Bozdağ: Koruyucu aile meselesini dert edindik (Özel)

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Avrupa'da Türk kökenli çocuklara el konulması meselesini dert edindiklerini söyledi. Cihan Haber Ajansı'na konuşan Bekir Bozdağ, çocukların Türk ailelerden genelde sübjektif değerlendirmelerle alındığına dikkat çekti. Bozdağ, çocukların gerçekten alınması gerektiği durumlarda da kimin yanına yerleştirileceği konusunda ailenin onayına başvurulmasını istedi. Çocuğun öz kültürüne göz ardı eden yetiştirme tarzının söz konusu olduğunu dile getiren Bozdağ, Türk kökenli vatandaşlara da koruyucu aile olmaları için çağrıda bulundu. Başbakan Yardımcısı Bozdağ, çocuklarından ayrı kalan ailelerle ilgili örnekler anlatılırken ise duygulandı.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ başta Almanya, Hollanda ve Belçika olmak üzere Avrupa'da çok sayıda Türk kökenli çocuğun ailelerinden alınıp koruyucu ailelere verilmesi meselesini yakından takip ettiklerini vurguladı. Bu konuyu der edindiklerini dile getiren Bozdağ, "Bir çocuğun anne babası ile birlikte büyümesi en doğal hakkıdır, bu hakkı devlet bile elinden alamaz. Devletin vazifesi; çocuğun anne kucağında, baba ocağında yetişmesini sağlamak." dedi. Aileden zorla çocuk alma uygulamasının olmaması gerektiğini muhataplarına da ifade ettiklerini belirten Bozdağ, "Böyle uygulamalar varsa her şartta takipçisi olacağız." dedi.

"KRİTERLER OBJEKTİF OLMALI"

Bu konudaki subjektif uygulamalara da dikkat çeken Bozdağ, şöyle devam etti: "Birtakım yanlı değerlendirmelerle, birtakım yanlış sonuçlar ortaya koyarak Türk toplumunun kabullerini, değerlerini bilmeden aileden alınan çocuklar var. Bu konudaki kriterler objektif olsun. Herkes bilsin ki, şu şartlar olursa çocuğum bende alınabilir. Her aileye farklı bir muamele olmasın. Hollandalıya hangi muamele yapılıyorsa Türke de aynı muamele yapılsın."

"AİLENİN ONAYI ALINMALI"

Çocuğuna ailede mağdursa; sağlığı ve geleceği tehdit altındaysa Türkiye'de de devletin denetimi altına alındığını hatırlatan Bozdağ, "O zaman zaten kimse buna itiraz etmez. Çocuk başka birine verilecekse bu durumda da ailenin onayının alınması lazım. Hollanda'da eşcinsel ailelere bakış normal olabilir. Ama Türk toplum yapısının, çocuğun böyle bir ailenin yanında barınmasını kabulü mümkün değil. Bunu izah da edemezsiniz, hiç kimse de kabul edemez. O yüzden ailelerin onayı fevkalade önemlidir. Ailelerin onayını esas alarak çocukların bakıcı ailelere verilmesini biz tavsiye ediyoruz." dedi.

"TÜRKLER KORUYUCU AİLE OLUP ÇOCUKLARIMIZA SAHİP ÇIKSIN"

Bozdağ Avrupa'daki Gençlik Eğitim Merkezleri ve Çocuk Esirgeme Kurumlarına Türk bakıcı aile sayısı hakkında yok denecek kadar az müracaat olduğunu bu nedenden dolayı çocukların başka ailelere verildiğine de dikkat çekti. Bozdağ "Bu yüzden Türk vatandaşlarımıza diyoruz ki lütfen önce çocuklarınıza sahip çıkın. Çocukların sizden alınmasına sebep olabilecek eylem ve söylemlerde bulunmayın. Alınma durumu olursa onlara bir başka kardeşin sahip çıkması için durumu uygun olanlar bakıcı aile için müracaat etmeli. O yavruların, bizim insanlarımızın ocağında büyümesi bizim için ve aile için daha önemlidir." ifadelerini kullandı.

Bakıcı ailenin çocuğu kedi öz kültüründen koparmadan yetiştirmesi gerektiğine dikkat çeken Bozdağ, "Gençlik dairelerinde bakılacaksa kendi kültür, dil, din ve aile değerlerini koruyan ve kollayan bir ortam içinde yetişmeleri son derece önem vermeliyiz. Buna önem verilmezse büyük bir hak ihlali oluyor. İster koruyucu aile ister gençlik dairesi çocuğun öz kültürünü göz ardı eden bir eğitim ve yetiştirme tavrını yapmaması lazım." vurgusunda bulundu.

"KEYFİ UYGULAMALARDAN BİZİ HABERDAR EDİN"

Beki Bozdağ, Avrupa genelindeki ülkelerde koruyucu aileye verilen Türk kökenli çocukların aileleri ile görüştürülmediklerine ve tehdit edildiklerine dair şikayet mektupların geldiğini belirterek bu durumu kabul etmenin mümkün olmadığını söyledi. Bozdağ "Bu çok büyük sorun. Bunların birbirini görmesi aynı ortamları paylaşması, diyalogların devam etmesi, çocuğun ailesi ile görüşmesi sıhhatli yetişmesi adına çok önemli. Ailelerin görüşmelerinin düzenli olması çok önemli. Uygulamada yöneticilerin tavrına göre sıkıntılar oluyor. Türkiye olarak bu sıkıntıların üzerine gitmeye kararlıyız. Bu anlamda sıkıntısı olanlara hukuki yardıma hazırız. Bu konuda pek çok teşebbüsümüz oldu ve olmaya devam edecek. Avrupa'daki insanlarımız kendini yalnız hissetmemeli. Hukuki zeminlerde haklarını arayacaklar. Onun dışındaki keyfi uygulamalardan bizim haberimiz olmalı. Her türlü yardıma hazırız." diye konuştu.

KORUYUCU AİLE DAVALARI UZUN SÜRMEMELİ

Koruyucu aile konusu ile ilgili ülkelerin muhataplarıyla yakından konuştuklarını ifade eden Bozdağ, yargılamaların bu kadar uzatılmasını anlamakta zorluk çektiklerini söyledi. Bozdağ "Koruyucu aile davaları bilerek uzatılıyor. Bu davaların aylarca yıllarca sürmesini gerektirecek bir durum yok. Aile ortada çocuk ortada bu iyi niyetli bir yaklaşım değil. İnsanlar adalet bulabilmeli, bunlar devletin elindeki kılıca dönmemeli. Vicdanlı hakimlerin haktan hukuktan yana vicdan terazisini kullanmaları gerekir.Biz duyarlı hakimlerin haktan yana karar vereceklerine inanıyoruz. Bir dava 6 yıl sürüyorsa orada sorun var demektir. Ortada çok derin bir konu yok." dedi.

İHLALLERİ MECLİS İNCELEYECEK

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, TBMM İnsan hakları Komisyonu'nun hak ihlalleri konusunda gelecek ay Almanya başta olmak üzere Hollanda ve Belçika'da koruyucu aile meselesi hakkında geniş çaplı bir araştırma başlatılacağını söyledi. Bozdağ "Başka ülkelerin yaptığı gibi onlar nasıl ülkemize gelip hak ihlallerini inceliyorsa biz de oralardaki hak ihlallerini inceleme hakkımız var. Hükümetimiz ve Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bu konuyla alakalı durumu gündemine aldı. Yurtdışında yaşayan vatandaşlar maruz kaldığı her konuyu ana gündem maddesi olarak almaya devam edecek. Haksızlıkların giderilmesi konusunda katkı sunacaktır." şeklinde konuştu.

"YAŞADIĞINIZ ÜLKENİN DİLİNİ ÖĞRENİN"

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Türkiye olarak yurtdışında yaşayan bütün vatandaşların sorunlarını kendi sorunu gören yaklaşım içinde olduklarını ifade etti. Bozdağ bu amaçla 2010 yılında Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı kurduklarını, meseleleri daha yakından izlemek ve daha hızlı çözümler ortaya koymak için çaba sarf ettiklerini kaydetti. Avrupa'da yaşayan vatandaşların karşılaştığı ciddi sorunlar olduğunu dile getiren Bozdağ, bunların başlıcalarının eğitim, siyasi katılım, istihdam ve dini meseleler olduğunu söyledi.

Yurtdışındaki vatandaşlara çağrıda bulunan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ "Ailenize, ülkenize, yaşadığınız ülkeye daha çok faydalı olmak istiyorsanız yaşadığınız ülkenin dilini ve kendi dilinizi çok iyi bilmemiz lazım. Bu çok önemli bir konu. Çocuklarımıza öz Türkçemizi iyi öğretelim. Sorunlardan yılmadan üzerine gidelim." dedi.