Dolar

34,8733

Euro

36,6790

Altın

3.036,75

Bist

10.129,50

İnsanlar kuş gibi öldürülüyor! Bu iğrenç bir soykırımdır

Güneydoğu Asya meselelerinde uzmanlaşmış eski bir Suudi diplomat olan Dr. Ali Ghamdi Bangledeş'te Cemaat-i İslami Partisi Başkan Yardımcısı'na verilen idam kararından sonra ülkedeki kaos ortamını analiz etti.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-03-07 16:07:23

İnsanlar kuş gibi öldürülüyor! Bu iğrenç bir soykırımdır

TIMETURK / Haber Merkezi

Bir kaç ay önce bu gazetede ünlü avukat ve savaş konuları üzerinde uzman Toby Cadman'ın Bangledeşli zanlıların savaş suçu davası hakkındaki endişelerin açıklayan bir makale yazmıştım. Ekim 2012'de Saudi Gazette'si ile özel bir röportajda Cadman davanın gidiş şekline göre uluslararası ve ulusal kanunların ihlali yanı sıra dava hakkındaki eksikliklerden uzun uzadıya konuştu. Avukat, Bangladeş hükümetinin 40 yıl önce insanlığa karşı suç işlemekten en az üç siyasi rakibi mahkum ve idam etmek için davayı hızlandırabiliceği konusunda endişelerini dile getirdi.

Cadman'ın korkularının gerçekleşmeyeceğine inanıyordum çünkü savaş suçları mahkemesini yeniden etkinleştirmek için yapılan iddiaların hiçbirinin yasal dayanağı yok ve uluslararası hukuk kriterleri ve standartlarından yoksun. Bunun dışında şu anda mahkemede yargılananlar 1970'lerde oluşturulan ilk savaş suçları mahkemesi listesindeki zanlılar listesinde yok. Aynı şekilde Bangladeş'in kurucusu Şeyh Mujibur Rahman tarafından 1973'te çıkarılan genel af sonrasında bu şüphelilerin tutulması için bir gerekçe de yok.

Malesef Cadman'in endişeleri gerçekleşiyor,mahkeme Delwar Hossain Sayeedi ( Cadman'ın röportajda bahseetiği 3 zanlıdan biri) aleyhine bir kararname yayınladı. Geçen Perşembe günü yayınlanan bir kararla mahkeme Sayeedi'ye ölüm cezası verdi ve karar ülke çapında geniş protestolara, şiddete yol açtı. Hükümet eylemcilere ölümlere meydan veren sert önlemler almaya başladı Bangladeş Milliyetçi Parti Başkanı Begüm Khaleda Zia: ' Bu soykırımdır ve Bangledeş tarihinde böyle bir şey görülmemiştir,' dedi.

Bir basın toplantısında; ' Şaşkınım. Çok üzgünüm. Kınayacak ve karşı çıkacak söz bulamıyorum. İğrenç soykırım bir kez daha ülkemizde gerçekleşiyor. İnsanlar bir kuş gibi öldürülüyor. Hükümet barbarca öldürme çılgınlığını sürdürüyor. Yaşlılar,çocuklar,ergenler ve hatta iffetli kadınlar da ayırt edilmiyor. Yabancı işgal kuvvetlerinin Bangladeş halkına karşı zulm ettikleri görülüyor,' dedi.

Bir hükümetin kendi halkına soykırım yapması hayallerimizin ötesinde bir şey. Vatanımızı 1971'de özgür kıldık ve böyle katliamlara karşı direndik. Özgür bir ülkede hiçbir şekilde herhangi bir hükümetin sebep ne olursa olsun soykırım yolunu seçmesini kabullenemeyiz.

Begüm Khaleda hükümeti bu soykırımı durdurmaya davet etti ve halkı bu barbarca ölümlere karşı adalet arayışına çağırdı. Polis ve diğer güvenlik kurumlarının silah kullanmamalarını ve düşen bu hükümetin emirlerini yerine getirmemelerini istedi. Ayrıca hükümet tarafından salınan anarşiden ulusu koruma gerekliliği üzerinde durdu. Begum Khaleda hükümetin yaygınlaşan yolsuzluk ve hatalarından dikkati dağıtmak için öldürme ve soykırıma başvurduğunu iddia ediyor.

Sayeedi için çıkan avukatlar başkanı Av. Abdülrezzak ; eğer mahkeme, sunulan kanıt ve bilgileri değerlendirirse Sayeedi'nin bir dakika bile tutulması için bir gerekçe yok,dedi.Mahkemenin nasıl ölüm cezasına çarptırdığını merak ediyor. Avukat kararı yüksek mahkemeye taşımak için planlarını açıkladı. Müvekkili aleyhine 20 iddiayı not etti,16'sı insanlık suçlarıyla ilgiliydi geriye kalanı ise soykırım suçu ama dava Sayeedi'ye karşı olan iddaların birini bile kanıtlayamadı. Abdülrezzak dava 28 kişinin tanıklık etmesine rağmen savunma avukatları hepsinin savunmalarının asılsız olduğunu kanıtlayabildi.Mahkeme 16 tanığı önemli delil olarak kabul etti.

Avukat mahkemenin bulamadığını söylediği Usha Rani Malaker'de tanıklar arasındaydı. Bir TV röportajında Sayeedi'nin kocasınının öldürülmesine hiçbir şekilde dahil olmadığını söyledi. Diğer iki tanığa göre doğru olmayan savcı dökümanlarını savunmak için mahkemeden önce göründüler.Bunlar Gonesh Chandra Shaha, ve Shukho Ranjan Bali.

Avukat Abdülrezzak'a göre mahkeme başkanları Muhammed Nizamul Haq ve Ahmed Ziauddin arasındaki Skype görüşmelerinden Bangladeş hükümeti ve mahkeme arasında Sayeedi'ye ölüm cezası vermek için komplo olduğu anlaşılıyor. Avukat mahkemenin Skype skandalının aydınlanmasının ardından yeni bir dava talebini reddettiğini vurguladı. Kanunda her iki taraftanda eşit sayıda tanık kabul etme hükmü var olmasına rağmen, mahkeme sadece 28 tanığa izin verdi ve verilen izin 17 savunma tanıkları için.

Yukarıda sözü edilen gerçekler ayrıca uluslararası insan hakları kuruluşları: BM İnsan Hakları Konseyi,Uluslararası Barolar Birliği,Uluslararası Af Örgütü, ve İnsan hakları izleme örgütü tarafından da eleştirildi. 30 yıldır tanıdığım Sayeedi2ye verilen ceza haksızlıktır ve siyasi olarak kurtulma çabasıdır. Karar yürütüldüğü takdirde bu adaletin cinayeti olur ve ülkenin yargı sistemine tarihin kara bir lekesi olarak kalır.

BU MAKALE AYŞE EREM TARAFINDAN TIMETURK İÇİN TERCÜME EDİLMİŞTİR.

Haber Ara