Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Soylu: Sivil toplum örgütleri çözüm sürecinde elini taşın altına koymuyor

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, sivil toplum kuruluşlarını eleştirerek, çözüm sürecine destek vermediklerini söyledi.

Partisinin Çorum İl Başkanlığı tarafından düzenlenen 'Yerel Yönetimler Siyaset Akademisi'nin ilk dersini

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-03-02 15:19:01

Soylu: Sivil toplum örgütleri çözüm sürecinde elini taşın altına koymuyor
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, sivil toplum kuruluşlarını eleştirerek, çözüm sürecine destek vermediklerini söyledi.

Partisinin Çorum İl Başkanlığı tarafından düzenlenen 'Yerel Yönetimler Siyaset Akademisi'nin ilk dersini veren Soylu, burada gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Soylu, İmralı süreci diye adlandırılan sürecin adının çözüm süreci olduğunu kaydetti.

Devam eden süreçte Türkiye'nin, temel meselelerini çözerek yola devam ettiğini aktaran Soylu, 'Ekonomiyi, nasıl çözerek yoluna devam ediyorsa, üretimini nasıl çözerek yoluna devam ediyorsa, Türkiye'de yıllardan beri farklılaştırılan ve ayrıştırılan bir anlayışı çözerek yoluna devam etmek istemektedir. Bir kardeşlik oluşturmak istemektedir. Dün neyin olduğuna bakmamak lazım, yarın neyin olacağına bakmak gerekir. Ve yarın bu neyin olacağında kimin hangi katkıyı koyduğuna bakmak gerekir. Yani bugün 10 yıldan beri bu işe kalkışmasa, bu meselelere kalkışmasa halkın yüzde 50'lik, 52'lik oy tabanına sahip olan AK Parti, liderlik ortaya koymasa sayın Başbakanımız liderlik ortaya koymasa yani gelip bu sorun üzerinden tekrar Türkiye'yi idare etmeye çalışsa oy oranı mı azalacak? Ya buna çıkar temelli bakmayan, menfaat temelli yaklaşmayan bir yaklaşım var.' dedi.

"SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMAKTAN İMTİNA EDİYOR"

Türkiye'de sivil toplum örgütleri ve hükümet dışında başka unsurların da sürecin bir şekilde olumlu sonuçlanması için elini taşın altına koymaktan imtina ettiklerini belirten Soylu, sivil toplum örgütlerini eleştirerek, 'Bir açık olsa da bir şey olsa da biz bunu nasıl hanelendirsek, ateşlesek de ve bu iş tekrar devam etsin, ne devam edecek. Ne devam edecek? Kan devam edecek. Ne devam edecek? Göz yaşı devam edecek. Ne devam edecek? Annelerimiz, babalarımız, evlatlarımız acıyacaklar. Ağlayacaklar, arkadaşlar ağlayacak öyle mi? Türkiye'nin ekonomisinde ürettiklerimiz Türkiye'nin bilim yuvalarına gitmeyecek. Emeklilerimiz daha fazla maaş alamayacak. Faizlere daha fazla para vereceğiz.' diye konuştu.

TOBB'A ELEŞTİRİ

Türkiye'de, eğer huzur ortamı olmazsa, risk biriminin yüksek olacağını ve faiz biriminin yükseleceğini söyleyen Süleyman Soylu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)'ni sürece destek vermemekle suçladı. Kendisini seçim heyecanına kaptırmış bir şekilde devam ettiğini söyleyen Soylu, 'Bu STK'lar neden seslerini yükseltmezler. Türkiye'nin belki de en önemli Cumhuriyet tarihinin belki de en önemli yüzyılların en önemli problemlerinden bir tanesini çözmek için ülkenin başbakanı 'ben baldıran zehiri içerim' diyor. Ama herkes kendi koltuğuna çekilmiş, bir şekilde acaba ne problem çıkar da biz bu problem üzerinden nasıl laf yürütürüz. Bak yine başaramadılar. Başaramayacaklar diye bir anlayışı tekrar paylaşırız diye beklenti içerisindeler. ' şeklinde konuştu.

'Eğer bulundukları konumdaki uğursuzlukları bulundukları coğrafyaya, ülkelere ve insanlara yansıtıp başarılı olabilselerdi baykuşlar başarılı olurdu.' diyerek, sürece muhalif olanları eleştiren Soylu, Türkiye'nin bugün baykuşlara değil, bülbüllere ihtiyacı olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin zor bir süreçten geçtiğine değinen Soylu, ülkenin güzel dilli bülbüllere ihtiyacı olduğunu kaydetti. Üniversiteleri de eleştiren Süleyman Soylu, şöyle devam etti:

'Türkiye'de kaç tane üniversite çıktı da eğer Türkiye'deki bu problemler biterse turizm geliri şu kadar olur, istihdam bu kadar artar, üretim bu kadar artar, insanlarımızın eğitim kalitesi bu kadar artar diye bir araştırma yaptı da önümüze koydu. Siyasetçi görevini yerine getirecek, niçin? Görüyor. Eğer biz bunu aşarsak Allah'ın izni ile de aşacağız. Aştığımız andan itibaren de Türkiye'nin önünde kimse duramayacak artık. Bu kadar basit bu ama bundan herkes istifade edecek. Üniversite de istifade edecek, iş adamları da istifade edecek, sivil toplum örgütleri de istifa de edecek, entelektüeller de istifade edecek, muhalefet partilerimiz de istifade edecek. Yani CHP, MHP bundan istifade etmeyecek mi? Edecek. Onlar da Türkiye'de artık başka problemler üzerinden öneri ortaya getirmeye çalışan bir tablo ile karşı karşıya kalacak. Bakın meseleye bakarken topyekün bakmak gerekir. Muhakkak ki istismar çabaları olacaktır. Muhakkak ki bundan daha fazla geçtiğimiz dönemler de oldu, bundan daha fazla meseleyi toplum nezdinde itibarsızlaştırmaya çalışılacak adımlar olacaktır. Burada yapılması gereken bir şey vardır. Burada bu mesele bittiği zaman Türkiye hangi noktada olacaktır? Bir şekilde onu değerlendirmek gerekir. Ben böyle bakıyorum. Biz futbol yorumcusu değiliz. Her harekete bir yorum yapmak durumunda değiliz. Olmamak da gerekir. Bu süreç, öyle bir süreç değildir. Çünkü, bu memleketimiz, güzel memleketimiz, bu meselelerden çok canı yanmış bir memlekettir. Bizim insanımızın bu meselelerden çok canı yanmıştır.' diyerek, sözlerini tamamladı.







Haber Ara