Erdoğan: 28 Şubat'ta yaşadıklarımızı başkalarına yaşatmamak için hassasız
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "16 yıl önce yaşadıklarımızı başkalarına yaşatmama konusunda çok ama çok hassasız. 16 yıl önce ve onun da öncesinde bu millete yaşatılanların tekrar yaşanmaması için çok hassasız." dedi.
Avusturya'nın başkenti
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-02-27 14:58:18
Avusturya'nın başkenti Viyana'da MÜSİAD ve WONDER derneklerini düzenlediği toplantıda konuşan Erdoğan, şunları söyledi: "16 yıl önce kendilerine parya muamelesi yapılan o gençler şu anda Türkiye'de kardeşliği büyütmenin, kardeşliği yüceltmenin mücadelesini veriyorlar. Eğer sabrederseniz, eğer kalbinizi temiz, ruhunuzu diri tutarsanız, eğer başınıza gelen musibetler karşısında metanetinizi, imanınızı, inancınızı korursanız; her bildikleriniz hayır olur. Biz o günlerde o baskının, o zulmün en şedid olduğu günlerde tekrar tekrar kendimize bir şey söyledik. 'Hak şerleri hayr eyler, zannetme ki gayr eyler, arif onu seyreyler, Mevla görelim n'eyler, n'eylerse güzel eyler." İşte biz direnerek, sabrederek, dua ederek ama en çok da çalışarak, mücadele ederek şerlerin hayra dönüşmesine vesile olduk."
Bu süreçte yaşadıklarını başkalarına yaşatmama konusunda çok ama çok hassas olduklarını vurgulayan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "16 yıl önce ve onun da öncesinde bu millete yaşatılanların tekrar yaşanmaması için çok hassasız. Hiç kimsenin vatan hasreti içinde gözlerini kapatmasını istemiyoruz. Hiç kimsenin kendi vatanında yaşam imkanını bulamayıp gurbete gitmesini istemiyoruz. Hiç kimsenin devlet karşısında kendisini horlanmış, dışlanmış, aşağılanmış hissetmesini asla ve asla istemiyoruz. 10 yıldır çok net bir şekilde şunu söylüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti içindeki 76 milyonun tamamı birdir, beraberdir, kardeştir. 76 milyonun her bir ferdi devlet karşısında birinci sınıf vatandaştır. 'Önce devlet' değil, 'önce insan'dır. Bunu tesis etmek için de çok yoğun bir mücadele içindeyiz."
"TÜM ETNİK KÖKENLERE EŞİT MESAFEDEYİM"
"Yaptığımız reformlarla, attığımız adımlarla Türkiye'nin çehresini, Türkiye'nin demokrasisini köklü bir şekilde değiştirdik." diyen Erdoğan, şöyle devam etti.
"Benim için Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi.. böyle bir şey yok. Ben hepsini seviyorum. Hepsine eşit mesafedeyim. Çalışma arkadaşlarımın hepsi de aynı şekilde eşit mesafede. Çünkü biz yaradılanı Yaradan'dan ötürü seviyoruz. Burada bir ayrım söz konusu olamaz. Biz etnik milliyetçiliği, bölgesel, dinsel milliyetçiliği ayağımızın altına aldık. Bizim anlayışımızda bu tür milliyetçilikler yok. Biz, millet kavramına, milliyet kavramına ciddi manada sahip çıktık. O kafatasçılık, ırkçılık, kavmiyetçilik anlamımdaki milliyetçilik, şeytanidir dedik, şeytandandır dedik."
"İMAM-HATİP TALEBİNE YETİŞEMİYORUZ"
Eğitimdeki reformlara da değinen Erdoğan, Kur'na ve siyer dersleri için yüz binlerce başvuru yapıldığına dikkat çekerek, "Demek ki bu milletin mayasında bir talep var. Bu talebe niye 'hayır' diyorsun!"dedi. Erdoğan, İmam-Hatip Liseleri'ne çok talep patlaması olduğunu belirterek, "Ama şu anda hem fiziki mekanlarda hem öğretmenler noktasında ciddi sıkıntı çekiyoruz. Onun için bir an önce dönmeniz lazım. Bu açığı kapamamız lazım." diye konuştu.
Konuşmanın ardından Başbakan Erdoğan'a genç Türk akademisyenlerin kaleme aldığı ve kitap olarak basılmış tezler hediye edildi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara