Başbakan'ın işaret ettiği Afrikalı kadınlar yaşam mücadelesi veriyor
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Afrika ülkelerinde yaşayan kadınların yaşam koşulları ve haklarıyla ilgili sözleri, Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yapılan etkinlikler kapsamında yeniden gündeme geldi. Nijer, Bangladeş ve Mali gibi ülkelerdeki kadınla
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-03-09 11:08:57
Kadınlar gününde dünyanın her tarafında konunun önemine ilişkin etkinlikler yapıldı. Türkiye'de de farklı kuruluşlar kadın hakları, şiddetin önüne geçilmesi, farkındalık oluşturmak gibi konulara dikkat çekti. Ancak madalyonun diğer yüzündeki kadınlar dünyanın konuştuğu gündemlerin çok uzağında.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ankara'da Hak-İş Konfederasyonu'nun düzenlediği "Küresel Kadın Emeği Buluşması" isimli toplantıda Türkiye'deki kadınların gündemi ile Myanmar, Somali ve Filistin'deki kadınların çok farklı gündemlere sahip olduklarını belirtmişti. Erdoğan, "Oradaki kadınların doğum süt izni gibi sorunları yok. Hatta oradaki kadınların işsizlik diye bir sorunları bile yok. Oradaki kadınlar, şu anda hayatta kalma, var olma mücadelesi ile birlikte maruz kaldıkları acıya tahammül etme gibi sorunlarla karşı karşıyalar. Başlıklar değişmiş vaziyette. Sorunlar orada yer değiştirmiş vaziyette." değerlendirmesinde bulunmuştu.
Başbakan Erdoğan'ın dikkat çektiği bölgelerdeki kadınların durumları, bu ülkelere giden sağlık ekiplerinin izlenimlerine de yansıyor. Gönüllüler Gurubu tarafından Nijer'e gönderilen ve Başbakan Erdoğan'ın da bu ülkede ziyaret ederek destek verdiği sağlık ekibinde bulunan bir doktorun anlattıkları manzarayı gözler önüne serdi. Muhammet El Haji Yusuf isimli doktor, 9 yıldır Nijer'deki hastanelerde çalıştığını söyledi. Ülkedeki sağlık durumunun içeler acısı halini yakından gözlemleyen Yusuf, "Çalıştığım yer Nijer için büyük bir referans. Çünkü ülkede maalesef çok fazla ürolog yok. Ülke genelinde sadece 3 ürolog var ve bu 3 ürolog da bu hastanede çalışıyor." sözleriyle dikkat çekti.
Yusuf'un anlattığı durum, binlerce fistül (makat çevresinde oluşan ve bağırsaklara da sirayet eden bir hastalık) hastasının bulunduğu ülkedeki sağlık vahametini ortaya koyuyor. Yusuf, ülke nüfusunun artışıyla birlikte fistül hastalarının da katlanarak arttığını anlattı. Zamanında ve doğru müdahale yapıldığında tedavisi bulunan hastalıkla mücadele eden kadınların hem sosyal, hem de ailevi olarak dışlanmaları büyük sorun oluşturuyor. Dr. Yusuf, durumu anlatmak için, "Gelen hastalarda farklı türlerde fistül olabiliyor. Kimilerinin tedavisi ise çok basit. Diyebilirim ki gelen hastaların tedavisinde yüzde 90 başarıya ulaşıyoruz. Fakat bazı hastaların fistül hastalığı çok karmaşık. Çok kez ameliyat ve muayene ettiğimiz oluyor. Yılda 200-300 hastayı bu alanda tedavi edebiliyoruz. Ama Nijer'in genelinde Maladi, Zender, Tauva gibi başka hastanelerde de çok sayıda hasta bulunuyor.
Fistül hastası kadınlar, çocuk yaşta doğum yapmaya bağlı olarak bakımsızlık ve kötü koku nedeniyle eşleri tarafından çoğu zaman sokağa terk ediliyor.
Mali, Bangladeş gibi ülkelerde de durum farklı değil. Kırsal yaşam, kadın ve çocuklar için hayatta kalma mücadelesi anlamına geliyor. Özellikle içme suyu konusunda büyük sorunlar yaşanıyor. Türkiye'den giden Devlet Su İşleri, sivil toplum kuruşlarından Gönüllüler, İnsanı Yardım Vakfı, Yeryüzü Doktorları ve Kimse Yok Mu, gibi kuruluşların açtığı su kuyuları, bölge insanına adeta hayat veriyor. Dağıtılan yardımlarda kuyrukta bekleyen, su kuyularında sırtında ya da yanında bir kaç çocukla su almaya çalışan, ya da yardım kuruluşlarının sağlık kamplarında sırada bekleyenleri kadınların oluşturması Dünya Kadınlar Günü'nün en anlamlı fotoğrafını oluşturuyor.
SON VİDEO HABER
Haber Ara