Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Doğu medreseleri gelecekten ümitli

Başbakan Erdoğan'ın, barış süreciyle ilgili Siirt'te kanaat önderleriyle biraraya gelecek olması ilim merkezi Tillo'da heyecana yol açtı. Mele Mücahid Çelebi, 'Allah'a hamdolsun. Gelecek günler için artık daha da ümitliyiz' derken, sürece dair hep dua ettiğini söyleyen Mele Bedrettin Sancar ise 'Çok büyük bir faciaydı ama bu defa bitecek inşallah' diye konuştu

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-03-07 06:27:23

Doğu medreseleri gelecekten ümitli

Medreseler Doğu ve Güneydoğu'nun geneline yayılmış durumda. Diyarbakır, Şırnak, Bingöl, Mardin gibi şehirlerde eğitime devam ediyor. Siirt'te Norşin gibi merkez konumda olan diğer bir ilçe de Tillo... İsmi 'Aydınlar' olarak değiştirilen Tillo, 4 siyasi partinin desteğiyle eski adını almak için gün sayıyor. Konu yakında TBMM Genel Kurulu'na gelecek ve Aydınlar yeniden Tillo olacak. Yaşadıkları ilçenin gerçek adıyla anılacak olması, Tillo'dakileri bir hayli mutlu etmiş. Zira yöre halkı, kendilerine zorla dayatılan 'Aydınlar' ismini hiçbir zaman benimsememiş.

BURADA ÖĞRENCİNİN KİM OLDUĞUNA BAKILMAZ

Tillo'daki birçok medresede yüzlerce öğrenci eğitim görüyor. Son yıllarda inanç turizminin de zirve yaptığı ilçede İsmail Fakürullah, Erzurumlu İbrahim Hakkı, Şeyh Hamza el Kebir gibi din büyüklerinin türbeleri bulunuyor. Burada medrese tahsili yüzlerce yıldır aralıksız sürüyor. Dersler ise Kürtçe olarak okutuluyor. Medrese şeyhleri arasında Arap olanlar da var. Ancak öğrencilerin çoğunluğu Kürt olduğu için Arap şeyhler de dersleri Kürtçe olarak okutuyor. Medrese hocalarından Mele Hasan, 'Buradaki eğitim yuvalarının birleştirici, bütünleştirici özelliği gözardı edilmemeli' diyor. Herbiri farklı milliyetten birçok öğrencinin medresede tahsil görmek üzere geldiğini aktaran Hasan, 'Burada talebenin ırkına bakılmaz. Farklı milliyetlerden yüzlerce talebe ilim tahsili için geliyor' şeklinde konuştu.

ALİMLER DİYARINDA BAŞBAKAN HEYECANI

Cuma günü Siirt'e bir ziyaret gerçekleştirecek olan Başbakan Erdoğan, silah bıraktırma süreciyle ilgili ilçedeki kanaat önderleriyle biraraya gelecek. Süreçle ilgili şeyh, mele ve imamların önerilerini dinleyecek olan Başbakan'ın bu tutumu burada ayrı bir heyecan oluşturmuş. Artık devletin kendilerini dinlediğini belirten Molla Mücahid, 'Süreçle ilgili düşüncelerimizi Başbakan'la ayrıntılı bir şekilde paylaşacağız. Son süreç her açıdan büyük ümitlere vesile oldu. Bugünlerimiz için Allah'a hamd ediyoruz. Gelecek için artık daha da ümitliyiz. Yarınlarımız inşallah daha güzel olacak' ifadelerini kullanıyor.

Müminin silahı duadır

Mele Bedrettin Sancar, 'Dua müminin silahıdır. Duamız olmazsa bir ehemmiyetimiz de yok. Rabbimiz'in bizi felaketlerden koruması için dua edelim' dedi.

Facia sona erecek

İlim adamları, güncel konularda çok fazla yorum yapmak istemiyorlar. Buradakiler siyasi meselelerden çok ilimle ön plana çıkmak istiyor. Yürütülen sürecin akamete uğramaması için barış mesajları veren ilim adamlarının yıllar süren suskunluğunu bozması çok da kolay olmamış. Özellikle medyaya konuşmamaya özen gösteriyorlar. Ancak onlara olan ihtiyacın zirve yaptığı son süreçte konuşmanın gerektiğine karar vermişler. Bölgenin saygın kanaat önderlerinin biri de şimdiye kadar yüzlerce talebe yetiştirip Türkiye'nin hemen her köşesine gönderen Mele Bedrettin Sancar. 'Dua ediyorum. İnşallah bu defa tamam' diyen Sancar, 'Birlikten kuvvet vardır. İhtilaf ayrılıktadır' sözünü hatırlatıyor. Birbirimizi sevmenin Allah'ın emri olduğunu kaydeden Mele Bedrettin, gelinen süreçten oldukça memnun olduğunu ifade ederek şunları söylüyor:

İNŞALLAH BAŞARACAĞIZ

'Bölgede yaşananlar hepimizi rahatsız etti. Büyük bir faciaydı. Ancak şimdi çok memnunuz. Allah'ın inayetiyle başarıya ulaşacağız.'

Türkiye Barış Meclisi'nin Siirt'te yaptığı 'Barış Süreci'nde Sivil Toplum Örgütlerinin Katkıları' konulu toplantıya da katılan Sancar burada barışın sağlanması için dua da etmiş. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Siirt Girişimi'nin yaptığı ve aralarında İnsan Hakları Derneği'nin de olduğu toplantıda 'Barış Duası' yapan ilim adamının duasına katılımcıların hepsi bir ağızdan 'amin' demiş.

Sabrımız kalmadı artık icra zamanı

Batmanlı Mele Abdullah Babnirli, barış sürecinin akamete uğratılma çabalarından duyduğu endişeyi dile getiriyor. Batman Gazetesi'nde köşe yazarlığı yapan Babnirli'nin 'Çağlar Boyu İslam Fıkhı' ile 'Sistemler ve Mezhepler' başlıklı kitapları da bulunuyor. Barış sürecinin bölgede doğurduğu olumlu havayı konuştuğumuz Mele Abdullah Babnirli, yıllar süren şiddetin sebebinin adaletsizlik ve zulüm olduğunu söylüyor. 'Kesin çözümün demokrasiden geçtiğine inanıyorum' diyen Babnirli, Bediüzzaman Said Nursi'nin 110 yıl önce 'şer-i şura'yı yani İslam'a ters düşmeyen idare şeklini savunduğunu belirtiyor.

ACELE EDİLMELİ

Terör sorununun çözümü için sürdürülen barış süreciyle ilgili olarak 'Şimdi icra zamanı' diyen Babnirli, şöyle konuştu: 'Eğer barış müjdesi değerlendirilirse bu çirkin, zalimane, acı kapı sona erdirilir. Eşitlik dairesinde barış tesis edilir. Yeni adil hayat şartları istikametinde kardeşlik olur. Ama acele edilmeli. Bu müjdeyi baltalamak isteyenlere imkân vermeden yola çıkılmalı. Bizim sabrımız tükendi; bir güne değil, bir saate de sabrımız kalmadı.'

Herkes Kur'an'da bahşedilen haklara sahiptir

Dededen toruna irşat faaliyetlerinin Bingöl'deki sürdürücüsü Mele Abdulhakim Arpacık. Son süreç onları heyecanlandırmış. Mele Abdulhakim konuyla ilgili şunları söylüyor: 'Buralar artık kanla değil ilimle ön plana çıksın. Diğer tüm ırklarda olduğu gibi Kürtler de Kur'an-ı Kerim'de bahşedilen haklara sahiptir. Kimse bu hakları onlardan alamaz. Eğer haklar gasp edilirse Allah'a karşı gelinmiş olunur. Güzel bir yola girdik. Bu kan durduktan sonra medreselerdeki ilmin niteliği daha da artmış olacak. Geçtiğimiz gün bakan ve valiyle bir toplantı gerçekleştirdik. Bizim görüşlerimizi sordular. Çok memnun edici bir gelişmeydi. Eskiden medreseler zulümden başka bir şey görmezdi.'

MEDRESENİN SAHİBİ HALK

Ancak, bir tedirginlik de var burada. Henüz kanuni bir dayanağı olmadığı için başlarına yine geçmişe benzer sıkıntıların gelip gelmeyeceğini kestiremiyorlar. Ancak eğitimden vazgeçecek değiller: 'Halk buraları kendisi yaşattı. Devletten hiç yardım görmedi. Ne olursa olsun bu ilim yuvaları yaşamaya devam eder.'

'FİTNE UYKUDADIR'

Barış sürecinin Bingöl medreselerine yansıması nasıl olmuş peki? Peygamberimiz'in bir hadisinden örnek veriyor Mele Abdulhakim: 'Fitne uykudadır. Onu uyandırana Allah lanet etsin.' Yıllardır süren çatışma ortamının yüzlerce kişiyi yerinden yurdundan ettiğine değiniyor ve ekliyor: 'Köyler boşaldı, mezralar boşaldı, medreseler boşaldı. Büyük bir felakettir bu. İnsanların hayatı mahvoldu. Masum insanlar öldü. İmanlı, izanlı hiç kimse akan kanın devam etmesini istemez. Tabii ki başlatılan barış sürecini destekliyoruz. Artık bitme vakti geldi.'

Dini de dili de medreseler korur

Bir yandan ilahiyat tahsiline devam ederken bir yandan da medresede eğitimine devam eden Halil Hakyemez, medresede eğitim dilinin Kürtçe olmasının dilin gelişimine yaptığı faydayı şöyle anlatıyor: 'Ben esasında şehirlerde yaşadığım için yavaş yavaş Kürtçe'yi unutma aşamasına gelmiştim. Ancak yaklaşık 7 yıldır devam ettiğim medrese tahsili dini bilgilerimin yanında dilimi de geliştirdi. Medreseler Kürtlerin dinini de koruyor, dilini de koruyor.'

Erzurumlu İbrahim Hakkı, Şeyh Hamza el Kebir ve İsmail Fakürullah gibi İslam alimlerinin türbelerinin bulunduğu Tillo, yüzlerce yıllık medrese kültürünün yaşatıldığı en önemli merkezler arasında.

Cihat Arpacık Yeni Şafak

Haber Ara