Babacan: Türkiye'nin ekonomik başarısı dünyada örnek gösteriliyor
Rusya'nın başkenti Moskova'da G-20 Maliye Bakanları toplantısı çerçevesinde, Uluslararası Finans Enstitüsü tarafından düzenlenen oturumda konuşan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye'nin kriz sürecinden en az etkilenen ülkelerden biri olarak çıkt
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-02-15 14:15:37
Moskova'nın merkezindeki Kızıl Meydan'ın karşısında Ritz-Carlton Oteli'nde düzenlenen toplantıda, açılış konuşmasını yapan Babacan, küresel mali krizlerin çözümü açısından G-20 toplantılarının faydalı olacağını belirtti.
Türkiye'nin 2008 krizini atlatmasında özel sektörün yerinin önemine işaret eden Babacan, "Bu büyüme kamu harcamalarıyla sağlanan bir büyüme değil. Bu özel sektörün yatırımı ile sağlanan bir büyüme." şeklinde konuştu. Hedeflere ulaşmak için ekonominin birçok alanında önemli reformlara ihtiyaç olduğunu belirten Babacan, Türkiye'nin bu bağlamda son yıllarda ciddi adımlar attığını belirtti.
Türkiye'nin coğrafi avantajlarını da dikkat çeken Babacan, İstanbul'u bölgesel ve uluslararası bir finans merkezi haline dönüştürmeyi hedeflediklerini kaydetti. Başbakan Yardımcısı, "Türkiye olarak sadece Avrupa değil, aynı zamanda Asya, Orta Doğu ve Afrika ile tüm ilişkilerimize önem veriyoruz. Eskiden Afrika'da birkaç elçiliğimiz varken, bugün 34 elçiliğimiz faaliyet gösteriyor. Türk Hava Yolları (THY), Afrika'da 35 ayrı kente uçuyor. THY en çok ülkeye uçan hava yolu şirketi oldu. İstanbul bir lojistik merkezine dönüştü. İstanbul'u dünyanın en önemli finans merkezlerinden biri haline getireceğiz. İstanbul'da böyle bir potansiyel mevcut." dedi.
RİSKLER AZALSA DA KRİZ MUHTEMEL
Dünya ekonomisinin zor günlerden geçtiği bir dönemde, G-20 ülkeleri olarak bu sorunun ele alınmasından memnuniyet duyduğunu ifade eden Babacan, "Tüm dünyayı kuşatan mali kriz sürecinde, G-20 gözde bir pozisyona sahip oldu. Böylece dünya ekonomisinin zor problemlerle yüzleşmesi ve koordinasyonu güçlendi. Küresel kriz başlayalı 4 yıl oldu. Riskler küçülse de ekonomi hala çok farklı risklerle karşı karşıya. Somut büyümenin olmaması ve işsizlik oranlarının yüksek olması günümüzün acı gerçeği. Talebin desteklenmesi ve kamu finans yapısının orta ve uzun vadede güçlendirilmesi arasında bir denge kurulması gerekiyor. G-20 de bu konuda önemli bir platform. Tüm sorunlara çözüm olmasa da, diyalog ve iş birliği için önemli bir zemin oluşturuyor." ifadelerini kullandı.
Merkez bankalarının para basarak likidite akışını sağlamalarının, ekonomik kriz sürecini geriye çeviremediğini vurgulayan Babacan, "Öncelik mali politikaların güvenirliliğini sağlamak. Yapısal reformlar gerçekleştirmek. Merkez bankaları bir fırsat penceresi açabilir; ancak asıl işin hükümet ve bakanlıklar nezdinde yapılması gerektiğini unutmamak gerekir." hatırlatmasında bulundu.
ABD'de 'mali uçurum' ve borç tavanı ile ilgili çok konuşulduğuna değinen Babacan, "ABD günümüzde ve önümüzdeki yıllarda dünyanın en güçlü ekonomisi olmaya devam edecek. Ancak gelecek yıllarda ne tür maliye politikaları uygulanacağı belli olmadığı için, küresel ekonomi açısından kuşku sebebi." şeklinde konuştu.
AB İŞBİRLİĞİNİ KAYBEDERSE, SİYASİ BİRLİK TEHLİKEYE GİRER
İtalya ve İspanya hükümetlerinin olumlu çalışmalar yaptığını; Portekiz, İrlanda ve Yunanistan'ın hala sorun kaynağı olsa da, nispeten iyileşme gösterdiğini vurgulayan Babacan, "Kısmi sakinlik bizi kandırmamalı. Avrupa Birliği (AB) için bu kriz çok kritik bir olaydı; çünkü AB ortak bir ekonomik çıkar amacıyla kurulmuştu. Çelik ve kömüre dayalı olan bu birlik daha sonra global bir yapıya dönüştü. Önce Avrupa Ekonomik Birliğiydi, sonra AB oldu. Bu politik birlik ekonomik çıkar amacıyla kurulmuştu ve bu baz zayıflarsa politik birlikte çok sorun yaşanacaktır. AB, savaş sonrası Avrupa'daki siyasi iktidarın ve dünya tarihinin en önemli projelerinden biri." uyarısında bulundu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara