Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

SDP Genel Başkanı Gabriel: Almanya ve AB'nin politikaları akıllıca değil

Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SDP) Genel Başkanı Sigmar Gabriel, Avrupa Birliği'nin (AB) daha önemli olan yargı veya insan hakları gibi fasılların açılmasına daha fazla önem atfetmesi gerektiğini söyledi. Bu şekilde Türkiye'nin demokratikleşme sür

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-02-28 14:20:37

SDP Genel Başkanı Gabriel: Almanya ve AB'nin politikaları akıllıca değil
Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SDP) Genel Başkanı Sigmar Gabriel, Avrupa Birliği'nin (AB) daha önemli olan yargı veya insan hakları gibi fasılların açılmasına daha fazla önem atfetmesi gerektiğini söyledi. Bu şekilde Türkiye'nin demokratikleşme sürecinin desteklenebileceğini ve hızlandırılabileceğini belirten Gabriel, şu an Almanya'nın da AB'nin de takip ettiği politikaların pek akıllıca olmadığına işaret etti.

Kemal Kılıçdaroğlu, SDP Genel Başkanı Sigmar Gabriel ile çalışma yemeğinde bir araya geldi. Yemeğin ardından açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, Sigmar'ı Türkiye'de ağırlamaktan gurur duyduklarını, sevindiklerini ifade etti. İlişkilerin yeni olmadığını, köklü olduğunu dile getiren Sigmar, Türkiye'nin, dünyanın, sosyal demokrasinin konuşulduğunu ifade etti. Türkiye'de yaşanan sorunların da kısmen dile getirildiğini kaydetti.

Bugün ve yarın Türkiye'de siyasi görüşmeleri olacağını belirten Sigmar, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile uzunca bir görüşmeleri olduğunu söyledi. Meclis'te farklı parti gruplarıyla bir araya geleceklerini anlatan Sigmar, yarın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bir görüşme yapacaklarını belirtti. Sigmar, bu seyahat sırasında hem Türkiye Almanya arasındaki hem Türkiye Avrupa arasındaki ilişkilerin tüm yelpazesini, tüm konuları ele alma fırsatına kavuşacaklarını vurguladı.

Daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplandıran Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın mektubunda yol haritasının TBMM kararıyla belirlenmesi ve akil adamlar komisyonun kurulması gerektiğini ifade ettiğini hatırlatması üzerine "Daha önce de dile getirmiştim. Masanın bir ucunda Recep Tayyip Erdoğan, diğer ucunda da Abdullah Öcalan oturuyor. Ortaklardan birisinin yaptığı açıklamaları bugün gazetelerden okuduk. Diğer ortağının yapacağı açıklamaları da bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

        Aynı soru üzerine Gabriel ise "Ben tabii ki şimdi bu iç sürece bir yorumda bulunamam. Ne mektubu biliyorum ne de müzakerelerle ilgili bilgi sahibiyim. Fakat tüm dünyada ve Avrupa'da Kürt sorunun barışçıl bir çözüme ulaşması için atılan adımlar büyük bir dikkatle izleniyor." dedi.

        "AB YARGI VEYA İNSAN HAKLARI GİBİ FASILLARIN AÇILMASINA DAHA FAZLA ÖNEM ATFETMELİ"

        "Türkiye'deki demokratikleşme süreci, anayasa reformu ve Ergenekon davasıyla ilgili CHP'nin yaklaşımını nasıl değerlendirildiğinin" sorulması üzerine Gabriel, "Türkiye'de nasıl bir Anayasa olacağı Türk insanının ve siyasetçilerinin kararıdır. Bu konuda benim bir yorum yapmam mümkün değil. Fakat demokratikleşme konusu kapsamında şunu söylemek istiyorum; şu anda üyelik müzakerelerine sanki bir hareketlenme gelmiş gibi görünüyor. Çünkü yerel politikalar başlıklı müzakere faslının açılması söz konusu. Fakat ben bir hususu anlamakta güçlük çekiyorum, AB kanaatimce, aslında daha önemli olan yargı veya insan hakları gibi fasılların açılmasına daha fazla önem atfetmeli. Zira bu şekilde Türkiye'nin demokratikleşme sürecini destekleyebilir ve hızlandırabilir. Çünkü bu fasılların müzakere edilmesi sırasında basın özgürlüğü gibi konular, açık bir şekilde ele alınabilir, konuşulabilir. Çünkü Avrupa'da kamuoyunda, medyada, sürekli okuyoruz, Türkiye'de gazetecilerin, avukatların, milletvekillerinin çalışma koşullarının, çalışmalarının kısıtlandığı yönünde endişe verici, endişelendirici haberler duyuyoruz. Terör suçlaması ile örneğin tutuklanmaların olduğunu duyuyoruz. AB bence, bu konuları müzakere ederek, fasılları açarak, Türkiye'de örneğin, hukuk devleti koşullarının bulunup, bulunmadığını, ne şekilde gerçekleştiğini, yargının bağımsızlığını ve tabii ki din özgürlüğünün de nasıl teminat altına alındığını, bu fasılları açarak çok daha iyi görebilir ve demokratikleşme sürecinin, Türkiye'nin hızlandırabilir ve destekleyebilir. Böylece, hem adil bir müzakere süreci başlamış olur ama aynı zamanda hem Almanya hem AB'nin de yararına olur, böyle bir adım. Bence, şu anki politikalar, Almanya'nın da AB'nin de takip ettiği politikalar, pek akıllıca değil. Çünkü hem Türkiye için hem AB vatandaşları için de Türkiye'deki bu sürecin gerçekleştirilebilmesi, desteklenmesi çok büyük önem taşıyor bence. AB aslında kendi kendine zarar veriyor, süreci desteklemeyerek." karşılığını verdi.

        Cumhurbaşkanı Gül ile yaptığı görüşmede Gül'ün kendisine yönelttiği ilk sorunun "Almanya'da Türkiye kökenli insanlar için çifte vatandaşlığın neden mümkün olmadığı" yönünde olduğunu aktaran Gabriel, kendilerinin Almanya'da sosyal demokratlar olarak bu seneki seçimlerde iktidara geldiklerinde ilk yapacakları şeyin çifte vatandaşlık uygulamasını yürürlüğe koymak olacağını söyledi. Almanya'daki Türklerin kültürel köklerini koparmalarına zorlanmalarını istemediklerini dile getiren Gabriel, Almanya'daki muhafazakâr partilerin de günün birinde şu andaki tutumlarının yanlış olduğunu anlayacaklarını ifade etti.
SON VİDEO HABER

İstanbul2da 4 katlı otelde yangın

Haber Ara