Ateş, barut ve Bamba
Trabzon'un Fener'e karşı makus talihini 'Ateş ve barut buluştu' diyen Tolunay Kafkas da değiş-tiremedi. Bamba performansıyla 'Bomba'ydı...
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-02-18 11:04:41
TIMETURK / Haber Merkezi
Kim böyle bir maç bekliyordu? Tamam, bu iki takım sahadaysa tabii ki gerginliği öngörmek mümkün. Zaten maçın sosyo-psikolojik havasını tahmin edemeyene kurşun kalem bile vermezler. Ama böyle bir tempo, böyle tartışılacak pozisyonlar, böyle goller görebileceğimizi aklından geçiren var mıydı? Bunların hepsi olmayacak iş mi peki? Neden olmasın. Hele de Trabzonspor- Fenerbahçe maçından bahsediyorsak olacaklara sınır koymak mümkün mü? İşte anlamayanlar soruyorlar ya, her hafta her hafta neden futbol izliyorsunuz diye? İşte bu yüzden. Bu oyun sürekli çalışmadığımız yerden geliyor ve her seferinde bir özgün senaryo, akıl almaz bir kurgu, sıradışı performanslar sunuyor.
20. saniye Sow’un kaçırdığı pozisyonla açıldı oyun. Ardından 2’de ve 6’da Adrian denedi şansını. Tempo durmak bilmiyorken en önemli kırılma anlarından biri geldi. 7’de Adrian’ın aşırtma vuruşu gol sayılsaydı (ki çizgiyi geçmiş görünüyordu) bambaşka bir senaryo çıkmaz mıydı ortaya? 11’de Bamba’nın kendi kalesine gol atmasını önceden düşünen bulunur mu? En beklenilir olan Cristian’ın 26’daki uzaktan nefis golü bile ondan aylardır göremediğimiz bir vuruştu. 35’teki frikik ve ardından gelen Gökhan Gönül şutu da gol olsa durum iyice çetrefilleşecekti. Olmadı. İlk devre aksiyona doymuştu.
Devamı gelecek yarıdaydı.
İkinci devrede Tolunay Kafkas’ın planını bekliyordu herkes. Tribünlerdeki öfke ateşi, barutla patlamak istiyordu. İlk hamle Yasin-Soner değişimi ve gecenin en mutsuzu Bamba’nın oyundan çıkması oldu. Önce kendi kalesine atan, sonra da sırtından seken top gol olan Fildişili yerine Alanzinho sahadaydı. Hücum istiyordu Karadeniz ekibi. 48’de ilk fırsatı da buldular. Ama Olcan’ın topu kaleyi bulmadı. Tersine, bir de 52’de Gökhan’ın gelişine nefis plasesi gol olunca ateş-barut metaforu yerle bir oldu: 0-3. Bundan sonrası lafı güzaftı. Gerçi 58’de Serkan ya da 60’da Janko gol atsa hiç değilse tribünlere yaşama sevinci gelirdi. O da olmadı. Kalan bölümde, maç yerine tribünlerin yükselen ve daha da yükselen öfkesiyle sahadakiler arasındaki iletişimi izledik. Buna iletişim demek zor tabii. Daha çok ‘iletti’ Bordo-Mavililer. Bazen eline geleni fırlatarak, bazen ayağına top değen herkese tepki göstererek, bazen istifa diye bağırarak... Fenerbahçe muhtemelen beklediğinden çok daha rahat ve belki de sezonun en iyi oyunuyla kazandı. Her iki golü de erken buldular ve oyunun temposuna istedikleri gibi hükmettiler. Bate maçı öncesi bundan iyisi olmazdı. Ne demiştim o maç yazısında? Krizden beslenen, ondan enerji çıkaran iki şey var. Biri Kapitalizm, diğeri Fenerbahçe. Bu maç da gösterdi ki haklıyım.
Var mı itirazı olan?
Trabzonspor ise son altı maçtır yenemediği ezeli rakibine bir kez daha yenildi. Bu mağlubiyet sadece sahada da değil gibi sanki. Psikolojik açıdan da geri düştüler. Son bir buçuk yıldır yaşananlar belli ki yörenin zaten dinginleşmeyen duygusal dengesini darmaduman etmiş durumda. Artık neredeyse sosyolojik değil antropolojik bir sıkıntı var. Yıllardır orada burada patlayan öfke, 3 Temmuz sonrası yapısallaşmış gibi. Ama şu da kesin, zıvanadan çıkmak için onlarca geçerli neden de var. Tabii ki şiddete meyletmelerinin bir bahanesi değil bu. Ama sorunları çözmeyenlerin bu yaşananlardaki sorumluluğunu da unutmamak lazım.
Gol mü değil mi?
Dünkü maça oyun anlamında iyi başlayan ama çok çabuk çözülen Trabzon’un belki de en ciddi atağı 7. dakikadaydı. Bu dakikada kaleci Volkan’ın uzaklaştırmak istediği topa uzak mesafeden Adrian’ın aşırtmasında Egemen, Volkan’ı geçen topu çizgide kafayla uzaklaştırdı. Bu tartışmalı pozisyona ilişkin hurriyet.com.tr’ye görüşleri açıklayan Erman Toroğlu “Pozisyon çok net gol” derken, eski hakem Serdar Tatlı da “Gol değil, gol olabilmesi için topun çizgiyi tamamen geçmesi lazım” yorumunda bulundu.
‘Bütün deplasmanları Trabzon’la oynasak!’
İki sezondur deplasmanlarda kazanmakta zorlanan Fenerbahçe için Avni Aker’in özel bir rahatlığı var. Ezeli rakibi Trabzon’a en son 2010-11 sezonunun ilk yarısında 3-2 mağlup olan Kanarya, o tarihten bu yana (dün de dahil) oynadığı yedi maçta da Bordo-Mavililere boyun eğmedi. Bu yedi maçın beşini kazanan Kanarya, iki maçtan da beraberlikle ayrıldı. Ezcümle bu tablo Fenerbahçe camiasına “Keşke bütün deplasmanları Trabzonspor’la oynasak” dedirtiyor.
Kafkas yine boynu bükük ayrıldı
Trabzonspor’un ‘çiçeği burnunda’ teknik patronu Tolunay Kafkas, dün Aykut Kocaman’la Hüseyin Avni Aker’de bu kez teknik direktör olarak karşı karşıya geldi.
Kafkas 1995-96 sezonunda Trabzonspor formasıyla, Kocaman da Sarı-Lacivertli formayla aynı statta karşı karşıya gelmiş ve ‘Tarihi maç’tan konuk ekip Oğuz ve Aykut’un golleriyle 2-1 galip ayrılırken sezon sonunda da şampiyonluk ipini göğüslemişti.
SON VİDEO HABER
Haber Ara