BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ''Her yıl biliyorsunuz Nevruz sıcak geçer, ama bu defa daha sıcak geçecek gibi görünüyor daha heyecanlı, daha coşkulu, özgürlüğe, barışa daha yakın bir Nevruz. Umut ediyorum ki hem bölgemize, ülkemize, vatanımıza, barışa giden yolların kapılarını açan bir gün olacak diye, hasretle hepimiz 21 Mart Nevruzu'nu bekleyeceğiz'' dedi.
Halkların Demokratik Kongresi ODTÜ Meclisi'nce düzenlenen etkinliğin açılışında konuşan Demirtaş, Kürt sorununa demokratik, barışçıl, müzakereyi esas alan bir yöntemi öne çıkarabilmenin, Türkiye'nin temel sorunlarını, Kürt sorunu başta olmak üzere barışı konuşarak çözebilmenin, arayışında olduklarını söyledi.
Demirtaş, Halkın Emeği Partisinin kuruluşundan beri faaliyette olan 8. parti olarak aradan geçen 23 yıl boyunca ısrarla kararlı ve ilkeli bir şekilde, ''Kürt sorununa esas olan müzakere yöntemidir, konuşarak, tartışarak bir masa etrafında müzakereci anlayışla sorunlarımızı çözmeliyiz'' dediklerini bildirdi.
Demirtaş, Türküyle Kürdüyle herkesin 30 yıllık savaşın faturasını ödediğini ifade ederek, şöyle konuştu:
''Parlamentoda son 30 yıl içinde görev yapmış milletvekilleri dahil olmak üzere, ülkeyi yönetmiş bakanlar, başbakanlar, daha doğrusu ülkeyi yönetmiş generaller dahil olmak üzere, hiçbirinin üçüncü dereceye kadar yakını asla bölgede savaşa gitmemiştir, karakollarda nöbet tutmamıştır. Bu savaşta ölenler, yaşamını yitirenler halkın, yoksul, emekçi halkın çocukları olmuştur. Bu yüzden barışı isteyen, barışı en çok hasret olan elbette ki yoksul emekçi halklardır.''
Halktan aldıkları talimatın gereği barışı savunduklarını bildiren Demirtaş, ''Yoksa AKP iktidarının, ya da bugün devleti yöneten egemen güçlerin bir isteği sonucu barışı savunuyor değiliz. Başından beri ilkeli, tutarlı bir tavır halinde, tutarlı bir politika olarak, ısrarla barışı savunduk ve bu noktalara geldik'' diye konuştu.
''Süreç ilerler mi, müzakereye dönüşür mü, bu müzakere başlarsa kalıcı çözüme, barışa ulaşabilir miyiz? O da artık bizim ellerimizdedir'' diyen Demirtaş, ''Kim ne derse desin, iktidar çevresinden, hükümet çevresinden. Hangi açıklamalar yapılırsa yapılsın, size tavsiyemiz: Siz bu cepheye bakın, bu cepheden yapılan açıklamaları esas alın'' ifadesini kullandı.
Demirtaş şöyle konuştu:
''Her yıl biliyorsunuz Nevruz sıcak geçer, ama bu defa daha sıcak geçecek gibi görünüyor daha heyecanlı, daha coşkulu, özgürlüğe, barışa daha yakın bir Nevruz. Umut ediyorum ki hem bölgemize, ülkemize, vatanımıza, barışa giden yolların kapılarını açan bir gün olacak diye, hasretle hepimiz 21 Mart Nevruzu'nu bekleyeceğiz. Buradan bu sürece kadar en ağır bedelleri ödemiş bütün şehitlerimiz başta olmak üzere, canını ortaya koymuş genç yoldaşlarım, arkadaşlarım başta olmak üzere bütün bu sürecin en ağır acısını çekmiş, acılı analar ve mücadelenin öncülüğünü yürütmüş kadın arkadaşlarım, kadın yoldaşlarım başta olmak üzere bütün kendine devrimciyim diyen sosyalistim diyen ve halkların eşit, özgür birlikteliğini savunan herkes işte bu sürecin bu noktaya gelmesinde katkı sahibidir. Ben onların tamamına minnet, şükran duygularımı ifade etmek istiyorum.''
''Sistem değişmeli''-
Demirtaş, bütün toplumu tek bir potada eritmeyi hedefleyen politikaların 90 yıldır uygulandığını iddia ederek, değişen bir şey olup olmadığını bu müzakere sürecinde izleyeceklerini söyledi. Demirtaş, ''Karamsar olmak istemiyoruz ama paradigmada köklü bir değişim olmadan, sistem içi hiçbir çözümün derdimize derman olmadığını da biliyoruz. Sistem değişmediği, devlet yönetim modeli, resmi ideoloji, bütün bunlar tümüyle değişmediği müddetçe hiçbirimizin sorununa köklü çözüm bulunamayacak'' değerlendirmesinde bulundu.
''Türkiye değişmeli, Türkiye'de sistem değişecek, artık paradigmasal bir kırılma yaşanacak ve biz bunun öncülüğünü yapacağız'' diyen Demirtaş, parlamentoda bulunan üç partinin Türkiye'yi tekleştirme adına toplumu ezdiklerini öne sürdü.
''Dananın kuyruğu kopacak''-
Bugün Deniz Gezmiş'in de doğum günü olduğunu anımsatan Demirtaş, böylesi bir günün kendileri için anlamlı olduğunu bildirdi.
Demirtaş, halkların kardeşliği, özgürlükler adına direnebilmiş, canını ortaya koyabilmiş devrim liderlerinin yollarını aydınlattığını kaydederek, bu ışığı referans alacaklarını belirtti.
Gelişmelerin artık eskisi kadar yavaş olmayacağını, çok daha hızlı, baş döndürücü şekilde gerçekleşeceğini ifade eden Demirtaş, ''Dananın kuyruğunun kopacağı zamanlardayız ama kuyruk koptuğunda dana tarafı mı bizde kalacak, kuyruk tarafı mı, onu da bizim mücadelemiz belirleyecek. Yoksa kopacak o kuyruk. Biz bir arada durursak, örgütlü, güçlü olursak, inanın ki Edirne'den Hakkari'ye kadar, aynı hedef etrafında ilericiler olarak buluşursak, görekeceksiniz Türkiye, birkaç ay, bir kaç yıl sonra bambaşka bir ülkeye dönüşebilir'' diye konuştu.
Türkiye'deki Kürtlerin eşit, onurlu halklar olarak birlikte yaşamak istediğini belirten Demirtaş, ''Kürt halkı kendi kaderini, kendi geleceğini nasıl tayin etmek istiyorsa kararı onlar vermelidir. Geri kalan bütün dostlarımız bu desteği sunma konusunda tereddütsüz bir duruş içerisinde olmalıdır'' dedi.
Anayasa değişikliği konusu-
Anayasa taslağı konusunda hiçbir partiyle görüşmediklerini belirten Demirtaş, bir anayasa yapılacaksa kendi önerileriyle uzlaşmaya, konuşmaya açık olacaklarını dile getirdi. Demirtaş, şunları söyledi:
''Eğer diyalogla müzakereyle çözüm yolunu, yöntemini benimsemişsek elbette ki her konuyu, her meseleyi, anayasa dahil her konuyu müzakere etmek durumundayız. Aksi durumda sözün bittiği yerlerde neyin konuştuğunu çok iyi biliyoruz. Bunun acısını en çok bizler çekiyoruz. O nedenle barışa en çok biz ihtiyaç duyuyoruz.''
AA