Binlerce yıllık mağaralarda yaşayan 20 aile; y">
Binlerce yıllık mağaralarda yaşayan 20 aile; y">
Binlerce yıllık mağaralarda yaşayan 20 aile; y">
Binlerce yıllık mağaralarda yaşayan 20 aile; y">

Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Mağarada yaşamayı apartman yaşamına tercih ediyorlar

Batman merkeze bağlı Çayüstü (Beda) köyünde 20 aile mağarada yaşıyor. "Mağara bir kültür, yaşam biçimi, huzur veren bir mekan, burayı asla terk etmeyeceğiz" diyen aileler, hayatlarından memnun.

Binlerce yıllık mağaralarda yaşayan 20 aile; y

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-02-27 15:38:57

Mağarada yaşamayı apartman yaşamına tercih ediyorlar
Batman merkeze bağlı Çayüstü (Beda) köyünde 20 aile mağarada yaşıyor. "Mağara bir kültür, yaşam biçimi, huzur veren bir mekan, burayı asla terk etmeyeceğiz" diyen aileler, hayatlarından memnun.

Binlerce yıllık mağaralarda yaşayan 20 aile; yol, okul ve sağlık ocaklarının da yapılması halinde mağaraları asla terk etmeyeceklerini ifade ediyor. Geçmişte sadece Hasankeyf'te olduğu sanılan mağara yaşamı, antik kentte sona ererken, Batman'a bağlı Çay üstü köyünde devam ediyor. 10 bin yıllık tarihi geçmişleri olduğu tahmin edilen mağaralarda yaşayan köylüler, kışın sıcak, yazın serin olma özelliği nedeniyle çekici buldukları mağara yaşamını aynı zamanda nostaljiyi yaşatmak için sürdürdüklerini belirtiyor.

Şark odası şeklinde döşenmiş mağaralar adeta modern bir otel odasını andırıyor. Kasetçalar, televizyon ve buzdolabı gibi her türlü mekanik ve elektronik eşyanın bulunduğu mağaralarda bulunan taş koltuk en değerli köşelerden biri. Klima gibi bir serinlik veren taş koltukta oturmak insanı rahatlatıyor.

MAĞARA HUZUR VERİYOR

Doğduğu günden beri bu köyde yaşadığını belirten Sabri Ekinci (60) köyde okul olmaması nedeniyle çocuklarının Batman'da yaşadıklarını, ancak eşinin ve kendisinin köyden kopamadıklarını belirtiyor.

Mağaranın kendisine huzur verdiğini ifade eden Ekinci, "Birçoğuna ilkel gelebilir, ancak bu bir yaşam biçimi. Elektrik olduğu için televizyon izleyebiliyor, buzdolabı ve diğer elektronik cihazları kullanabiliyoruz. Köyümüzün eksiği okul ve sağlık ocağıdır. Bir de yol sorunumuz var. Camimizde ise imam yok. Bu sıkıntılarımız giderilirse burayı hiçbir yere değişmeyiz." şeklinde konuşuyor.

Antalya'da büyüyen ancak köye gelip amcasına yardım eden Hüseyin Ekinci ise köy nüfusunun az olmasından yakınıyor. Yol olmadığı için köye gidip gelenin az olduğunu söyleyen Ekinci, "Burası çok güzel. Her taraf yemyeşil, havası temiz, Dicle ayaklarımızın altında akıyor. Mağaralar yazın serin kışın sıcak... Tarla işi ve hayvancılıkla uğraşıyoruz. Bir de gidip gelen olursa değme keyfimize. Bu nedenle buranın turizme açılması lazımdır. Yol asfaltlanırsa gidip gelenlerin sayısında artış olacağını sanıyoruz." diye belirtiyor.

En önemli 3 sorunun çözülmesi halinde köyde yaşamlarını sonuna kadar sürdüreceklerini ifade eden Ekinci, "Babam burada doğdu, dedem de, onun babası da ve en büyük dedelerimiz de burada doğup, mağarada yaşadılar. 3- 4 asırdır Beda köyünde mağaralarda yaşıyoruz. Bizden önce de binlerce yıldır bu mağaralarda insanlar yaşamış. İnşallah çocuklarımız ve torunlarımız da burada yaşayacak ve tarihini, kültürünü yaşatmaya devam edecek." şeklinde sözlerini tamamlıyor.

Köyü gezen sanat tarihçi Şükran Aslan, köyün tarihinin çok eskiye dayandığını söylüyor. Köyde mağaraların yanında kayalara oyulmuş sarnıç ve yalakları inceleyen Aslan, 3 metre genişliğinde, içerisinde merdiven bulunan sarnıçların hayli ilgi çekici olduğunu, bu bölgede ilk defa bu tür eserlere rastladığını belirtiyor.

Haber Ara