Dolar

34,9222

Euro

36,6057

Altın

3.008,53

Bist

10.058,63

Kadınların büyük kısmı Sevgililer Günü'nde özel hediye bekliyor

Dicle Üniversitesi Sosyal Araştırmalar Merkezi tarafından Sevgililer Günü'yle ilgili yapılan araştırmada ilginç sonuçlar çıktı. Ankete katılan 514 kadının yüzde 80'inin eşinden bir beklentisi olduğu, hediye almayan kadınların 'çıldırırım' gibi ifadel

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-02-13 11:54:58

Kadınların büyük kısmı Sevgililer Günü'nde özel hediye bekliyor
Dicle Üniversitesi Sosyal Araştırmalar Merkezi tarafından Sevgililer Günü'yle ilgili yapılan araştırmada ilginç sonuçlar çıktı. Ankete katılan 514 kadının yüzde 80'inin eşinden bir beklentisi olduğu, hediye almayan kadınların 'çıldırırım' gibi ifadelerle küsme eğilimi gösterdiği ifade edildi. Araştırmada kadınların yüzde 72'sinin hediyenin kendilerine özel olmasını istediği kaydedildi.

Sevgililer Günü'nde eşlerin maddi ve manevi beklentisinin çoğu kere bir aile krizine dönüştüğünü gösteriyor. Çünkü bu günde kadınlar, özellikle medyanın da etkisiyle, beklenti çıtasını çok yüksek tutuyor. Sevgililer Günü'nde ülkenin diğer bölgelerinde olduğu gibi, Diyarbakır'da da kişilerin eşlerin beklentilerini medya belirliyor. Sevgililer Günü araştırmasına katılan kadınların yüzde 64'ü ev hanımı, yüzde 18,8'i ise memur/öğretmen, yüzde 17,1'i ise "diğerleri" grubundan. Araştırmada kadınların yüzde 72'2'si Sevgililer Günü'nde alınacak hediyenin kendisine özel olmasını isterken, yüzde15,3'ü ailenin bir ihtiyacını karşılayacak, yüzde 12,5'i ise kendisi ve eşinin birlikte yararlanacağı bir hediye olmasını istediğini belirtiyor.

Dicle Üniversitesi Genel Sekreteri Sabri Eyigün, araştırmaya katılan kadınların yüzde 20'sinin Sevgililer Günü için eşinden hediye beklentisinin olmadığını, geri kalan yüzde 80'ninin böyle bir beklenti içinde olduğunun tespit edildiğini dile getirdi. Hediye alınmaması durumunda kadınların yüzde 26,7'sinin 'Kalbim çok kırılır ve küserim' şeklinde cevap verdiğini kaydeden Eyigün, "Ev hanımlarının yüzde 25,8'i, resmi bir kurumda çalışan memurların yüzde 29,4'i, öğretmenlerin yüzde 29,3'ü ve diğer meslek gruplarında çalışan kadınların yüzde 27,6'sı 'Kalbim çok kırılır ve küserim' cevabını vermişlerdir." dedi. Eyigün, bu sayının aile içi çatışma ve huzursuzluk açısından oldukça önemli bir rakam olduğunu kaydetti.

Bir kez alınan Sevgililer Günü hediyesinin olmayan bir beklentiye dönüştüğünü ifade eden Eyigün, kadınların bir kısmının "Daha önce böyle bir beklentim yoktu, bir kez çocukların zorlamasıyla hediye aldı, valla şimdi artık her yıl bekliyorum." şeklinde ifadeler kullandıklarının altını çizdi.

Kadınların yüzde 72'sinin hediyenin kendilerine özel olmasını istediklerini söyleyen Eyigün, şunları söyledi: "Burada büyük bir çoğunluğun hediyenin kendisine özgü olmasını istemesi, kadınların Sevgililer Günü hediyesini, 'eşinin kendisine verdiği bir değer' olarak algıladıkları şeklinde yorumlanabilir. Hediye niyetiyle alınan küçük ev aletlerine 'deli oluyorum', 'çıldırıyorum' şeklinde tepki verdiklerini belirtmektedirler. Eğer alınan hediye, bir faydaya ve erkeğin işlerini kolaylaştırmaya yönelik ise bu durum kadınları daha çok rahatsız ediyor."

Ailenin sosyoekonomik düzeyi yükseldikçe kadının da beklentisinin yükseldiğini tespit ettiklerini kaydeden Eyigün, "Sosyo-ekonomik düzeyi 'çok iyi' olan kadınların yüzde 20,4'ü; 'orta' olan kadınların yüzde 17,4'ü ve 'düşük' olan kadınların yüzde 14'ü Sevgililer Günü'nden beklentisi olduğu için eşinin kendisine hediye aldığını belirtmiştir. Diğer taraftan sosyoekonomik durumu daha düşük olan kadınların eşlerini Sevgililer Günü için hediye almaya daha fazla zorladıkları anlaşılmaktadır." diye belirtti.

Eğitim düzeyi yükseldikçe, Sevgililer Günü'nden beklentinin de yükseldiğini ifade eden Eyigün, yeni kuşağın daha maddeci bir yapıya büründüğünü dile getirdi. Eyigün, şu ifadelere yer verdi: "Yüzde 74 oranında yaşı 45 ve 55 arasındaki olan bayanların alınacak hediyenin manevi değerine daha fazla önem verdikleri görüldü. Diğer yaş gruplarına göre, hediyenin maddi değerine en fazla 26 ve 35 arasında olan bayanların önem verdiği anlaşıldı. Eğitim düzeyine göre yapılan değerlendirmede yüzde 17,4'ü 'Böyle bir beklentim olduğu için', demiştir. Ancak bu oran okur-yazar olmayan kadınlarda yüzde 9,6 iken, Lisansüstü eğitim görenlerde yüzde 54,5'dir. Aynı soruya, 'beni mutlu etmek için hediye alır' diyenlerde ise ters bir orantı görüyoruz. Bu verilere göre, beklentisi az olanların, hediyeye verdiği anlam daha iyi olduğu ve kendilerini daha mutlu hissettikleri söylenebilir."

Ev hanımları alınacak hediyenin manevi değerine önem verdiğini kaydeden Eyigün, "Çalışan kadınlar aileye maddi bir katkı sağladıkları için hediyenin maddi değerinin de olması gerekliliğini bir hak olarak algılayabilirler. Fakat ev hanımı kadınlar yalnızca eşinin çalıştığını ve maddi anlamda bir katkıda bulunamadığını göz önünde bulundurarak maddi değeri olan bir hediye beklentisi içine girmesinin aile bütçesini olumsuz etkileyebileceğini düşündüklerinden hediyenin manevi değerinin olmasını daha fazla önemsemektedirler." diye konuştu.
SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara