Hocalı'da 150 kişinin akıbeti hala bilinmiyor
Ekvator Derneği Başkanı Ramal Şemşedli, Ermeni güçlerinin 1992'de Hocalı'da 613 sivili öldürdüğü katliam sırasında kaybolan 150 kişinin akıbetinin hala bilinmediğini söyledi.
Dernek Başkanı Ramal Şemşedli, Hocalı kat
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-02-26 12:50:29
Dernek Başkanı Ramal Şemşedli, Hocalı katliamının 21. yılı dolayısıyla Malatya'da yaptığı açıklamada, katliamı bir kez daha acıyla andıklarını ve kınadıklarını kaydetti. Ermenistan ile Azerbaycan savaşının asıl 1917 Bolşevik devrimi sonrası başladığını savunan Şemşedli, Ermenistan devletinin kurulduktan sonra 1917-1922 yılları arasında Azerilere yönelik sistemli bir saldırıya giriştiğini anlattı.
Eskiden beri düşmanca tavırların 26 Şubat 1992'de Hocalı'daki katliamda zirveye ulaştığını vurgulayan Şemşedli, Ermeni birliklerince düzenlenen vahşi saldırıda, 106'sı kadın, 63'ü çocuk ve 70'i yaşlı olmak üzere, toplam 613 Azerbaycan vatandaşının katledildiğini, 76'sı çocuk, 487 kişinin yaralandığını; bin 275 kişinin de Ermenilerce esir alındığını ifade etti. O tarihten bu yana kayıp olan 150 kişinin akıbetinin ise hala bilinmediğini anlatan Şemşedli, şöyle devam etti: "Bu olay Azerbaycan ve kardeş Türkiye'de Hocalı katliamı olarak biliniyor. Ermenistan'da ise Hocalı savaşı olarak anıyor. Bu şehrin 7 bin nüfusu vardı Karabağ da tek havaalanı olan şehir idi. Savaştan önce Hocalı'ya giden tüm yollar kapatılmıştı, tek gidiş helikopter ile oluyordu. Ve Şuşada vurulan helikopterde 40 kişi hayatını kaybetti. Ocağın 2'sinde şehre elektrik verilmedi. Hocalıya 3 taraftan saldırı olmuştur. Hocalı sakinleri kurtulmak ümidi ile Nahcivanik köyüne yüz tutmuşlar. Ama bunu düşman önceden planlamış oraya gelen sakinleri kurşuna dizmişler. Ele geçirilen 60 kişinin kafasını kesmişler."
Katliamı Ermeni yazarların bile kabul ettiğini söyleyen Şemşedli, "Ermenilerin çok sevdiği ideologlardan bir yazar Zori Balyan bir kitabında Hocalı katliamından şöyle bahsediyor: 'Biz haçaturla ele geçirdiğimiz eve girerken askerlerimiz 13 yaşlı bir Türk çocuğunu duvara çivilemiştir. Çocuğun sesi fazla çıkmasın diye annesinin kesilmiş göğsünü çocuğun ağzına sokmuş. Daha sonra çocuğun başından sinesinden ve karnından derisini soydum ve saate baktım. Tam 7 dakika sonra çocuk kan kaybından öldü. Çok sevindim daha sonra Ermeni askeri çocuğun cesedini parçalara ayırarak köpeklere attı. Aynı şeyi daha 3 ayrı Türk çocuğuna yaptık."
Ermenistan-Azerbaycan arasındaki sorunun barışçıl bir çözüme kavuşması için Azerbaycan devlet yetkililerinin çok çaba harcadığına değinen Şemşedli, "Cumhurbaşkanımız İlham Aliyev ve ailesi, Dışişleri Bakanı Elmar Memmediyarov, Milletvekili Genire Paşayeva ve diğer kamu görevlilerimiz bu mücadeleyi sürdürüyorlar. Uzun bir zaman oldu problem çözülmedi fakat bizler sabrediyoruz. Sulh yoluyla problemi çözmeye çalışıyoruz, yeniden kan dökülmesini istemiyoruz. Bununda belli bir sınırı vardır. Baktık olmuyor bizde gereken neyse onu uygularız. Bizler her alanda ekonomik, eğitim, askeri eğitim, askeri güç ve nüfus olarak sayımız ve destekleyenimiz onlardan daha üstündür." diye konuştu.
Azerbaycan Türkleri olarak topraklarından vazgeçmeyeceklerinin altını çizen Şemşedli, "Ermenistan unutmamalıdır ki, biz Türküz. Canımızı veririz, ama toprağımızdan vazgeçmeyiz. Bizim iyi niyetlerimi su istimal etmeye çalışmasınlar, kaybeden biz olmayız. Eminim ki, onlar da bunun farkındadır. Biz bir Türk olarak veya Azeri Türkü olarak geçmişimizden ders çıkarırız ve ona göre adım atarız. Eğer bu problem barışla çözülürse her iki taraf için kazanç olur. Fakat Ermenistan ve Azerbaycan arasında farklı ülkeler barış için aracı oldu. Ama değişen bir şey olmadı. Zaman geçtikçe güçlenen, her gün, her ay, her yıl ülkemiz farklı alanda kendini dünyaya tanıttı. Azerbaycanı tanıyan Karabağ problemini de tanıdı. Ve desteklediler. En büyük açık açıktan bize destek veren her alanda iyi ve kötü günümüze yanımızda olan kardeş Türkiyemiz var. Bunu herkes biliyor. Bazı bilinmeyen dış güçler bu kardeşliği bozmaya çalışıyor. Bizlerin bu dış güçlere verilecek tek bir cevabımız var, Dünyada en büyük tek güç var, kimsenin yenemeyeceği bir güç, o güç sevgidir. Bu da Azerbaycan Türkiye arasındadır. Bizi birleştiren ise işte budur." şeklinde konuştu.
Azerbaycan'daki Türk kolejlerinin Türkiye-Azerbaycan ilişkilerini daha da pekiştirdiğine dikkat çeken Şemşedli, "Bir ırmağın yedi kolu birleşirse daha güçlü olur. Dünyada biz gençler buna inanıyoruz ve bu konuda elimizden geleni en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Bunu bir tek ben demiyorum, bizler Türkiye de bir çatı altında toplandık bir arde eğitim görüyoruz. Her ülkeden, her ırktan, her kültürden olan gençler ile beraberiz. Hepimiz ülkemizde bulunan Türk kolejlerinden mezunuz. Oradan aldığımız eğitim ile kardeş ülke Türkiyedeyiz. Bizler bu kolejlere ve okullara barış köprüsü adını verdik. Bunun için ayrıca emeği geçenlere ve tüm Türk halkına derin teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara