“Biz Suriye hükümetinin kimyasal silahları kontrol altında tuttuğunda ve durumun güvenli olduğundan eminiz.” garantisi veren Lavrov, esas büyük tehlikenin isyancı gruplardan bazılarının bu kimyasal silahlara sahip olma ihtimali olduğuna değindi.
Suriye’ye yönelik herhangi bir dış askeri müdahaleye karşı olma pozisyonlarının devam ettiğini kaydeden Rus bakana göre, Suriye’de yaşanan trajedi mevcut yönetimin devrilmesinin birinci öncelik olarak görülmesinden kaynaklanıyor.
Rusya’nın insani yardım amaçlı koridor oluşturulmasına da karşı olduğunu vurgulayan Lavrov, “İnsani koridor ve muhalefete daha fazla desteğe karşıyız. Güç kullanımı herhangi bir yolla kabul edilemez. Libya için Güvenlik Konseyi’nde alınan kararın nasıl uygulandığını hatırlıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Rusya’nın İran nükleer krizinin askeri yöntemlerle çözülmesine de karşı olduğuna değinen Bakan, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın kendi standartlarını diğer ülkelere dayatmasının krize neden olduğu eleştirisi getirdi. Lavrov’a göre Avrupa füze savunma sisteminde uzlaşı sağlanamaması ortak bir Euro-Atlantik alanı oluşturulmasını engelliyor. Lavrov, füze kalkanı ile ilgili gelişmelerin gerçek anlamda bir güven testi olacağı hatırlatmasında bulundu