Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'İmralı'da askeri vesayet kuşatması kaldırılınca çözüme yaklaşıldı'

Hak ve Özgürlükler Partisi Genel Başkanı Kemal Burkay, İmralı'da terör örgütü lideri Öcalan'ı kuşatan askeri vesayetin kaldırılması ile çözüm sürecinin hızlandığını kaydetti. Brüksel'de konuşan Burkay, 'Yeni çözüm sürecinin şansını öncekilere nazaran

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-02-27 14:41:02

'İmralı'da askeri vesayet kuşatması kaldırılınca çözüme yaklaşıldı'
Hak ve Özgürlükler Partisi Genel Başkanı Kemal Burkay, İmralı'da terör örgütü lideri Öcalan'ı kuşatan askeri vesayetin kaldırılması ile çözüm sürecinin hızlandığını kaydetti. Brüksel'de konuşan Burkay, 'Yeni çözüm sürecinin şansını öncekilere nazaran daha fazla görüyorum. Ancak saflığa varacak bir iyimserliğe de gerek yok. Öcalan'ın yakalandığı süreç, barış yolunda her açıdan bugünküne göre daha elverişliydi.' şeklinde konuştu.

Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Brüksel ofisi ve European Policy Center (EPC)'ın ortaklaşa düzenlediği panelde İmralı süreci perspektifinde Kürt sorunu ele alındı. Brüksel'deki "Türk demokrasinde yeni dönem: Kürt meselesinin çözümü" konulu panele Hak ve Özgürlükler Partisi (Hak-Par) Genel Başkanı Kemal Burkay, Ankara Strateji Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Özcan ve Yüksekova Sanayici ve İşadamları Derneği (YÜSIAD) Başkanı Taylan Çiçek konuşmacı olarak iştirak etti.

Panelde Türkiye'deki Kürt sorunun ulusal güvenlik ve demokratikleşme çabaları için önemli bir sorun olduğunun altı çizildi ve Türkiye'nin AB üyeliği süreci çerçevesinde 2001 yılından bu yana Kürt kimliğin geliştirilmesine imkan tanıyan çok önemli adımlar atıldığı kaydedildi. Geniş kültürel haklar ve anadilde eğitim dahil Kürt vatandaşlar için temel hak ve özgürlüklerin genişletilmesinden söz edildi. Bu yılın başlarında, Türk hükümetinin terör örgütü PKK elebaşı ile doğrudan görüşmelere başlanmasından söz edilen panelde son 30 yılda on binlerce cana mal olan teröre son vermek için başlatılan çözüm sürecinin provokasyonlarla sekteye uğratılmaması çağrısı yapıldı.

Kürt siyasetçi yazar Kemal Burkay, 'Silahların susması gerektiğini, savaşın kimseye yararı olmadığını yıllardır belirtiyorum. Savaş yalnızca Ergenekon gibi Türkiye'nin önünü tıkamak isteyen kesimlere yarıyor. Yeni barış sürecinin şansını öncekilere nazaran daha fazla görüyorum. Ancak saflığa varacak bir iyimserliğe de gerek yok, Öcalan'ın yakalandığı süreç, barış yolunda her açıdan bugünküne göre daha elverişliydi. O dönemde Türk devleti PKK'nın silahsızlanmasının Kürt siyasetini yeniden filizlendireceğinden çekindiği için gerekli adımları atamadı. Devlet bir yerde PKK'nın silah bırakmasını istemedi. Bugünkü hükümette bu azim ve kararlılığı görüyorum. Bugün geldiğimiz noktayı İmralı'daki askeri vesayet kuşatmasının yok olmasıyla da ilişkilendirebiliriz.' şeklinde konuştu.

"DEVLETİN HATALI POLİTİKALARI PKK'YI DOĞURDU"

Tarihi bir kamburdan kurtulma zamanın geldiğine dikkat çeken Burkay, 'Silahların susması herkesten önce BDP ve Kürt siyasetinin geleceği için önemli. BDP hali hazırda silahlara bağımlı bir siyaset yapıyor. Ancak tüm bunlara karşın sorunu PKK'dan ibaret göremeyiz. Sorun PKK'dan önce de vardı. Devletin hatalı politikaları sorunu derinleştirdi ve PKK'yı doğurdu.' sözlerine yer verdi. Hem Türklerin hem de Kürt halkın çok acılar çektiğini ve 'yorulduğunu' ifade eden Burkay, silahların gölgesinde çözüm sürecinin yürütülemeyeceğini ifade etti. Burkay, hükümet ve ana muhalefet partilerinin cesur davranmaları halinde isimlerini tarihe yazdıracaklarını sözlerine ekledi.

'PKK İÇİNDE SÜRECİ BALTALAMAK İSTEYEN YAPILARA DİKKAT'

PKK'nın Kürt siyaseti üzerindeki vesayetin Kemal Burkay gibi yapıcı isimlerin daha aktif rol oynamalarını engellediğini ifade eden Ankara Strateji Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Özcan, 'Süreç yaz aylarından bu yana devlet ve İmralı arasındaki görüşmeler ve atılan karşılıklı adımlarla birlikte ilerliyor. PKK'nın sınır dışına çıktıktan sonra konuşmamız gereken asıl mesele anayasadır. Çünkü PKK, asıl sorunun konuşulmasının ve tartışılmasının önünde bir engel. Süreç devlet ve PKK açısından birçok sorunu da beraberinde getiriyor. Ancak bu noktada PKK'nın içinde birden fazla yapının olduğunu belirtmek lazım. Ben PKK'yı ideolojik, mafyatik ve taşeron olarak üçe ayırıyorum. Sorunun çözümü için PKK'nın bu üç kesiminin de ikna edilmesi gerekli. Öcalan'a en yakın kesim olan ideolojik PKK'nın süreci kabullenebileceğini düşünüyorum fakat taşeron ve mafyatik PKK süreci sabote etmeye meyilli kesimler. 2012 yılında 138 canlı bomba yakalandı. Bunlardan yalnızca biri amacına ulaşsaydı, bugün konuştuğumuz çözüm sürecini konuşmuyor olacaktık.' dedi.

Avrupa'nın da PKK'ya yaklaşımını gözden geçirmesi gerektiğini kaydeden Özcan, 'Türkiye bu sorunu çözerse Avrupa, dünyanın en önemli suç örgütlerinden biriyle tek başına mücadele etmek zorunda kalabilir.' şeklinde konuştu.

"KÜRT HALKA KÜRTÇE 'MERHABA' DEMEK LÜTUF DEĞİLDİR"

Yüksekova Sanayici ve İşadamları Derneği (YÜSIAD) Başkanı Taylan Çiçek ise verilen mücadelenin asla dönme mücadelesi olduğunun altını çizerek, yaşananları 'kendini bulma arayışı' olarak tanımladı. Çiçek, 'İşadamları olarak barış yolunda atılacak her türlü adımın yararlı olacağına inanarak bu yola baş koyduk. Bölgenin eğitim ve ekonomik olarak kalkındırılması için üstümüze düşeni yapmaya çalışıyoruz.' diyerek küçük parçalardan büyük sorunun çözümüne katkı yolunu seçtiklerini ifada etti. Bölge insanın eğitimine ve ekonomin canlanması adına yaptıkları faaliyetlerden söz eden Çiçek, genel anlamda Kürt sorunun yaşamlarını idame ettirme sorunu olduğunu vurguladı. Kazanan tarafın her zaman savaş lobileri olduğunu aktaran Taylan Çiçek 'Halkın tamamının Kürt olduğu Hakkari gibi bir şehirde valinin Kürtçe 'nasılsın' demesini bir lütuf olarak algılamamak lazım.' şeklinde konuştu.

Haber Ara