Dolar

34,8956

Euro

36,6300

Altın

3.008,96

Bist

10.058,63

Genç Aşıklar, 'Aşıklık' geleneğini yaşatıyor

Erzincan'da yapılan organizasyon ile 'Aşıklar' birbirleri ile kıyasıya atıştı. Genç Aşıklar, 'Aşık' geleneği yaşatmak için kendilerini yetiştirirken, ustalarından öğrendiklerini geliştirerek bu geleneği yaşatacaklarını belirtti.

  

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-02-21 10:48:06

Genç Aşıklar, 'Aşıklık' geleneğini yaşatıyor
Erzincan'da yapılan organizasyon ile 'Aşıklar' birbirleri ile kıyasıya atıştı. Genç Aşıklar, 'Aşık' geleneği yaşatmak için kendilerini yetiştirirken, ustalarından öğrendiklerini geliştirerek bu geleneği yaşatacaklarını belirtti.

    Kendilerini aşıklık geleneğini yaşatmaya adayan Erzincanlı aşıklar, düzenledikleri 'Aşıklar Gecesinde hem Erzincanlı, hem de Gümüşhaneli aşıkları karşı karşıya getirdi. Kelkit duraklarında bulunan Aşıklar Çay Evi'nde buluşan, Erzincan ve Gümüşhaneli aşıklar, çaldıkları ve söyledikleri birbirinden güzel türküler ve atışmalar ile çay evini dolduran çok sayıda vatandaşın beğenisini topladı.

    Aşık Metin Şimşek, Aşık Murat Piroğlu, Aşık Nurhani ve Aşık Selami Taştan, söyledikleri türküler ve atışmalar ile Aşıklık geleneğini devam ettiriyor. Aşık sanatının her geçen gün Türkiye genelinde yaygınlaştığını söyleyen aşıklar, bu geleneği yaşatmak için düzenlenen organizasyonlara katılarak, herkese aşıklık sanatını anlattıklarını söyledi.

    Programa katılan Ankara Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Oğuzhan Aydın, aşıklık geleneğinin tarihçesinden bahsederek, bu geleneğin günümüze kadar yaşatılmasının çok önemli olduğuna dikkat çekti. Dr. Oğuzhan Aydın yaptığı açıklamada şunları söyledi; "Aşıklık geleneği dediğimiz zaman, aşık nedir? Nasıl tarif ediyoruz, nereden gelmektedir? Nereye gidiyor bunun üzerinde durmamız gereklidir. Aşıklar Türklerin ortaya çıktığı yaklaşık 5 bin yıl evvel Orta Asya'da mevcut olmuştur. Aşığın o günkü Ozan. Bugünkü çalgısız saz değil, o günkü kopuz. Kopuzuyla birlikte göçebe olan Türkler, at üstende destanlarını, geleneklerini, kültürlerini destana dökmüş aşıklar ve ozanlar dile getirmişlerdir. Türklerin tarihi kültür içerisinde ki sözde edebiyatları güçlü... Bizim yazıya geçişimiz çok sonra. İşte bu sözde edebiyatının temsilcisi ozanlardır. Ama ozan bugünkü aşık, sırf elinde sazı olan, dilinde sözü olan kişi değildir. Aşıklar sazcı değil, aşıklar halkı eğlendiren kişiler değil. Aşıkların aşıklara tarihin toplumun kültürün üstlendiği rol başkadır. Aşıklar yeri gelmiş imam olmuş, yeri gelmiş halkın kanaat önderi olmuş, yeri gelmiş halkın dertlerine çare bulmuş, halk hekimi olmuş, yeri gelmiş toplumun başı sıkıştığında baş vurduğu kişi olmuş. Ozanların piri olarak Türk Edebiyatında Dede Korkut anılır. Bizler genç nesillerimize, gelecek nesillerimize, torunlarımıza Dede Korkut'u öğretemezsek kaybederiz. Ondan alacağımız çok şeyler vardır. Bu aşıklık bir gelenektir. Bu geleneği yaşatmak adına, genç aşıklar yetiştirmeliyiz. Bu konuda önemli mesafeler kat edildi. Bu kültür Erzincan'da da, Erzurum'da da, Kars'ta da ve Türkiye'nin daha birçok ilinde yaşatılıyor" açıklamasında bulundu.

Yapılan konuşmanın ardından, aşıklar hem türkü söyledi, hem de bir birleri ile atıştı. Programa katılan vatandaşlar ise söylenen türküler ile hüzünlenirken, atışmalar ile de eğlenceli anlar yaşadı.
SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara