Kılıçdaroğlu: Dayatmayla anayasa yapmaya çalışmak çözümsüzlükle sonuçlanır
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP olarak güçler ayrılığına inanan bir parti olduklarını, AKP'nin ise güçlerin birleşmesinden yana olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, "Anayasa konusunda dayatmayla 'kendi anayasamı getiririm' dediğiniz andan itiba
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-02-14 18:46:44
Londra ziyaretinin ikinci gününde Kılıçdaroğlu, Avam Kamarası'nın 'Gladstone' isimli komite odasında 100'ü aşkın dinleyiciye hitap ederek soruları cevapladı. Kılıçdaroğlu, medyada haberlerinin yer almamasından yakınarak, "İlk defa burada açıklıyorum. CHP, çok kısa zamanda dijital medyada daha farklı yere oturacak. Yeni bir CHP göreceksiniz." mesajı verdi.
Türkiye'de demokrasi açısından durumun hiç iç açıcı olmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Demokrasimizin kökleşmesini, yücelmesini, kadın-erkek eşitliği, yargı bağımsızlığı, üniversiteler ve medyanın özgürlüğü bizim istediğimiz temel konulardır. Ayrıca insan hakları ihlali gibi bütün ülkeleri ilgilendiren ve tepki gösteriilen konular da var. İşçi Partisi'nin konukseverliği bizi onurlandırdı. Gençlik kollarımız ve kadın kollarımızın ortak çalışmasını istiyoruz. Biz de onları en kısa zamanda Türkiye'ye bekliyoruz." dedi.
Konuşmasını kısa kesen Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine AKP ile CHP arasındaki değişiklikleri sıraladı. Kılıçdaroğlu, CHP'nin güçler ayrılığına inanan bir parti olduğunu, AKP'nin güçlerin ayrılığından değil, güçlerin birliğinden yana olduğuna vurgu yaparak, şunları söyledi:
"CHP olarak yasama, yürütme, yargı ve medyanın birbirini dengeleyen sağlıklı bir yapı içinde anayasada yer almasını istiyoruz. Biz medya özgürlüğüne önem veren bir siyasi anlayıştan yanayız. Medyanın batı standartlarında özgür olması lazım. AKP medya özgürlüğünü istemeyen bir siyasi parti. Biz üniversitelerin özgür ve özerk olmasını, üniversite öğrencilerinin üniversite yönetiminde söz sahibi olmasını istiyoruz. Biz kesintisiz eğitimin 12 yıl omasını istiyoruz. AKP 4+4+4'ten yana. Biz ekonomide toplumsal dayanışmanın , geniş halk kitlelerine yarar getiren sosyal piyasa ekonomisinin uygulanmasını istiyoruz. Bu bağlamda bağımsız kuruluşların siyasal otorite tarafından denetlenmesini uygun görmüyoruz. Merkez Bankası, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankalar Denetleme Kurulu gibi. AKP, bunlardan şikayet ediyor, bunlar üzerinde siyasal baskı kurmak istiyor."
Alevi ve Kürt vatandaşları azınlık olarak görmediklerinin altını çizen Kılıçdaroğlu, sorunlarının çözümü konusunda daha tutarlı, daha dinamik adımlar atarak çatışma ortamını giderecek daha hoşgörülü bir tavır sergilenmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye'de her yurttaşın inanç açısından özgür olması gerektiğini vurgulayan CHP lideri, "İnançlara saygı duymamız gerekiyor. İnançların siyaset konusu olmaması gerekiyor. Bizim inancımızda kimin tanrıya yakın olup olmadığını bizim belirleme şansımız yok." diye konuştu.
"İnsan ibadetini nerede yapmak isterse orada yapmalı. Devlet ibadete müdahalesi doğru değildir. Önceden de doğru değildi, şimdi de değil." diye konuşan Kılıçdaroğlu, Osmanlı döneminde kurulan tesislerde cami, kilise ve havranın yan yana bulunduğunu ve dileyen kişinin istediği yerde ibadetini özgürce yapabildiğini hatırlattı.
Kılıçdaroğlu, "Artık Türkiye'nin demokratikleşmeye, birbirini sevmeye, kucaklaşmaya ihtiyacı var. İnsanlar birbirini ötekileştirmeden insan olarak birbirini kucaklamalı. Türkiye'nin ayrışmaya değil, barışa ihtiyacı var." şeklinde konuştu.
Halkın oylarıyla seçilen milletvekillerinin yargı kararı olmaksızın uzun süre hapiste tutuklu kalmalarını uygun görmediklerini belirten Kılıçdaroğlu, ancak bu milletvekillerinin yasama organında görev yaparken, yargılama sürecinin devam etmesine de karşı çıkmadıklarını ifade etti.
Bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Kadın kıyafeti üzerinden siyaset yapılmasını doğru bulmuyorum. Hele hele erkeklerin kadınların etek boyuna, giyeceklerine karışmasını hiç doğru bulmuyorum. Bütün dünya ülkelerinde kamu görevlilerinin nasıl giyineceği bellidir. Devlet; etnik kimlik, inanç konusunda kör olmak zorundadır. Devlet bunu politik olarak kaşıyamaz." dedi.
Anayasa değişikliğiyle ilgili kaygılarının olduğunu ve şu anda bu konuda ciddi görüşmelerin devam ettiğini söyleyen CHP lideri, büyük ölçüde uzlaşmanın sağlandığını kaydetti. Birinci tur görüşmelerde uzlaşma sağlanamayan konuların , ikinci görüşmelerde artabileceğini düşündüklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Dayatmayla, 'Mart ayının sonuna kadar anlaştınız anlaştınız, yoksa ben gereğini yaparım; kendi anayasamı getiririm' dediğiniz andan itibaren sorunu çözümsüzlüğe itersiniz. Sorunun akılcı yöntemlerle çözüleceğine inanıyoruz." dedi.
Türkiyede kan akmasını istemediklerini de kaydeden Kılıçdaroğlu, CHP'nin tüm yurttaşlarının hak ve özgürlüklerini koruyacak, destekleyecek toplumdaki farklı grupların kimlik ve inançlarına saygı gösterecek ve herkes için adalet ve dayanışmaya vurgu yapacak yeni bir anayasa yapmak için gayret sarf ettiğine dikkati çekti.
CHP'nin çok yakın bir tarihte sosyal medyayı daha aktif kullanmaya başlayacağını ve bunu da ilk defa Londra'da açıkladığını söyleyen CHP lideri, "Dijital medyada CHP daha farklı yere oturacak. Yepyeni bir CHP göreceksiniz." dedi. Kılıçdaroğlu, partisinin çok kapsamlı çalışma yaptığını, ancak medyada bunların yer almadığından da bahsederek, yurt dışındaki vatandaşların her birisinin sesini daha yüksek duyurmasını istedi.
Kılıçdaroğlu, Avam Kamarası'nda İşçi Partisi'nin ilk Asyalı milletvekili, aynı zamanda partinin 'Etnik azınlıklar görev gurubu başkanı' olan Keith Vaz'ın yönetimindeki panelde gündeme ilişkin soruları cevapladı. Konuşmasından önce eski Dışişleri Bakanı Jack Straw ve Avam Kamarası sözcüsü John Bercow ile görüşen Kılıçdaroğlu'nun panelinde milletvekili Eric Joyce, Barones Meral Ece-Hüssein, Londra Büyükelçisi Ünal Çeviköz, CHP Genel Başkan Yardımcıları Faruk Loğoğlu, Şafak Pavey, Sezgin Tanrıkulu da bulundu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara