Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Atalay: Süreçte provokatif gelişmelere karşı endişeliyiz

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, başlattıkları müzakere süreciyle ilgili provokasyon endişesini Diyarbakır'da dile getirdi. Diyarbakır'da kanaat önderleri ve sivil toplum temsilcileriyle görüşen Atalay, "Ortak akıl ve herkesin düşüncesini söylemesin

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-02-21 13:20:14

Atalay: Süreçte provokatif gelişmelere karşı endişeliyiz
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, başlattıkları müzakere süreciyle ilgili provokasyon endişesini Diyarbakır'da dile getirdi. Diyarbakır'da kanaat önderleri ve sivil toplum temsilcileriyle görüşen Atalay, "Ortak akıl ve herkesin düşüncesini söylemesini değerli görüyoruz. Burada hepimizin hassasiyetleri olması lazım. Sürecin hassasiyetlerini biliyoruz, provokatif gelişmelere karşı endişeliyiz." dedi.

Diyarbakır Greenpark Otel'de dün akşam 40 kanaat önderi, bugün ise 36 sivil toplum kuruluşunun temsilcisiyle görüşen Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, basın toplantısı düzenleyerek görüşmeleri değerlendirdi. Diyarbakır'da başlattıkları, birçok ilde yapacakları toplantılarda kanaat önderi ve sivil toplumun görüşlerini aldıklarını anlatan Atalay, "Bu toplantılarda şunu görüyoruz. Genelde toplum kesimlerinin ve kanaat önderlerinin süreçle ilgili umutlarının beklentilerinin büyük olduğunu, desteklerinin de çok ileri seviyede olduğunu görüyor ve memnuniyet duyuyoruz. Vatandaşımızın görüşünü almayı her zaman önemli bulduk. Bunu çok yerde yapıyoruz." diye konuştu.

"BAŞBAKANLIK SİSTEMİ KONUSUNDA ESNEYECEĞİZ"

Milli birlik ve kardeşlik projesinin yeni bir evresinde olduklarını anlatan Atalay, bu evrede toplumun yeni bir anayasa beklentisinin çok yüksek olduğunun ortaya çıktığını kaydetti. Atalay, "Biz sivil anayasanın yapılması konusunda kararlıyız. İki dönemdir seçim beyannamemizin en başına anayasa taahhüdü koyduk. Şu anda Meclis'teki uzlaşma komisyonunda anayasa ile ilgili ilerleme olması için elimizden geleni yapıyoruz. Anayasa yapılsın diye tavizler veriyoruz. Bildiğiniz gibi bir süre var. Başbakanımız ifade etti, şu anda mart ayı sonu gibi süre ifade edildi. Eğer uzlaşma konusunda anayasa ile ilgili mesafe alınırsa çok memnun oluruz. Eğer oyalama taktiği güdülüyorsa ki bazı partilerin o yöndeki eğilimlerini seziyoruz, biz gerçek sivil bir anayasa istiyoruz, bazı partiler ise 'mevcut anayasadan ne kadarını korursak kardır' diye düşünüyor. Mevcut anlaşmazlık burada oluyor." diye konuştu. O çaba yürümezse alternatifler aramakta haklı olduklarını savunan Atalay, "Alternatif yöntemler arayacağız. Partilerin 4'ü ile olmazsa 3'üyle, 3'üyle olmazsa en azından biriyle bu anayasayı yapmakta kararlıyız. Bu partiler hepsi olabilir, şu anda uzlaşma komisyonunda üyesi bulunan herhangi birisi de olabilir. Mecbur kalırsak onu deneyeceğiz. Biz burada anayasanın yapılmasını engelleyen durumda değiliz, olmayacağız." ifadesini kullandı.

Başkanlık sisteminin de kendileri için önemli olduğunu dile getiren Atalay, "O konuda uzlaşma komisyonuna görüş verdik. Diğer bütün konularda uzlaşma sağlanır ve başkanlık konusu kalırsa biz esneyeceğiz ve tavizler vereceğiz. Özellikle Diyarbakır'da sivil toplum temsilcileri de çok gündeme getirdiği için anayasayla ilgili bu yaklaşımımızı paylaştık." diye konuştu.

"YETER Kİ KAN DURSUN, MESELELERİMİZİ ÇÖZERİZ"

Hükümet olarak bugüne kadar risk aldıklarını ve cesaretli adımlar attıklarını kaydeden Başbakan Yardımcısı Atalay, halkın bu yönde kendilerine her geçen gün biraz daha destek verdiğini ifade etti. Atalay, yaptıkları anketlerde iki puan daha fazla aldıklarını belirtti. Atalay şöyle devam etti: "Bu, çözüm sürecinde ve benzer politikalarda bize güç veriyor. İyi bir atmosfer oluştu. STK'lar ve vatandaşlarımız olarak artık terörün bitmesi kardeşliğin gelişmesi yönünde büyük bir arzu var. Yeter ki kan dursun. Ondan sonra demokratik yollarla her meselemizi çözeriz. Demokrasinin yolu açık. AK Parti'de başta genel başkan olmak üzere kadrolarının birçoğu zamanında haksızlıklara uğradı. Bir bir o haksızlıkları çözmeye çalışıyoruz. Demokratik siyasetin önünü açalım, kan dursun, her şey konuşulsun. Türkiye artık ret, inkar ve asimilasyon politikalarının uygulandığı bir yer değil. Her şey rahatça konuşuluyor. Terör biterse daha da rahat konuşulur. Bu toplumsal atmosfer bize çok destek veriyor. Büyük bir rüzgar var, bu rüzgarın karşısına kimse geçemez."

"SİNOP'TAKİ OLAYLARIN HANGİ ÖRGÜT TARAFINDAN ORGANİZE EDİLDİĞİNİ BİLİYORUZ"

Karadeniz bölgesinde, Sinop olaylarının kurgulandığını iyi bildiklerini dile getiren Atalay, "Dün güvenlik birimlerimizle toplantımız vardı, orada güvenlik birimlerimiz hangi örgütlerin organize ettiğini iyi biliyor. Bu normal Karadenizli vatandaşlarımızın tepkileri değil. Elimizde iyi araştırmalar var. Bu süreç artık şunu gösterdi ki kanın, terörün durması için Türkiye'nin bütün kesimlerinde büyük bir arzu var. Sürece destek var. Yaptığımız araştırmalarda bölgelerin birbirinden farkı yok. Dolayısıyla Karadeniz'deki olaylar normal Karadenizli vatandaşlarımızın tepkisi değil, organize bir şekilde geliştirilmiş bir süreçtir. Sosyal medyada organize edilmiş. Ayrıntılarını bilerek bunu diyorum." ifadelerini kullandı. Seçilmiş milletvekillerin ülkenin her yerinde rahatça çalışma yapması gerektiğini belirten Atalay, bu konularda asla müsamaha göstermeyeceklerin altını çizdi.

"DHKP-C'NİN ELİNDE ÖLDÜRÜLECEK ÜST YÖNETİCİLER LİSTESİ YOK"

Terör örgütü DHKP-C'ye yönelik yürütülen operasyonla ilgili bir soru üzerine Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, örgütün elinde üs düzey yöneticilerin ölüm listesinin bulunduğuna yönelik bilgilerin doğru olmadığını söyledi. Atalay, "DHKP-C, ABD Başkonsolosluğuna yaptığı saldırı ile gündeme geldi. Oradaki intihar saldırısında bulunan kişi Almanya'da kalmış, istemişiz vermemişler. Selanik'te eğitim görmüş. Yine Avrupa kesiminin burada bir payı var. Ama tehdit edilen üst yöneticiler listesi gibi bir liste elimde yok. Büyük bir liste ortada yok. Zaman zaman tekil isimler olabilir. Bir iki isim olabilir." dedi.

BAKAN EKER: HERKES SÜRECİN GELİŞMESİNDEN MEMNUN

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ise toplantıda sivil toplum örgütü temsilcisi ve meslek odası başkanıyla değerlendirme yaptıklarını aktardı. Bakan Eker şunları söyledi: "Değerlendirmenin esası, özellikle yaşadığımız süreç, Türkiye'nin en yakıcı, acı vermiş meselesini, Kürt meselesini çözmeye dönük. Şu anda yaşanan sürecin değerlendirilmesiydi. Diyarbakır kamuoyunu temsil eden buradaki arkadaşlarımızın bizimle duygularını paylaşması, varsa bizi ikaz edecekleri nokta, işaret etmeleri gereken husus varsa vermelerini istedik. Ortak ifade şu: Bu işin acelesiz, ama süratli çözülmesi gerektiği, yani sürecin acele edilmeden, ama süratle tamamlanması gerektiğine dair talep ortaya çıktı."

Haber Ara