Dolar

34,8734

Euro

36,7448

Altın

3.033,86

Bist

10.058,47

TSK’dan baskı var diye temizlikçi bile yapmadılar

1997’de ordudan atılan Erenler: Ne iş olsa yapacağım diye başvurduğum şirketler, ‘TSK’dan atılanlarla çalışmıyoruz. Bize baskı yapıyorlar’ diyerek geri çevirdiler. Sıkıntılar eşimi hasta etti.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-02-27 11:03:54

TSK’dan baskı var diye temizlikçi bile yapmadılar
TIMETURK / Haber Merkezi

Ahmet Rasim Erenler, Denizli 11. Piyade Tugayı Bando Astsubayı olarak görev yaparken, 1997 yılındaki Mayıs YAŞ’ında ‘Disiplinsizlik’ suçundan TSK’dan atıldı. “Ordu bandosunda kahramanlık marşları çalarken, aylarca kendi bestem hüzün marşını sokaklarda iş ararken mırıldandım” diyen Erenler, “Markette temizlikçi olmak istedim, ‘TSK baskısı var alamayız’ dediler. Büyük şirketler ‘TSK’dan atılmışsın’ diyerek zaten kapısından bile geçirmiyordu. Bulaşıkçılık, hamallık yaptım, Allah’a zulüm bitsin diye yalvardım” dedi.

Atılanlarla çalışmıyoruz

Erenler, yaşadıklarını şöyle anlattı: “28 Şubat döneminde Denizli 11. Piyade Tugayı Bando Takımı’nda idim. 28 Şubat MGK’sından sonra ilk YAŞ Mayıs’ta yapıldı. Orada beni attılar. Denizli’deyiz. Ben bandocuyum. Dışarıda bir iş yapmamışım. Tanınan bir büyük bir market grubuna gittim. Onlara çalışmak istediğimi söyledim. Bana gelen yanıt, ‘Yönetim kurulu kararı var, TSK’dan atılanlarla çalışmıyoruz’ dediler.”

Hamallıkla geçindim

“Üzüldüm tabii. ‘Sizin yönetim kurulunuz ile askerlerin ne farkı var? Bir tek fark var, sizdekiler namaz kılıyorlar askerdekiler namaz kılmıyorlar ama zihniyet aynı’ dedim. ‘Çok ağır söylediniz’ dediler, ‘Ben mağdur olmuşum, sen de Müslüman isen elimden tutman gerekir’ cevabını verdim ama iş vermediler. İki tane çocuğum vardı. Durumum kötüydü. Türkiye’nin çok tanınmış, TÜSİAD üyesi şirketlerine de başvurmak istedim ama onların zaten asker ile arası iyiydi, beni almayacaklarını biliyordum. Büyük şirketler ‘TSK’dan atılmışsın’ diyerek zaten kapısından bile geçirmiyordu. Denizli’de ne iş bulduysam yaptım. Mobilyacıda çalıştım. Çok apartmanın 7’inci, 8’inci katına eşya taşıdım. Hamallık yani. Sonra bulaşıkçılık yaptım aylarca. Boyacılık yaptım.”

Firmalar korkuyordu

“Firmalar korkuyordu.. Ne iş olsa yapacağız. Bana, ‘Askerlerin kendilerine dolaylı yoldan baskı yapacaklarını, kredi alamayacaklarını. Askerler ‘ticari faaliyeti işlem altına alırız’ dediklerini söylediler. Eşimden o günlerde kalan psikolojik hastalık başladı.”

Yaşar Okuyan (Dönemin Çalışma Bakanı): ‘Holdinglerin genini generaller bozdu’

“O ZAMAN SSK ayrıydı.. 2000- 2001 yılıydı.. Ecevit Başbakandı. SSK’da Aktüerya ve Finansman Daire başkanı için birini atayacaktım. Onay için Başbakanlığa gönderdim. Epey zaman geçti, Başbakanlıktan kayda girmemiş bir zarf içerisinde bir yazı geldi. MİT kaynaklı, ‘Bu şahıs üniversite döneminde cuma namazına gidiyordu. Namazları da nur cemaatine yakın camide kılıyordu’ şeklinde.. Devamında da ‘bu yazıyı imha edin’ tarzında uyarı vardı. Eee, no’lacak dedim.. Ben olaya tepki gösterdim sert bir yazı yazdım Başbakanlığa.. Arşivlerinde de vardır. Asaleten olmasa da vekaleten atayabildim o ismi.. O süreçte özel sektör de elbette etkilendi.. 12 Eylül darbesiyle başlayan emekli generallerin, büyük holdinglere, bankalara yönetici danışman olması, 28 Şubat sürecinde de olunca, onları etkiledi. Generaller emeklilik sonrası kendilerine yeni bir saha açmışlardı. 28 Şubat’tada bunu çok gördük.. O sürecin içerisnde bu holding ve bankalarda bundan etkilendi.

Çağlayan Ömerustaoğlu (Eğitimci): ‘Ya başınızı açın ya peruk takın...’

1996 - 2000 arası bir dersanede çalıştım. Edebiyat dersleri veriyordum. Denetimler sıklaşınca, patron, “Ya başınızı açın, ya da peruk takın başka türlü çalıştıramayız” demişti. Kabul etmeyince işime son verdiler. Gazetede ilan vardı, aradım, şartları konuştuk, ‘gelin’ demişlerdi, ‘ama ben başörtülüyüm’ deyince, “Boşuna zahmet etmeyin” cevabını vermişlerdi.

(STARGAZETE)


SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara