'Süt içen çocukların okul başarısı daha yüksek'
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdulkadir Hurşit, sütün bedeni geliştirdiği gibi beyni de mükemmel çalıştırdığını bu nedenle süt içen çocukların içmeyen çocuklara göre okul başarısının daha yüksek ol
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-02-11 10:42:39
GÜNDE İKİ BARDAK SÜT İÇİLMELİ
Sadece küçüklerin değil büyüklerinde günde en az iki bardak süt içmesi gerektiği konusunda uyarılarda bulunan Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hurşit şöyle konuştu: "Sütün içinde süt yağı var. Bildiğimiz yağlardan en mükemmeli, insan vücuduna zararsız olanı, üstün yararlar sağlayan ve sindirimi kolay olan süt yağıdır. Sütte hayvansal proteinler mevcut. Bitkisel proteinlerin vücut tarafından sindirimi zor. Biyolojik değerleri düşüktür ve temel amino asit içerikleri yetersiz. Hayvansal proteinlerin en mükemmeli olan sütteki proteinler, bitkisele göre biyolojik değeri yüksektir ve temel amino asit içerikleri tam ve yeterli. Birde en önemli maddelerden biriside beyin gelişimine katkısı olan laktoz şekeri ve aminoasitler sütte bolca mevcut. Süt bedeni geliştirdiği gibi beyni de çalıştırıyor. Çocuklar yeteri kadar laktoz ve aminoasit almazsa beyin hücrelerinde azalmalar oluyor. Bu konuyla ilgili yapılan araştırmalarda Okul Sütü programının uygulandığı çocuklarda yani süt içen çocuğun mantıksal düşüncesi daha iyi, bir olayı hatırlaması diğerine göre daha üstün ve zihinsel aktivitesi daha iyi olduğu izlenmiştir. Buradan da şunu anlıyoruz ki, zihinsel gelişmede süt çok önemlidir. Birde okullarda süt dağıtımı konusunda çok önemli bir karar alan sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan süt savaşlarına da son noktayı koymuştur. Ambalajlı sütlerin zararlı mı? Zararsız mı? gibi tartışmalarla kamuoyunun zihni bulandırılıyordu. Başbakan bu kararı durup dururken almadı. Bilim adamlarından oluşan danışmanları ile okullarda süt dağıtımına yeşil ışık yaktı. Ömrünü süte adamış birisi olarak bu konuda hükümeti sonuna kadar aldığı bu karardan dolayı destekliyorum."
HER ÖĞRENCİ 1 KUTU SÜT İÇMELİ
Prof. Dr. Hurşit süt içme alışkanlığı olmayan ya da fazla miktarda süt içen bazı çocuklarda karın ağrısı ve ishal oluştuğunu belirterek, "Bilindiği gibi sütte laktoz şekeri mevcut. Bu iki moleküllü bir şeker, bunun sindirim sisteminde bağırsaklarda üretilen laktaz enzimi ile parçalanması lazım. Böylece glikoz ve galaktoz oluşur, vücut bu şekerleri kolayca emer. Ama süt içme alışkanlığı olmayan çocuklarda yeterince laktaz enzimi olmadığı için bu parçalanma olmaz ve laktoz şekeri emilmeden bağırsaklarda kalır, bunun sonucunda ozmotik basıncın dengelenmesi gerektiğinden bağırsak hücrelerinde su emilmesi ile halk arasında 'ishal' denilen olay oluşur. Bu şeker kalın bağırsaklara varınca oradaki bakteriler bu şekeri parçalamaya başlar ve gaz üretir. Bu da o kişide ishalin yanı sıra birde karın ağrısı yapar. Annesinden süt emen bebekte laktaz enzim vardır ancak, sonrasında çocuk süt içmeye devam etmezse yaş ilerledikçe bu enzimin miktarı yavaş yavaş azalır. Enzimin miktarı az ve bir defada 200 mililitrenin üzerinde süt içen çocuklarda laktoz bağırsaklar tarafından emilemeyince ishal ve karın ağrısı baş gösterir. Bunun okul yöneticilerine ve öğretmenlere kesinlikle açıklanması lazım. Çünkü daha önceki yıllarda bilinçsizce dağıtılan sütlerde fazla tüketim nedeniyle sütten 'zehirlenme' diye adlandırılmış olan 'laktoz intoleransı' olmuştu. Her bir çocuk için belirlenen 200 mililitrelik bir kutudan fazla süt verilmemesi lazım." diye konuştu.
İKİ YAŞINDAN KÜÇÜKLERE SÜT VERİLMEMELİ
Kutu sütlerin sağlıklı olup olmaması konusunda her dönem tartışmaların yaşandığını ve dolayısı ile çocuklara verilmemesi tezinin bazıları tarafından ortaya atıldığını kaydeden Prof. Dr. Hurşit, bu konuya katılmadığını tam aksine açıktan satılan sütlerin tehlike arz ettiğini vurguladı. Konunun yanlış anlaşıldığını sözlerine ekleyen Prof. Dr. Abdulkadir Hurşit, bazı uzmanlar sütün pastörize veya UHT sterilize edilmesi zararlı olabilir dedikleri olay 2 yaşından küçük olan anne sütü ile beslenen bebekler için geçerli olduğunu vurguladı.
Bu olayın sürekli karıştırıldığının altını çizerek konuya açıklık getiren Abdulkadir Hurşit, "Yeni doğan ve 2 yaşından küçük olan bebeklerde sindirim sistemi tam olarak gelişmemiştir. Bağışıklık sistemi henüz yeterince oluşmamışken bebeğe anne sütü verilmeli. Çünkü anne sütü çocuğun beslenmesi için gereken olan su, protein, laktoz, yağ, vitamin ve minerallerin yanında yukarıda anlatılan ve hastalıklardan korunmada önemli olan eksiklikleri gidermesi için de tüm enzimleri ve bağışıklık proteinlerini bulundurur. Özellikle bir bebeğin bağışıklık sisteminin gelişmesi için ilk günler verilen ağız sütü çok önemlidir. Bazı hanımlar kendisinde sütün daha olgunlaşmadığını söyleyip birkaç gün sonra çocuğa süt vermeye kalkmaları çok yanlış. Yani burada annenin yaşadığı ortamdaki tehlikelere karşı bağışıklık sisteminde ürettiği proteinleri o süt vasıtasıyla bebeğe veriyor. Bu açıdan söylenenler haklı çünkü bu sütü pastörize edersen o sütün enzimlerini ve bağışıklık proteinlerini bozmuş olursun. Halbuki 2 yaşından sonra çocukların sindirim sistemi tam olarak gelişmiş ve bağışıklık sistemi yeterince oluşmuş olduğundan süt yolu ile enzim veya bağışıklık proteinleri olması çok gerekli değildir. Burada uzmanların 2 yaşından küçük bebeklere pastörize veya UHT sterilize süt verilememeli tezini bazıları 2 yaşından sonra da verilememeli gibi algılıyor. İki yaşından büyük çocukların beslenmelerinde sütün önemi çok uzun yıllardan beri bilinmektedir." şeklinde konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara