Bakan Bağış'tan Merkel'e: Önce Lufthansa Ercan'a insin, biz de alanları açarız

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Ankara ziyareti sırasında Kıbrıs sorunu ile ilgili olarak Ankara Protokolü hatırlatmasına cevap verdi. Bağış, "Ben bir kere daha ilan etmek istiyorum, 'hodri meydan' Lufthansa Havayolları Ercan Havaalanı'na seferler düzenlesin, biz Türkiye Cumhuriyeti havaalanlarını da açar, deniz limanlarını da açar, hava sahasını da açarız." dedi.

        Gazeteciler Cemiyeti'nin sohbet toplantısına katılan Bakan Egemen Bağış, cemiyet üyelerinin sorularını cevapladı. 20 yıl öncesinde düğününün cemiyetin binasında olduğunu aktaran Bağış, binanın üzerinde büyük önemi olduğunu kaydetti. Onun için burada bulunmaktan mutluluk duyduğunu belirten Bağış, yine cemiyet üyeleri ile bir sohbette bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. AB süreci hakkında üyeleri bilgilendiren Bakan Bağış, medya kuruluşlarının kullanabileceği fonların kurulduğunu anlattı.
        AB sürecinin; Türkiye'nin şeffaflaşmasını ve kalkınmasını sağladığını bildiren Bakan Bağış, sürecin, sonucundan daha önemli olduğunu, bunu da medya mensuplarının çok iyi bildiğini çünkü demokrasinin sekteye uğradığı dönemlerde en çok mağdur olanların basın mensuplarının olduğunu söyledi. Bağış, Türkiye'nin bir daha darbe tehlikesi ile karşı karşıya kalmaması için en önemli sigortanın AB sürecinin olduğunu kaydetti.

        "HOCALI KATLİAMINI GÖRMEYENLER 100 YIL ÖNCE YAŞANANLARI TEMCİT PİLAVI GİBİ GÜNDEME TAŞIYORLAR"

        Bugünün aynı zamanda Hocalı Katliamı'nın yıldönümü olduğunu hatırlatan Bağış, "Orada hayatını kaybedenlerin acısını yüreğimizdi taşıdığımızı söylüyor, baş sağlığı dileklerimizi paylaşıyoruz. Bu katliamı gerçekleştirenleri de bir kez daha şiddetle kınıyorum. Azerbaycan ile birlikte uluslararası platformlarda duyurmak için çabalıyoruz. Ama bundan 100 yıl önce olan olayları temcit pilavı gibi sık sık çarpıtarak gündeme getirenler, 21 yıl önce gerçekleşen bu katliamı görmemezlikten geliyor." diye konuştu.

        "İSLAMAFOBİ TEPKİSİ: KÜSTAH BİR VARLIK"

        Son olarak AB'nin başkenti Brüksel'de bir İslamafobi'nin örneğinin yaşandığını vurgulayan Bakan Bağış, şu ifadeleri kullandı: "Bir tanesi çıkmış, 'küstah bir varlık' çöp poşetleri ile çarşaf giymiş hanımları yan yana koyarak 'aradaki farkları bulun' diye bir çağrıda bulunmuş. Bunlar düşmanlık yaratılmaya yönelik çabalardır. O çöp poşetlerini alıp, ayna yerine kullansaymış daha isabetli olurmuş. Kendilerini fotoğrafın bir yerine yerleştirmiş oluyorlar. Onun için AB süreci bu kapalı zihinleri açmak için de önemli."

        "ÜYELİK İÇİN BİZDE GARANTİ VERMİYORUZ"

        AB sürecinin her şeye rağmen önemine dikkat çeken Bağış, sürecin yargıyı ve demokratik birçok alanı değiştirmedeki rolünün altını çizdi. Bakan Bağış, bu süreçle Türkiye'nin Almanya'daki iş ahlakını, Fransa'daki gıda hijyen standartlarını, İsveç'teki insan haklarını, İngiltere'deki eğitim standartlarını yakaladıktan sonra üye olup olmamanın çok ta önemli olmadığını yineledi. Bakan Bağış, sürecin sonunda Türkiye'nin de üyelik için garanti vermediğine vurgu yaptı.

        "MEDYA, HAYIRSIZLIK DUASI PEŞİNDE DE OLMASIN"

        Medya ile işbirliğinin öneminin altını da çizen Bağış, medyanın hayır için kurulmuş kuruluşlar olmadığını, ticari için kurulmuş bir sektör olduğunu belirterek, "Evet biz medyanın hayır duası için peşinde olmadıklarını biliyoruz ama hayırsızlık duası peşinde de olmasın." dedi.

        AB SÜRECİNDE YENİ BİR DÖNEM

        AB sürecinin çok uzadığının farkında olduklarını da vurgulayan Bağış, bunun Türkiye'den kaynaklanmadığını, bu sürecin yeri geldi iç politikalara alet edildiğini kaydederek, birlikte harekât etmenin önemine işaret etti. 6 yıldır Türkiye'nin önüne ciddi engeller koyan Fransa'nın son dönemde bazı fasıllar üzerinde engellerin kaldırılacağının açıkladığını, Almanya Başbakanı Merkel'in bizzat Türkiye'de kapsamlı bir ziyaret gerçekleştirmesini ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın doğu Avrupa ziyaretini hatırlatarak aslında bütün bunların AB sürecinde yeni bir dönemin başlangıcının göstergesi olduğunu dile getirdi.

        AVRUPA'YA KKTC RESTİ

        Yine dün Merkel'in Kıbrıs meselesinde Ankara protokolünü hatırlattığını aktaran Bakan Bağış, sözlerine şöyle devam etti: "Ben bir kere daha ilan etmek istiyorum, 'hodri meydan' Lufthansa Havayolları Ercan Havaalanı'na seferler düzenlesin, biz Türkiye Cumhuriyeti havaalanlarını da açar, deniz limanlarını da açar, hava sahasını da açarız. 1982 yılına kadar bizim havaalanlarımız açıktı, yarın açmayacağımız anlamına gelmiyor. Ama KKTC'ye uygulanan izolasyonlar devam ederken, kimse Türkiye'nin tek taraflı olarak limanlarını açmasını beklemesin. Onu için buyurun siz havaalanlarınızı açın, biz de açarız."

        Bir cemiyet üyesinin sürecin sonu ile ilgili bir sorusuna da Bakan Bağış, sürece dikkat çekerek, sürecin sonundan daha önemli olduğunu yineledi. Bağış, Türkiye'nin bu şekilde çalışmaya devam etmesi halinde bundan 10–20 yıl sonra AB'nin Türkiye'ye üye ol diye yalvaracağını vurguladı.

        "HER DEVLETİN BİR 'B' PLANI VARDIR"

        Başka bir kişinin Türkiye'nin 'B' planı olup olmadığı yönündeki sorusuna ise Bakan Bağış, Türkiye'nin sürece olmazsa olmaz diye yaklaşmadığını, Türkiye'nin tabiî ki de alternatiflerinin olduğunu kaydetti. Türkiye'nin 40'ın üzerinde uluslararası kuruluşun üyesi olduğunu belirten Bağış, her devletin bir 'A planı', 'B Planı' olduğunu söyledi.