Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

İsrail'in Türkiye Büyükelçisini büyüten Kürt Fatma

Kör Hüseyin Paşa, isyan süresince tarafsız kalmayı yeğler. Hatta birkaç stratejik noktada isyancılara zorluk da çıkarır; Yine de sürülmekten kurtulamaz... Bediüzzaman Mela Said-i Kürdi Isparta’ya, Kör Hüseyin Paşa Antalya’ya sürülür. Paşa’nın akrabaları , yani Haydaranlı 80 kişilik bir grup yoluna devam eder. İsrail’in eski Türkiye büyükelçisi Gabi Levy’i büyüten Kürt Fatma’nın hikâyesi de bundan sonra başlar.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-02-18 10:16:55

İsrail'in Türkiye Büyükelçisini büyüten Kürt Fatma

İsrail’in eski Türkiye büyükelçisi Gabi Levy’i büyüten Kürt Fatma’nın hikâyesi:

"1926 yılının Şubat’ında 72 aile tek sıra halinde, at sırtında Van’dan yola çıkarıldığında; Vanlı Cemal Taylan’ın anlatımına göre kafilenin uzunluğu 1 km’yi buluyordu. Kafilenin en önünde Van Müftüsü Şeyh Masum Efendi ve Bediüzzaman Mela Said-i Kürdi gidiyordu. Kafilede ayrıca eski Hamidiye Alayları Kuzey Saha Komutanı Haydaranlı Kör Hüseyin Paşa ve bütün çocukları, Hoytili Musa Bey, Şeh Fehim Arvasi, Bruki Aşireti’nin önde gelenlerinden Kinyas Kartal da bulunmaktadır. Askerler eşliğinde, at sırtında ve yayan sürgüne gönderilen bu kafileden hiç kimse, bir yıl önce gerçekleşen Şeyh Sait İsyanı’na destek vermemiş, hepsi tarafsız kalmayı yeğlemişti. Genç Kemalist rejim de onları ‘sürgün’ ile ödüllendiriyordu.

Bediüzzaman Mela Said-i Kürdi, Van’ın Erek Dağı’ndaki medresede ders verirken bir gün Kör Hüseyin Paşa çıkagelir. Şeyh Sait isyanı nedeniyle her yer yakılıp yıkılmaktadır, Kürdistan diken üzerindedir. Kendisi ayrıca “Azadi” (Cemiyeta Azadîya Kurdîstan) örgütünün Patnos sorumlusudur. Kıyama katılması için kendisine çağrıda bulunulmuştur. Şimdi Bediüzzaman Mela Said-i Kürdi’den icazet alması gerekir. Ancak O “paşa kan dökme” telkininde bulunur. O zaman üstadın öğrencisi olan Mela Hamit bu diyaloğun tanığıdır.

Kör Hüseyin Paşa, isyan süresince tarafsız kalmayı yeğler. Hatta birkaç stratejik noktada isyancılara zorluk da çıkarır; Yine de sürülmekten kurtulamaz... Bediüzzaman Mela Said-i Kürdi Isparta’ya, Kör Hüseyin Paşa Antalya’ya sürülür. Paşa’nın akrabaları , yani Haydaranlı 80 kişilik bir grup yoluna devam eder. İsrail’in eski Türkiye büyükelçisi Gabi Levy’i büyüten Kürt Fatma’nın hikâyesi de bundan sonra başlar.

BERGAMA’NIN YAHUDİLERİ VE ‘GAVUR’ MAHALLESİ’NİN KÜRTLERİ

Van’dan yola çıkan 72 ailelik kafileden, 80 kişilik bir grup (hepsi de Kör Hüseyin Paşa’nın akrabasıdır) bir yüzbaşı eşliğinde Bergama’ya (İzmir) getirilir. Bu 80 kişilik grupta, Fatma ve ailesi de vardır. Babası, Patnos’tan Haydaranlı Hüseyin, annesi Halime…80 kişiyi Bergama’da İskân Komisyonu’na teslim eden yüzbaşı, teslim ettiğine dair evrakı da imzalattıktan sonra geri gider.

Dönemin Bergama’sında Yahudiler ve Rumlar yaşamakta iken, Yunanlarla yapılan savaştan sonra Bergama Rumları, Sarp Dere, Kozak Yolu denilen mıntıkalarda hep katledilirler. Bergama Kalesi civarında, Müslümanların “Gâvur Mahallesi” dediği yerde Yahudiler artık Rum komşuları olmadan yaşamaya başlarlar. Sürgün edilen bu 80 kişilik Kürt kafilesi, katledilen Rumların boş olan evlerine yerleştirilir. Böylece Yahudiler ve Kürtler komşu olurlar. Fatma’nın kardeşleri Ferit, Hasan, Cemil; annesi Halime ve Babası Hüseyin, burada Müslüman ağaların tarlalarında uzunca süre ırgat olarak çalışır.

Bilindiği üzere Bergama altın yatakları ile bilinir. Sürgün Kürtler burada uzunca bir süre ellerinde eleklerle dere yataklarında kum eleyerek buldukları altın parçacıklarıyla geçinirler. Birkaç yıl sonra bir af (sözü edilen 1928 Affı, devam eden Ağrı İsyanı’nın bitmesi için, sürgündeki Kürtlerin Kürdistan’a geri dönebilmelerini içerir) çıktığı halde Bergama’daki Kürtler, Kürdistan’a dönmezler ya da dönemezler.

Sürgün yaşamına ayak uydurmaya çalışan Fatma’nın ailesi “Soyadı Kanunu” ile “Erşahin” soy ismini alır. Diğer aileler de farklı soy isimler alır. Fatma’nın babası Hüseyin erken yaşlarda ölür. Bundan sonra onlara annesi Halime bakar. Yardımseverliği ile tanınan Halime, Yahudi komşuları tarafından çok sevilir. Örneğin Yahudiler Cumartesi günleri ateşi ellemedikleri için, ocaklarını ve tandırlarını hep Halime yakar. Oğlu Ferit de Yahudilerin yanında çalışır, böylece ticareti öğrenir.

GABBY YILLAR SONRA DİPLOMAT OLARAK DÖNÜYOR

Gavur Mahallesi’nde oturan Yahudi ailelerinden biri de Hayim Esmersoy’un ailesidir. Eşi Kadin ile çalıştıkları için daha çocuk olan oğulları Gabby evde yalnız kalıyordu. Esmersoy ailesi Fatma’yı Gabby’e bakıcı diye tutar. Fatma. Gabby’e senelerce bakar. İsrail devleti kurulduğunda, 1949 yılında Gabby’nin ailesi de çoğu Yahudi aile gibi İsrail’e göç eder. İsrail’de Levy soy ismini alan Gabby, bir gün diplomat olarak Türkiye’ye tekrar dönecektir.

Gabby Levy’in ailesi gibi bütün Yahudiler Bergama’dan gittikten sonra Kürtler Gavur Mahallesi’nde yaşamlarına devam ederler. Fatma, Haymana yöresinden gelip Bergama’ya yerleşen Osman adında bir Kürt ile evlenir. Kardeşlerinden Hasan, Havacı Astsubay olur. Diğer kardeşi de kamyon şoförlüğüne başlar. Bergama’daki 80 kişilik sürgün Kürt kafilesinden bazıları zamanla Bergama’dan ayrılır. Kürtler de Yahudiler gibi Gavur Mahallesi’nin tamamen terk ederler. Kürtler arası diyalog da gün geçtikçe zayıflar. Erşahin ailesi de diğer Kürt aileler gibi başka illere dağılır. Fatma evlendikten sonra “Demirci” soyadını alır. Yusuf ve Hülya adında iki de çocuğu olur.

GABBY’DEN FATMA’YA VEFA ZİYARETİ

Levy 1989'da, Türkiye'ye babasıyla, vatandaşlıktan çıkmak için gelir. İstanbul'a başkonsolos olarak atandığında, Türkiye'de doğan herkes gibi Türk vatandaşı olduğunu öğrenir. Ancak Türkiye o dönemde, çifte vatandaşlığı olan diplomatları kabul etmediği için, görevine başlayamaz. Levy Türk vatandaşlığından çıkar. Babasının telkiniyle Fatma’yı bulmak için Bergama’ya giderler. Burada Fatma’yı bulan Gabby’in ağzından dökülen ilk cümle “Nerdesin Fatma!” olur. Kendi deyimiyle “garip bir hisse” kapılır: “60 yaşında çarşaflı kıyafetleri içinde Fatma’yı bulduk. Fotoğraflarını çektim. O, oğlu, babam ve kızlarım. Haliyle tanıyamadım onu ama çok tuhaf duygular içersindeydi. Tam bir film gibiydi.”

2007 Kasım ayında Türkiye’ye Büyükelçi olarak atanan Gabby, son Türkiye–İsrail krizinie kadar görevinde kaldı. 2007’de geldiğinde Fatma’nın öldüğünü duyan Gabby’i son Bergama gezisinde (Nisan 2008) Fatma’nın kızı Hülya karşılar. Bergama sokaklarını dolaşan Gabby, doğduğu Gâvur Mahallesi’ne uğramayı da ihmal etmez. İsmi Turabey Mahallesi olarak değiştirilen Gâvur Mahallesi’nde şimdi ne Yahudiler yaşıyor ne de Kürtler. Mahallenin yeni sakinleri, Kürtler ve Yahudiler gibi bir diğer ‘Öteki’ olan Romanlar… Şimdi onlar, “Gâvur” Mahallesinde yaşama tutunmaya çalışıyor.(Firatnews)

Haber Ara