Eşini öldüren koca ilk celsede 17,5 yıl hapse mahkum oldu

Eskişehir'de karısını üç yaşındaki çocuğunun gözü önünde öldüren Muharrem Bilgen, 'taksir altında yakın akrabayı öldürme' suçundan önce ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına daha sonra olayı `tahrik altında` işlediğine kanaat getirilerek cezanın 21 yıla indirilmesine son olarak da mahkemedeki iyi hali göz önünde bulundurularak 17 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Aşağı Söğütönü Mahallesi`ndeki TOKİ konutlarında 28 Kasım 2012'de meydana gelen olayda, Muharrem Bilgen, kendisini aldattığı gerekçesiyle 2 çocuk annesi eşi Yeter Bilgen`le tartıştı. Muharrem Bilgin, tartışmanın büyümesi üzerine eşini karnından ve sırtından bıçaklayarak öldürdükten sonra 3 yaşındaki oğlunu alıp kayınbiraderine bıraktı. Kayınbiraderine eşini öldürdüğünü anlatan ve ardından eve dönüp aynı bıçağı kendi karnına saplayarak intihar etmek isteyen Muharrem Bilgen, yerde hareketsiz yatan eşinin üzerine yığılıp kaldı. Polis, Yeter Bilgen`i yerde yatarken, eşi Muharrem Bilgen`i de eşine sarılmış halde kanlar içinde buldu. Yeter Bilgen, gözyaşları içerisinde toprağa verilirken Muharrem Bilgen, kaldırıldığı hastanede gerekli tedavisi yapılıp taburcu edildikten çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Savcılığın hazırladığı iddianamene sonunda Muharrem Bilgen hakkında 'adam öldürmek' suçundan dava açıldı. Tutuklu sanık Muharrem Bilgen, ilk kez 2. Ağır Ceza Mahkemesi`nde hakim karşısına çıktı. Duygulu anların yaşandığı duruşmaya sanık Bilgen'in kendisinden davacı olduğu 16 yaşındaki kızı Gizem Bilgen de katıldı.

Sanık Muharrem Bilgen, olay günü evde eşine ait günlüğü bulduğunu ve cinayeti yaşadıkları tartışma sonrasında işlediğini anlattı. Sanık Bilgen şöyle dedi: "Olay günü yatağın altında bulduğum defteri eşim günlük olarak tutuyormuş. Günlükte eşimin birisiyle olan ilişkisini okudum. Okumaz olaydım. Defteri okurken eşim odaya girdi ve tartıştık. Eşim geceleri eve geç geliyordu. Yakınımızda oturan bir arkadaşına gittiğini söylüyordu. Sürekli internette birileriyle mesajlaşıyordu. Bilgisayar başında olmadığı zamanlarda da cep telefonu ile görüşüyordu. Diyarbakır`da olan ablaları ile görüştüğünü düşünüyordum."

Ailesi için çok çalıştığını belirten sanık Bilgen, "Aileme iyi bir gelecek sağlamak için yeri geldi iki işte birden çalıştım. Kızımı okutmak için sigarayı bile bıraktım. Sebebi ne olursa olsun ben bir can aldım. Vicdan azabı çekiyorum, acılar çekiyorum. Pişmanım." dedi.

10. sınıf öğrenci Gizem Bilgen, annesini öldüren babası Muharrem Bilgen`in şikayetçi olduğunu söyledi. Gizem Bilgen, duruşmada babasına dönüp, "Sana baba demeye utanıyorum" diye bağırdı. Mahkeme heyetinin uyarısı üzerine sakinleşen Gizem Bilgen, "O'na baba demeye utanıyorum. Annemin bir başkasıyla ilişkisi vardı. Annem boşanmak istiyordu. Ancak kardeşimi ve annemi öldürmekle tehdit ediyordu. Babam boşanmayı kabul etmiyordu. Annem kendisinden korkuyordu. Benim kırtasiye ihtiyaçlarını babam değil okuldaki öğretmenlerim karşılıyorlardı. Annemin tuttuğu günlüğü biliyordum. Babamın, annemin ilişkisinden haberi de vardı. Annemden sürekli para istiyordu. Bu nedenle annemi öldürdü. Şikayetçiyim." şeklinde konuştu.

Tarafları dinleyen mahkeme, ilk duruşmada kararını açıkladı. Mahkeme heyeti sanık Muharrem Bilgen'i, 'taksir altında yakın akrabayı öldürme' suçundan önce ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırdı, ardından da olayı `tahrik altında` işlediğine kanaat getirerek Muharrem Bilgen`e 17 yıl 6 ay hapis cezası verdi.