Bağış: Fransa'dan gelen işaret, müzakere sürecine can suyu verdi

Avrupa Birliği (AB) Bakanı Egemen Bağış, "AB'den olumlu bir haber duymayı unuttuğumuz bir dönemde, Fransa'dan gelen işaret adeta ilaç gibi geldi. İlerleme kelimesi ile yan yana gelmeyi unutan müzakere sürecine bu haber can suyu verdi. Ama şu da bilinmeli ki böyle bir işaret geldi diye zil takıp oynamıyoruz." dedi.

        Egemen Bağış, Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin AB sürecine reform perspektifinden bakmadığını ve süreci siyasi engellere endekslemediklerini belirtti. Türkiye'nin AB ülkelerini geride bırakan bir reform hızını yakaladığını kaydetti. AB'den somut adımlar ve somut kararlar beklediklerini söyleyen Bağış, "Türkiye'nin ne müzakere sürecindeki siyasi engellerin daha fazla sürmesine ne de 5 dönem başkanlığından sonra bir 6'ıncısının da fasıl açılmadan kapanmasına tahammülü yoktur." dedi.

        Bağış, şöyle devam etti: "Hollande yönetiminin Sarkozy yönetiminin gölgesinde kalmayı tercih etmeyeceğini düşünüyorduk, Salı günü bu yönde ilk mesajı aldık. Gölgede durmayanın gölgesi olmaz. Nihayet Sayın Başbakanımızın uyarıları etkisini gösterdi. Nihayet uzun bir aradan sonra AB kanadından aklıselim yönünde bir hareket eğilimi baş gösterdi. Bu aklıselim eğilimin somut eyleme dönüşmesi için kaybedecek tek bir saniyemiz bile yok. Şunu burada özellikle vurgulamak istiyorum. Fransa'nın 22'nci faslı açma yönündeki iradesini elbette memnuniyet ile karşılıyoruz. Artık AB'den olumlu bir haber duymayı unuttuğumuz bir dönemde, Fransa'dan gelen işaret adeta ilaç gibi geldi. İlerleme kelimesi ile yan yana gelmeyi unutan müzakere sürecine bu haber can suyu verdi. Ama şu da bilinmeli ki böyle bir işaret geldi diye zil takıp oynamıyoruz. Memnuniyetimizin, beklentilerimizi ve AB'nin yükümlülüklerini gölgelemeyeceğinin anlaşılmasını istiyoruz. Ölümü gösterip sıtmaya razı eden yaklaşımlar Türkiye'nin kapısından olduğu gibi geri dönecektir. Türkiye'nin bu mesajdan duyduğu memnuniyet ülkemize karşı yükümlülüklerin yerine getirilmesi gibi bir rehavete sebep olmasın. Eğer tek bir fasıl üzerinden böyle bir rehavet havası oluşursa bunun sonu hem rezalet hem felaket olur. Bizim için bu sadece yeni bir başlangıçtır, bu başlangıcın devamı gelmelidir."

        Her işin tamamlanması gereken makul bir süresi olduğunu dile getiren Bağış, "Müzakereler de aynı şekilde makul süresi, kuralları ve ilkeleri olan bir süreçtir." ifadesini kullandı.

        Bağış, siyasi blokajların kalkması halinde Türkiye'nin 12 ayda 10 faslı, 18 ayda ise 15 faslı açabilecek durumda olduğunu söyledi. AB'nin Türkiye'nin önüne koyduğu siyasi blokajın kendi geleceğini bloke etmesi anlamına geldiğini aktardı.