Dolar

34,8959

Euro

36,6573

Altın

3.013,76

Bist

10.058,63

Suriye’deki direniş, Şam kapılarına dayandı

“Suriye Direnişi” kitabının yazarı Osman Atalay, Suriye’deki ayaklanmanın bütün zorluklara rağmen Şam kapılarına dayandığını söyledi.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-03-05 08:48:27

Suriye’deki direniş, Şam kapılarına dayandı

TIMETURK / Haber Merkezi


Suriye diktatörü Beşşar Esed’e karşı başlayan ayaklanma ikinci yılını doldurdu. Suriye halkı bin bir imkansızlıklarla ayaklanmaya hâlâ devam ederken, dış ülkelerden en çok istediği silah yardımına bir türlü kavuşamadı. 2 yıllık direniş sürecinde hâlâ diktatörü deviremeyen ayaklanmanın nedenlerini, ne tür zorluklarla karşılaştığını ve ilerde neler olabileceğini yazarımız Osman Atalay, yazdığı “Suriye Direnişi” isimli kitabında değerlendirdi. Biz de, Osman Atalay ile kitabı ve Suriye halkının direnişini Yeni Akit'e anlattı.

Röportaj: Hüseyin Kulaoğlu / Yeni Akit

¥ Suriye’de durum şu anda ne aşamada?

- Suriye ile ilgili yaklaşık son 6 aydır sürekli Halep’i konuşurken şimdi ise artık Şam’ı konuşmaya başladık. Çünkü Suriye rejimi, Halep’teki etkinliğini kaybetti ve şu anda Şam’daki askeri ve siyasi gücünü korumaya çalışıyor. Suriye’deki ayaklanma ikinci yılını doldururken sürece genel olarak bakarsak, direnişin şu anda Şam’ın kapılarına dayandığını görüyoruz. Ülkenin çeşitli şehirleri ile Şam’ın kenar mahallelerinde gerçekleşen çatışmalar artık Şam’ın merkezinde savaşa dönüştü.

¥ Muhaliflerin elinde kurtarılmış bölge olarak baktığımız Halep veya İdlib gibi şehirleri tam olarak ele geçiremediklerini görüyoruz. Bunun sebebi ne?

- Suriye direnişi bin bir türlü zorluk ve imkansızlıklarla mesafe alıyor. Suriye diasporası ve direnişi sürekli ortak bir mesaj veriyor. Bu mesaj şu; “Suriye rejimi bizi tanklarla ve uçaklarla bombalıyor. Biz rejimin bu saldırılarına ağır silahlarımız olmadığı için karşı koyamıyoruz. Karşı koymamız için ağır silahlara ihtiyacımız var. Kendi imkanlarımızla ulaşmak istediğimiz ağır silahlara bizi engellemeyin.” Şu bir gerçek ki, Suriye direnişine silah verilmezse halk her geçen gün katledilir. Halk, direnişi tırnakları ile kazıyarak, adım adım bugünlere getirdi. Şehir düzeyinde bir yer ele geçirememelerinin nedeni de budur.

İRAN, SURİYE REJİMİNE DESTEĞİNİ KESMEZ

¥ İran, Lübnan Hizbullah’ı, Irak’ın Mehdi Ordusu, Rusya ve Çin’in Suriye rejimine olan desteğini çekme ihtimali var mı?

- İran, Rusya, Irak, Lübnan Hizbullah’ı Suriye Baas rejimine desteğini kesmeyecektir. Çünkü İran rejimin yanında neden durduğunu ilkesel olarak açıkladı. Bu yüzden İran rejime olan desteğini gizlemiyor. İran; “Ulusal çıkarlarım var, ideolojik ve inanç anlamında Baas rejimine destek veriyorum” diyor. Rusya’nın da Suriye’de askeri, siyasi, jeopolitik ve stratejik çıkarları var. Rusya’nın Akdeniz’de tek üssü yıllardır Tartus limanıdır. Rusya uzun yıllardır Suriye rejimi ile müttefiktir. Rusya rejime olan desteğini kolay kolay çekmez ama rejimin son anlarında belki bir dönüşüm yapabilir.

¥ Suriye’de direniş cephesinde kaç grup var, sayıları belli mi?

- Suriye’de adı çok duyulan Şam Özgürlüğü, Faruk Tugayları, Tevhid Tugayı ve İslam Tugayı gibi gruplar var. Çeşitli küçük gruplar da bulunuyor. Bu gruplardan bazıları kendi aralarında bir araya gelerek, birleşiyor. Sayı olarak genel bir istatistik yok.

¥ Bu gruplar arasında bir iletişim var mı?

- İletişim yeni yeni sağlanıyor. Tam olarak sağlıklı bir iletişim olmuyor. Bu grupların hepsi Özgür Suriye Ordusu’na bağlı değil ama bağlanmaya doğru gidiyor. Yerel gruplar kendi bulunduğu bölgelerde kendi savunmalarını yapıyorlar. Bu açıdan Özgür Suriye Ordusu’nda da rejimin ordusundan ayrılan askerler örgütleniyorlar. Bir yandan Özgür Suriye Ordusu yapılanması oluşturulurken, diğer yandan şehir, kasaba ve mahallelerde oluşan yerel yapılar da kendi tugaylarını oluşturuyor.

¥ Suriye Ulusal Koalisyonu’nun bu tür gruplar üzerinde etkisi var mı?

- Suriye Ulusal Koalisyonu, Özgür Suriye Ordusu ile görüşmelerini yapıyor, direniş grupları ile de son zamanlarda bir araya geliyorlar, toplantılar yapıyorlar. Koalisyon bu görüşmelerle birbirlerini tanıyorlar ve irtibat kurmaya çalışıyorlar. Bu durum imkanlar ve güvenlikli ilgilidir. Şehirlerarası yol güvenliği mümkün olduğunca bir araya geliyorlar. İletişim her geçen gün artıyor.

“UÇUŞA YASAK BÖLGE İLÂN EDİLMELİ”

¥ Suriye halkının şu anda en çok ihtiyacı ne?

- Suriye’deki iç savaş, “tavşana kaç, tazıya tut” şeklindedir. Bir yandan uçaklar rastgele istediği yere istediği saatte bombalar bırakabiliyor. Fıçı bombaları Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde insan hakları suçu ve mahkemede yargılanmayı gerektiriyor ama Esed bunları kullanıyor. Suriye Ulusal Koalisyonu ise bu katliama karşı durulması için ilk olarak uçuşa yasak bölge ilan edilmesini istiyor. İkincisi ise dünyadan ağır silahlar istiyorlar. Suriye’de direnişçilerin zafere ulaşmaları için bunlar gerekiyor. Bunların haricinde gıda ve sağlık ihtiyaçları da çok önemlidir.

BU SAATTEN SONRA DİYALOG OLMAZ

¥ Suriye Ulusal Koalisyonu’nun Beşşar Esed ile diyalog yapması gündemde. Sizce bu kadar katliamlardan sonra böyle bir diyalog söz konusu olabilir mi?

- Suriye Ulusal Koalisyonu, bu saatten sonra diyalogun yapılabileceğini ama şartlı olduğunu söylüyor. Şart derken, ağır silahların tamamen çekilmesi, tutukluların tamamen serbest bırakılması, Beşşar Esed’in tamamen çekilmesi, özgür seçimlerin olmasıdır ama bu durumun bu saatten sonra mümkün olmadığı görülüyor. Çünkü 70 bin insan hayatını kaybetmiş. Koalisyonun Başkanı Muaz el Hatip’in diyalog çıkışına hemen hemen bütün koalisyon üyeleri tarafından tepki geldi. Hatip’te tepkiler üzerine, ‘bu benim kişisel görüşlerim’ şeklinde demeç verdi ve olayı bitirdi. Şu bir gerçek ki, Suriye’de son sözü direniş grupları söyler.

¥ Amerika’nın Suriye politikasını nasıl buluyorsunuz. Suriye halkına yakın gibi gözüküyor ama araya da mesafe koymayı ihmal etmiyor. Bu durumun sebebi ne?

- Amerika, Arap ülkelerindeki ayaklanmalar ilk başladığında halk devrimi olduğunu gördü ve halkın kararına saygı duyma şeklinde tavır belirliyordu. Amerika, halkı karşısına almak istemiyordu çünkü halklar diktatörleri deviriyorlardı. Suriye’ye geldiğimizde ise Suriye’yi iyi okumaya çalıştılar. Suriye muhalefetinin kimlerden oluştuğuna baktılar ve muhalefetin arkasında İslamcıların olduğunu gördüler. Amerika, Beşşar Esed giderse Tunus, Mısır ve Libya’daki gibi onların tabiriyle radikal İslamcılar geleceğini düşündü ve geri çekilmeye başladı. Amerika şu anda direnişi desteklememe kararı aldığı için bu durum Beşşar Esed’e destek oluyor şeklinde yorumlanabilir.

¥ Suriye’deki gidişat nasıl olur?

Suriye; kısa vadede Nusayri ve Sünni bölgesi şeklinde ikiye bölünür. Kürt bölgesi olmaz. Çünkü Suriye’nin kuzeyi Irak’ın kuzeyi gibi değildir. Suriye’nin kuzeyinde Kürtler yaşadığı gibi Araplar ve Türkmenler de yaşıyor. Irak’ın kuzeyindeki gibi homojen bir yapı yok.

“Suriye Direnişi” kitabınız ne anlatıyor?

Suriye Direnişi kitabı Suriye’de 18 Mart 2011 yılında başlayan ayaklanmayı anlatıyor. Suriye’deki ayaklanma halkın özgürlük ve adalet arayışıdır. Suriye direnişi, mazlumların zalim bir diktatöre karşı mücadelesidir. Bu kitapta ayaklanmanın arka planı, ayaklanma sürecinde nelerin gerçekleştiği, dış ülkelerin ayaklanmaya nasıl baktığı gibi ileride arşiv olarak bulundurulması gereken bir bilgiler bulunuyor. Bir de, Suriye direnişi hakkında Türkiye’de bir kafa karışıklığı söz konusudur ve bu kafa karışıklığının sebeplerini de bir bakıma irdeliyoruz.
SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara