşünüyorum. Herkesin kendine şunu sorması gerektiğini düşünüyorum; Nasıl olur da Çanakkale Savaşı'nda omuz omuza mücadele eden insanların torunları bir müddet sonra birbirlerine kurşun sıkar hale gelmiştir. Bu empatiyi tüm illerin vatandaşları yapabilirse bu mantıklı bir yanıt verebilirsek ve 70 yılda yapılan hataları görürsek, barışa kısa bir süre içinde ulaşabileceğiz. Kürt kardeşlerimizin istediği hiçbir hak hukuk, hiçbir Türk kardeşimizin hak ve hukukunu ortadan kaldırmıyor. Çıkıp 'Kürtçe eğitim olsun' demek 'Türkçe'nin alternatifi olsun' demek değil. Hiçbir Kürt kardeşimizin talebi hiçbir vatandaşımızın hakkını ortadan kaldırmadığı gibi onun hakkına zarar da vermiyor. Biz sadece bütün farklılıkların kendi dili, inancı ve kültürü ile bütünün bir parçası olmasını başarırsak, işte o zaman çağdaş demokrasi ve birlikte yaşamanın kapıları aralanmış olacaktır. Sağlanacak barış Türkiye'ye sadece huzur getirmeyecek. Türkiye, Ortadoğu'da model ülke misyonunu yakalamış olacak." (Ajanslar)


Haber Ara