Gazi Binbaşının Türkiye özlemi
Emekli Jandarma Kurmay Binbaşı Kemal Şahin ile Gazi Binbaşı Hüseyin Kılbaş, Gazeteci- Yazar Aslan Değirmenci’nin Kanal 5’de hazırlayıp sunduğu ‘Son gündem’ programının konuğu oldu. Programda Çözüm Süreci ve 28 Şubat post-modern darbe süreci masaya yatırıldı.Programda özlemini dile getiren Gazi Binbaşı ise stüdyoda duygusal anların yaşanmasına neden oldu.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-02-26 14:00:35
Terör ile mücadeleyi kör dövüşe benzeten emekli Jandarma Kurmay Binbaşı Kemal Şahin, “Çok basite alındı. Ancak görüldü ki düşünüldüğü kadar basit değilmiş. Dağda ölen, bölgede zarar gören insanlar var. Binlerce şehit ve gazi verildi. Bugün geldiğimiz noktada olayın sadece güvenlik politikaları ile çözülemeyeceğini gördük” dedi.
ARTIK SORUNU ÇÖZMELİYİZ
“Silahı elinde bulundurmak bir avantajdır diyen Şahin, “Terörün finansörleri, edebiyatçıları ve nemalanları var. Çok geniş kapsamlı düşünmek gerekiyor. Aynı zamanda acılar ve öfkeler var. Yeminler var. Ancak nefret ve kinle olaya bakarsak kör noktaya saplanırız. Karşılıklı empati yaparak bakmalıyız. Artık ortak noktalarda buluşarak bu sorunu çözmeliyiz” diye konuştu.
SAVAŞIN KAZANANI OLMAZ
Şiddet olaylarının sona erdirilmesi için başlayan süreci çok önemli bulduğunu ifade eden Şahin, “Çözülmesi zor bir hal almasına rağmen halk bu savaştan yoruldu. Aynı zamanda PKK da yoruldu. Örgütün finansörleri bu savaşı sürdürmek isteyebilir ancak namlunun önünde olanlar artık bitmesinden taraf. Taraflar savaşla bir yere varılmayacağını gördü. Halkta bu sürece destek veriyor. Hükümet büyük risk alarak konunun üzerine gidiyor. Savaşın kazananı olmaz” şeklinde konuştu.
MUHALEFETE ELEŞTİRİ
Sürece destek vermenin ‘elzem’ olduğunu vurgulayan, Şahin, muhalefetin tutumunu da eleştirdi. “MHP, ulusalcı ve solcuların düşüncelerinin tamamen zıt düşüncede olmalarına rağmen neden bu konuda ağız birliği yaptıkları karmaşık” diyen Şahin, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Nemalanan insanlar var bu sorun biterse bu insanlar aç kalacak. Ayrıca milliyetçilik önemli bir kavram. Ancak asıl milliyetçilik vatanını ve milletini sevmektir. Başka bir açıdan bakarsak Şehit cenazelerini en çok istismar eden de maalesef MHP’dir. Bu gerçekten çok çarpıcı bir nokta. Şehit cenazeleri bile provoke edilmek istendi. Eğer bu sorun biterse MHP ömrünün sonuna gelecek. Ama unutulmasın ki MHP tabanı artık MHP gibi düşünmüyor. Ulusalcılar ve sözde solcular da hep aynı… Körü körüne muhalefet yapıyorlar. Bir araya gelmeleri neredeyse imkânsız görülen yapılar sırf muhalefet edip, statükolarının devamı için kardeşlik projesine bile karşı çıkıyorlar.Oysa halk “barış istiyorum” diyor.”
BAŞBAKAN ATEŞTEN GÖMLEK GİYDİ
Çözüm için Sivil toplumun desteğine ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Şahin, “Başbakan hiçbir mecburiyeti yokken bir bakıma ateşten gömleği giymeye gönüllü oldu. Benim bu samimiyetten şüphem yok. Bu yüzden Türkiye’nin terör belasından kurtulması lazım… Ortak bir dil geliştirmek zorundayız. Birlikte yaşama kültürü oluşturmak zorundayız. Siyasi iradenin kararlı adımlarına destek vermeliyiz” dedi.
ALBAYLAR OKUL DENETLEDİ
28 Şubat post-modern sürecine ilişkin de çarpıcı açıklamalarda bulunan Şahin, “İrtica sanal bir tehdit olarak sunularak, bölücülük ile aynı görüldü. İnançlı kadroların içleri boşaltıldı. Bu durum terörle mücadele de zafiyet oluşmasına neden oldu. Eş zamanlı olarak da terör birilerinin eliyle tırmandırıldı. Tabi bir de basın var. Açık söyleyeyim; malum basın olmasaydı 28 Şubat olmazdı. Gece gündüz millete sanal irtica tiyatroları izlettiler. Mühendislik yaptılar. Darbecilerin kaynakları ile servetlerine servet kattılar. Darbeyi meşru göstermek için her yola başvurdular. Tüm neden Anadolu aslanlarının ayağa kalkmasıydı. Anadolu aslanlarının yürüyüşü vesayet sisteminden beslenenleri ürküttü. Statükolarını kaybetmek istemeyen yapılar el birliği ile darbeyi gerçekleştirdi. Albaylar okul denetledi, eğitim sistemine de büyük darbe indirildi” dedi.
FİNANSÖRLER UNUTULMASIN
28 Şubat’ın finansal boyutunun tam anlamıyla konuşulmadığını belirten Şahin, “Bankaların içleri boşaltılarak milletin parası sümenaltı edildi. Hortumlanan paralar nereye gitti? Bankaların paraları kimin cebine girdi? Aslında gizli bir para transferi gerçekleştirildi. Böylece halka kaldıramayacağı bir yük yüklendi. Anadolu insanın mallarına el konuldu. Bu paraları alan firmalar çok zengin oldular. Ayrıca darbe dönemlerinde BÇG’nin faaliyetleri var. Düzenlenen mitingler var. Tüm bunların masrafları o firmalar tarafından karşılandı. Basını da onlar besledi. Darbenin finansörleri unutulmasın” şeklinde konuştu.
ZARAR GÖRENLER HEP GARİBANLAR
Yaklaşık 30 yıldır şiddet olaylarının devam ettiğini hatırlatan Güneydoğu Gazisi Binbaşı Hüseyin Kılbaş da, “Savaşan taraflar çok acı çekti. Şehitler oldu. Ayağını, kolunu kaybeden insanlar oldu. Zarar görenler hep fakir ailelerin çocukları oldu. Burjuva sınıfının çocukları hiç bu savaş bölgesine gitmedi. İşin çıkarcıları hep savaşı destekledi. Bu vatan topraklarının korunması için bütün toplumun kesimleri birlikte savaştı. Çanakkale’de birlikte savaşan dedelerimiz aynı topraklarda yatıyor. Yeter artık bu gözyaşı. Toplum olarak birlikte yaşamak zorundayız. Bu vatanın topraklarında dedelerimizin kanı var. Bu kan bizi birleştirmeye yetiyor. Biz İslam birliği içinde kardeşiz. Aynı zamanda Kürtler ile Türkler arasında akrabalık bağı da var. Bu bağı koparmak istiyorlar. Bizim kardeşliğimize zarar veremeyecekler” dedi.
GAZİ BİNBAŞININ ÖZLEMİ
Yaşadıklarını canlı yayında anlatan Gazi Binbaşı Kılbaş, stüdyoda duygusal anların yaşanmasına neden oldu. Kılbaş, “Ben sekiz kurşunun yarasıyla gazi olmuş sağ bacağını kaybetmiş bir insanım. Binbaşı emeklisiyim. Ben bugüne kadar çocuğumu kucaklayıp iki kat yukarı çıkaramadım. Bugün başlayan bir süreç var. Adının önemi de yok. Adı her ne olursa olsun. Kim ne şekilde telaffuz ederse etsin bu kan dursun ki bu kanın akmasıyla menfaat kazananların kanalları kapansın. Menfaat köşelerinde pusuya yatmış olan baronların menfaatleri zedelensin. İnsanların kanı üzerinden artık kimse menfaat uydurabileceğini düşünmesin. Artık bir barış sağlayalım. Belimizi doğrultalım. Kendi lehimize dünya standartlarında insan hak ve hürriyetlerinin özgürlüklerin yaşandığı, hukukun üstün olduğu insanların birbiri ile kardeş olduğu, kavgasız bir dünya kavgasız bir Türkiye özlüyorum” diye konuştu.
İHANETÇİLER ÇÖZÜMÜ ENGELLEDİ
Terörün bitirilmesi için ortak bir iradenin şimdiye kadar ortaya koyulmadığını vurgulayan Kılbaş, “AK Parti’ye kadar hiçbir iktidar elini bu kadar taşın altına koymadı. Hükümet sorunu ciğerinde hissetti ve çözüm üretti. Gelen diğer iktidarlar Ankara’dan bir şeyler yapmaya çalışırken, içimizdeki ihanetçiler her zaman çözümü durdurmak istedi ve bunu başardı. Bu kadar kapsamlı mücadele ise hiç yapılmadı. İnşallah bu mücadele çözüm ile sonuçlanır” dedi. 28 Şubat sürecini ise Kılbaş, millet ile devlet arasına set çekilen bir operasyon olarak nitelendirdi. (kanal5)
SON VİDEO HABER
Haber Ara