Yaşamasına mucize denen genç Handan'a, ölen akranının karaciğeri nakledildi

Muğla'nın Marmaris ilçesinde bir döner büfesinde paket servis elemanı olarak çalışırken geçirdiği motosiklet kazasında ağır yaralanıp beyin ölümü gerçekleşen 16 yaşındaki Mustafa Çelik'in bağışlanan karaciğeri, doğuştan safra yolları olmayan Antalyalı lise öğrencisi, 17 yaşındaki Hanife Handan Ülker'e nakledildi.

Çelik, yaklaşık bir hafta önce trafik kazası geçirip ağır yaralı olarak Marmaris Devlet Hastanesi'ne kaldırılmıştı. Talihsiz gencin beyin ölümü, geçen cumartesi günü gerçekleşti. Ailes, oğullarının organlarını bağışlama kararı aldı. Bunun üzerine karaciğeri İzmir'deki Özel Kent Hastanesi'ne götürüldü. Uygun alıcı Antalya'da bulundu ve hastanenin kadavradan nakil listesinde bir yıla yakın süredir bekleyen Ülker çağrıldı.

17 YILLIK MÜCADELE

Cumartesi saat 23.00 sularında Kent Hastanesi'nden gelen müjde telefonunun ardından emekli oto tamircisi Ramazan Ülker, hasta kızı Handan Ülker ve veteriner kızı Derya Öztürk'le soluğu İzmir'de aldı. Doktor oğulları Volkan Ülker'in de Ankara'dan geldiğini belirten anne Nezahat Ülker de 17 yıllık mücadelelerini anlattı. Kızı Handan'a daha birkaç günlükken bilier atrezi (safra kanalları yokluğu) teşhisi koyulduğunu, 2,5 aylıkken "kazai" denilen kanal açma ameliyatı yapıldığını belirten anne Ülker, şunları söyledi: "Kızımızı götürmediğimiz yer kalmadı. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde takibine karar verildi ama bugünlere zor geldik. Hemen hemen her ay bir kez, bir hafta 10 gün hastanede yattık. Her gün bir avuç ilaç içiyordu. Dört beş kez mide kanaması geçirdi. İlk günden karaciğer nakli adayıydı. 10 yıldır Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nin kadavradan nakil listesindeydi. Yaklaşık bir yıl önce İzmir Kent Hastanesi'ne sevk ettiler, bir yıldır bu hastanenin listesindeydik. Babası, ablası, ağabeyi canlı verici için uygun çıkmadı. Beni hazırlıyorlardı. Antalya'da doktorlarımız, bu hastalıktan çocukların çok uzun yaşamadığını söylüyordu. Doktorlarımızdan çok büyük ilgi ve destek gördük. Onlar da sevgimizin, ilgimizin, verdiğimiz moralin kızımızı yaşama bağladığını, bunun da tedaviyi olumlu etkilediği söyledi. Anne baba olarak bize ne dendiyse anında yaptık. Bağış organı müjdeleyen telefon geldiğinde şok geçirdik; beklemiyorduk, çok heyecanlandık. Handan, hazır olmadığını söyleyerek önce reddetti fakat sonra ablası, doktor ağabeyi ve üniversitedeki doktorumuz konuştu, razı etti. İzmir'e uçarcasına geldik."

Baba Ülker de 17 yıldır büyük bir mücadelenin içinde olduklarını ifade etti: "Handan'ın sağlığına kavuşması için nakilden başka hiç çözüm yolu olmadığı söylendi. Doktorlarımız, Handan gibi Türkiye'de 9, dünyada 11 yaşını geçmiş hasta olmadığını söylüyordu. Kızımızı bu yaşa kadar nasıl getirdiğimizi sorup takdir ediyorlardı. Türkiye'nin hemen her yerine çocuğumuzu götürdük, doktorlarımızın ilgisiyle bugünlere geldik. Kızımızı bir an bile ihmal etmedik, gereğini yerine getirdik."

Kız kardeşinin rahatsızlığı sebebiyle doktor olmaya karar verdiğini belirten ve halen Gazi Üniversitesi'nde Acil Tıp Uzmanlığı eğitimi gören ağabeyi Volkan Ülker ise, "Bu hastalıktan bu yaşa kadar Türkiye'de yaşayan, yaşatılabilen hasta yok. Bizce mucizenin adı Handan. Bağış karaciğerle Handan için yeni bir hayat başlayacak." dedi.

Handan Ülker'e, geçen pazar günü Doç. Dr. Murat Kılıç, Doç. Dr. Murat Zeytunlu, Prof. Dr. Mehmet Alper, Doç. Dr. Çiğdem Arıkan, Opr. Dr. Cahit Yılmaz, Opr. Dr. Zafer Önen ve Dr. Onur Duygu'dan oluşan ekip tarafından nakil ameliyatı yapıldı. Ardından yoğun bakıma alınan Handan, iyi olduğunu belirterek, "Bağış organ için aranacağımı hiç tahmin etmiyordum. 17 yıldır bekliyorum. Telefon gelince şok geçirdim. Önce korktum, istemiyorum dedim, sonra kabul ettim. Şimdi iyiyim. Voleybol oynamayı çok istiyordum ama hastalığım engeldi, bundan sonra oynayabilirim." diye konuştu.