İngiliz yardım kuruluşu Oxfam, İngiltere topraklarının 8 katı büyüklüğündeki tarımsal alanın küresel yatırımcılara kelepir fiyatına satıldığını kaydederek, buradan yetiştirilecek tarım ürünüyle 1 milyar insanın beslenebileceğine vurgu yapıyor.
Oxfam, yabancı yatırımcıların fakir ülkelerdeki toprakları 'gasp etmesi' sebebiyle, milyonlarca insanın tek geçim ve yaşam kaynağı olan topraklardan, zorla ve hiçbir tazminat ödenmeden tahliye edildiğine dikkat çekiyor.
2000-2010 yılları arasında yabancı yatırımcılar tarafından satın alınan (veya kiralanan) tarımsal alanların yüzde 60'ı, ciddi açlık problemiyle karşı karşıya bulunan ülkelerde bulunuyor. Bu yatırımcılardan üçte ikisi, bu topraklarda ürettikleri tüm ürünü ihraç etmeyi planlıyor. Son 10 yılda yapılan toprak anlaşmalarının yüzde 60'ının ise biyoyakıtta kullanılacak ürün yetiştirmeye yönelik olduğu kaydediliyor.
Güçlü devlet yapısı bulunmayan bu tür ülkelerde, üst düzey ordu yetkililerine rüşvet vererek veya mafya yapılanmalarla işbirliği yaparak çok düşük fiyatlara, kolaylıkla tarım arazisi temin edilebildiği belirtiliyor.
Her 6 günde bir, fakir ülkelerin 'Londra büyüklüğündeki' tarım alanları yabancı yatırımcılara kelepir fiyatına satıldığı kaydedilirken, özellikle ekonomik kriz sebebiyle gıda fiyatlarının büyük artış gösterdiği 2008 ve 2009 yıllarında, yabancı yatırımcıların fakir ülkelerdeki toprak 'gaspının' 3 kat arttığı bildiriliyor.
LİBERYA'DAKİ TARIM ARAZİLERİNİN TAMAMINI YABANCILAR İŞLETİYOR
Ünlü bilim dergisi PNAS'da yayınlanan bir makalede, Amerikan, İngiliz ve Çinli yatırımcıların fakir ülkelerdeki tarım alanlarını silip süpürdüğüne dikkat çekilerek, bu durum, 'sömürgeciliğin yeni bir şekli' olarak değerlendiriliyor.
PNAS'a göre, çoğunluğu 2008'den sonra olmak üzere, 2002 yılından bu yana fakir ülkelerdeki 203 milyon dönüm tarım alanı, yabancı yatırımcılar tarafından 'gasp' edilmiş. Daha da ilginci, kelepir fiyatına alınan bu toprakların parası öz sermaye fonları, üniversite bağışları, emeklilik fonları gibi yerlerden temin edilerek alınmış.
Son 10 yıl içinde Liberya'da ekili tarım arazilerinin tamamı yabancı yatırımcılar tarafından işletilirken, bu ülkedeki toplam nüfusun yarısına yakını (yüzde 46) yetersiz besleniyor. Batı Afrika ülkesi Sierra Leone'nin de ekilebilir tarım arazisinin yüzde 41'i yabancılar tarafından gasp edilirken, nüfusun yüzde 43'ü yeterli beslenemiyor. Papua Yeni Gine'nin ise tarıma açık topraklarının yüzde 33'ü yabancılar tarafından işletilirken, bu ülkedeki yetersiz beslenme oranı yüzde 29. Mozambik'de de verimli toprakların yüzde 29'u yabancı yatırımcının elinde bulunuyor ve buradaki insanların yüzde 58'i yetersiz beslenme tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor.
2002-2012 arasında fakir ülkelerden tarım arazisi alan yatırımcıların ülkelere göre dağılımı şu şekilde: İngiltere 10.9 milyon dönüm; ABD 9,14 milyon dönüm; Çin 8,43 milyon dönüm; Birleşik Arap Emirlikleri 6,62 milyon dönüm; İsrail 4,94 milyon dönüm.
DÜNYA BANKASI KONUYA DUYARSIZ
Dünya su kaynaklarının yüzde 86'sı tarım i Çin kullanıldığı göz önünde bulundurularak, verimli arazileri gasp eden yabancı yatırımcının, bu ülkelerdeki su kaynaklarını da dolaylı olarak sömürdüğüne dikkat çekiliyor. PNAS'ta yer alan verilere göre, Gabon, Kongo Cumhuriyeti ve Sudan'da suyun büyük kısmı tarım arazisinde kullanıldığı i Çin, halkın yıllık ortalama sağlıklı su ihtiyacı karşılanamıyor. Tanzanya ve Mozambik ise sağlıklı su ihtiyacı konusunda riskli noktada bulunuyor.
Oxfam, geçtiğimiz Ekim ayında Dünya Bankası'na, fakir ülkelere yapılan tarımsal yatırımlarını 'dondurma' çağrısında bulunsrak, bu ülkelerdeki toprak gasplarının önüne geçilmesi i Çin tüzük ve yönetmeliklerinde değişiklik yapmasını talep etti.
Dünya Bankası ise değişliklerin yanlış uygulamaların azalmasına fayda sağlamayacağını ve standartları yerine getiren sorumluluk sahibi yatırımcıları engelleyebileceğini öne sürerek, Oxfam'ın bu talebini reddetti.
Cihan
Cihan