Dolar

34,8954

Euro

36,6974

Altın

3.012,39

Bist

10.058,63

BDP: İmralı'daki görüşmeler çözümün kendisi değil başlangıcıdır

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), İmralı'daki görüşmelerin çözümün kendisi değil başlangıcı olduğunu vurguladı. Tarihi dönemece yıllardır tek kişilik hücrede olağanüstü bir direniş sergileyen Öcalan'ın sayesin de gelindiğine dikkat çeken BDP, AK Part

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-02-28 08:48:15

BDP: İmralı'daki görüşmeler çözümün kendisi değil başlangıcıdır
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), İmralı'daki görüşmelerin çözümün kendisi değil başlangıcı olduğunu vurguladı. Tarihi dönemece yıllardır tek kişilik hücrede olağanüstü bir direniş sergileyen Öcalan'ın sayesin de gelindiğine dikkat çeken BDP, AK Parti'nin icraatlarının ise demokratikleşme ve çözüm iddiasına denk düşmediğini ifade etti.

BDP Parti Meclisi (PM), İmralı ile yapılan görüşmeler ile Nevruz konusunu görüştü. İki gün süren toplantı sonrası yapılan açıklamada, "Bu süreç kendi ellerimizle yarattığımız bir kazanımdır." denildi. Bugün gelinen aşamanın tarihi bir dönemeç olduğuna dikkat çekilen açıklamada, Öcalan'ın başlattığı sürecin, devlet yetkilileriyle 5 aydır sürdürülen görüşme, BDP heyetiyle yapılan görüşme ve ardından BDP'ye, KCK'ya ve Avrupa'daki birimlere gönderilen mektupların başlı başına tarihi öneme sahip olduğu vurgulandı.

Cumhuriyet tarihinde ilk kez devletin, bir Kürt liderle böyle kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdiğine dikkat çekilen açıklamada, "Böylesine önemli bir dönemeci yaşıyor olmamız, hiç kuşkusuz ki başta halkımız olmak üzere Kürt halkının özgürlüğü için mücadele eden herkesin ve yıllardır tek kişilik hücresinde olağanüstü bir direniş sergileyen Sayın Öcalan'ın sayesindedir. 14 yıldır Sayın Öcalan'ın sağlığı, güvenliği ve özgürlüğü için bütün alanlarda hep birlikte yürüttüğümüz mücadele ve son olarak tüm politik tutsaklarımızın açlık grevi direnişi İmralı tecridini yıkmakla kalmamış, Sayın Öcalan'ın Kürt sorununun çözümünün muhatabı olmasını sağlamıştır. Bu süreç kendi ellerimizle yarattığımız bir kazanımdır." denildi.

"PARTİMİZ 4. YARGI PAKETİNİ KABUL ETMEYECEKTİR"

Bu yüzyılın Kürtlerin yüzyılı olduğunun belirtildiği açıklamada, Kürt halkının yıllardır el konulan haklarının iade edileceği, üzerindeki hegemonyaların yok olacağı ve özgürleşeceği bir dönemi yaşadığı ifade edildi. Ortadoğu'nun yeniden şekillendiği bu dönemde, Kürtlerin artık çok önemli ve değiştirici, dönüştürücü bir aktör olduğunun altının çizildiği açıklamada, Kürtlerin bir bütün olarak özgürlüğe yürüyor olmasında Öcalan'ın rolünün tartışılmaz olduğu vurgulandı.

Öcalan'ın bütün halkların eşit hukukundan, özgürlük ve demokrasiden yana stratejik yaklaşımının sadece Kürt halkı için değil, Türk halkı ve bütün Ortadoğu halkları için önemli olduğunun belirtildiği açıklamada, bugün gelinen noktada BDP için mücadelenin her zamankinden daha da önemli olduğu kaydedildi.

"Unutmamak gerekir ki demokrasiyi ve özgürlüğü kimse bize sunmayacaktır." denilen açıklamada, "İmralı'daki görüşmeler çözümün kendisi değil başlangıcıdır. Başlayan bir süreci ilerletmek, derinleştirmek, kendi kendimizi yöneteceğimiz, statümüzü kazanacağımız demokratik bir cumhuriyeti sağlamak, uzun, zor ve riskli bir görevdir. Partimiz bu görevinin bilincinde olarak çalışmalarına daha güçlü bir şekilde devam ederken, AKP'nin anti-demokratik politikalarına karşı eleştirilerini ve mücadelesini de sürdürecektir. AKP'nin icraatları ne yazık ki demokratikleşme ve çözüm iddiasına denk düşmemektedir. Gündeme getirilen 4. Yargı paketinin içi de bundan önceki paketler gibi neredeyse boştur. Partimiz böyle bir paketi kabul etmeyecektir." ifadeleri kullanıldı.

"DEMOKRATİK BİR ANAYASA ŞARTTIR"

Kürt sorununun çözümünün gerçek bir demokratikleşme olmadan mümkün olmadığının belirtildiği açıklamada, demokratik bir cumhuriyetin sadece Kürtlerin değil, bütün halkların ve ezilenlerin talebi olduğu kaydedildi. Bu nedenle önümüzdeki sürecin sadece BDP'nin değil demokrasiden yana olan tüm güçlerin mücadelesini zorunlu kıldığının vurgulandığı açıklamada, "Demokratik bir rejimi garanti altına alacak olan da eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik bir anayasadır. Merkeziyetçiliği ve hegemonyayı reddeden, bütün halkların, toplumsal grupların eşitlendiği, onların özgürlük mücadelelerinin önünün açıldığı, din ve vicdan özgürlüğünün sağlandığı, öz yönetimleri güçlendirecek, en güçlü ekonomik ve sosyal hakları sağlayacak, demokratik bir anayasa şarttır. Partimiz, anayasa çalışmalarına bu perspektifle yaklaşmaktadır ve bundan sonra da çalışmalarını bu yaklaşımla sürdürecektir. Partimizin bu kapsamlı çalışmasına tüm demokratik kamuoyunun destek vermesi son derece önemlidir. Olası hegamonik yaklaşımları ancak bu tutum önleyebilir." görüşlerine yer verildi.

Kadınların 8 Mart vesilesiyle selamlandığı açıklamada, "Newroz'u dönemin ruhuna uygun geçirmek ve Türkiye'yi değiştirecek, dönüştürecek, demokratik bir yaşamı gerçekleştirebilecek en önemli gücün örgütlü halk gücü olduğunu meydanlarda göstermek için çalışmalarına bugünden başlayacaktır." denildi.
SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara