Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Askeri yargıtay işkenceyi görmek istemiyor

Zorunlu askerlik sırasında işkenceyle öldürülen Uğur Kantar'la ilgili davada Askeri Yargıtay, Girne Askeri Mahkemesi'nin davanın adli yargıda görülmesi yönünde verdiği görevsizlik kararını bozdu.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-02-06 14:15:38

Askeri yargıtay işkenceyi görmek istemiyor
TIMETURK / Haber Merkezi

Kuzey Kıbrıs'ta zorunlu askerlik yaparken 25 Temmuz 2011'de disiplin koğuşunda gördüğü işkence nedeniyle 12 Ekim 2011'de hayatını kaybeden Uğur Kantar'la ilgili davada Askeri Yargıtay, Girne Askeri Mahkemesi'nin davanın adli yargıda görülmesi yönünde verdiği görevsizlik kararını bozdu.

Davada gardiyan erler Ayhan Arslan ve Fırat Keser tutuklu yargılanırken, Recep Tekin ise tutuksuz yargılanıyor.

bianet'e konuşan Kantar Ailesi'nin avukatı Teoman Özkan, kamu görevlilerinin kötü muamelesinin işkence olarak tanımlandığına dikkat çekerek, Askeri Yargıtay'ın kamu görevlilerinin işlediği işkence suçuna prim verdiğini söyle.

Uğur Kantar'ın babası Aydın Kantar ise karar karşısında söyleyecek söz bulamadığını ifade ederek oğlunun işkenceyle öldürülmesine 22 kişinin şahit olduğunu ifade etti.

Kantar, işkencenin askeri bir suç olmadığını, insanlık ayıbı olduğunu sözlerine ekledi.

ÖZKAN: ASKERİ YARGITAY İŞKENCEYİ TARTIŞMADI

Avukat Teoman Özkan, Askeri Ceza Kanunu'nda "işkence" ile ilgili herhangi bir madde bulunmamasına dikkat çekerek, Girne Askeri Mahkemesi'nin bu nedenle görevsizlik kararı verdiğini ve dosyayı adli yargıya gönderdiğini hatırlatıyor.

Ölümle sonuçlanan işkence suçunun cezasının Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) ağırlaştırılmış müebbet olduğunu, Askeri Ceza Kanunu'nda ise işkence kavramının bulunmadığını ve "üstün astına kötü muamelede bulunarak ölümüne neden olmanın" 10 yıldan az olmamak kaydıyla hapisle cezalandırıldığını belirten Özkan, işkencenin askeri bir suç olmadığını söyledi.

"Hukukta kamu görevlisinin kötü muamele yapması işkence olarak tanımlanmış. Bu yüzden özellikle TCK'ya göre sivil mahkemede yargılama yapılması gerektiğini savunduk.

"Askeri Yargıtay kararında suçun askeri suç olup olmadığını, işkence olup olmadığını hiç tartışmamış, sadece sanıkların terhis olup olmamalarına göre karar vermiş. Bu yönüyle karar bizce yetersiz.

"Karşı oy veren iki Yargıtay üyesi de bu suçun askeri bir suç olmadığına dikkat çekerek dosyanın adli yargıya gönderilmesi gerektiğini savundu.
"Bu haliyle kamu görevlilerinin işlediği işkence suçuna bir de Askeri Yargıtay prim vermiş oldu. Biz yerel askeri mahkemenin kararında direneceğini umuyoruz." (Bianet)

Haber Ara