TIMETURK/ Victor Kotsev
Çarşamba günü İsrail jetlerinin Suriye-Lübnan sınırında bir hedefi bombaladığına dair ilk açıklama İsrail’in Suriye nükleer reaktörüne saldırısıyla ilgili haberlerin o zamanki eksikliğini akla getirdi. Suriye hükümeti ilk başta İsrail uçaklarının Suriye hava sahasını ihlal edip “çöle mühimmat bıraktığını” söylemişti.
Şimdi de Lübnanlı askeri kaynaklar ilk başta “24 saatten az bir süre içerisinde 12 İsrailli savaş uçağının Lübnan hava sahasını ihlal ettiğini” söyledi. Arkasından gelen bilgiler ancak daha büyük bir resmi ortaya çıkardı.
Associated Press’in kaynak gösterdiği isimsiz “bölgesel güvenlik yetkilileri” saldırının hedefinin Rus SA-17 uçaksavar füzeleri taşıyan bir konvoy olduğunu öne sürdü. Ardından Suriye devlet televizyonu, başkent Şam’dan çok uzak olmayan bir yerdeki “askeri bir araştırma merkezinin” vurulduğunu, iki askerin öldüğünü ve beşinin de yaralandığını bildirdi. Çarşamba günü gelen diğer haberlere göre Cermana bölgesindeki tesis, kimyasal silah üretip depoluyordu.
Etkin ABD-merkezli analiz kurumu Stratfor raporunda daha çok detaya yer verdi:
Dört İsrail uçağı Lübnan hava sahasını 29 Ocak akşamı saat 4.30 civarında girdi fakat dört saat sonra başka uçaklar yerlerini aldı. Sonra saat gece 2.00’de bu uçaklar başka bir grupla yer değiştirdi. Bu grup sabah 8.00’e kadar Lübnan hava sahası içinde kaldı. Operasyonun süresi önemlidir. İsrailliler açıkça belirli bir zaman aralığında görünmesini bekliyorlardı. Sabit bir hedefi vurmak bu kadar uzun bir süreyi gerektirmezdi. Saldırının nihai amacı bilinmezliğini koruyor. İsrail hava üstünlüğüne meydan okuyacak karadan-havaya füze sistemlerini taşıyan konvoy vurulmak istenmiş olabilir. Aynı zamanda Suriye krizi büyüdükçe Hizbullah’ın Lübnan’a silah transferini caydırmak için bir uyarı olması da mümkündür.
Önümüzdeki gün ve haftalarda saldırıyla ilgili daha fazla detayın ortaya çıkmasını bekleyebiliriz. Kapsamın şu ankinden daha geniş olması mümkündür. 2007’deki Suriye nükleer reaktör durumunda, hakikatin ortaya çıkması aylar sürmüştü.
Bir yandan uzmanlar var olan bilgiye dayanarak İsrail’in aktif kimyasal silahları vurmasının muhtemel olmadığını söylüyor. The Times of Israel’in görüştüğü Begin-Sadat Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde kimyasal ve biyolojik silah uzmanı Dany Shoham “Kimyasal silah konvoyunu, belirgin bir çevresel zarar olmadan vurulma şansı çok az” dedi.
Öte yandan Suriye askeri tesisine saldırı değerlendirme için çok daha zor. İsrail hükümeti geçen hafta Suriye kimyasal silahlarının Lübnan milis örgütü Hizbullah’ın eline geçmesiyle ilgili birçok acil uyarı yayınladı. Uzun zamandır bir askeri operasyon hazırlığında. İsrail basınına göre en az iki Demir Kubbe füzesavar bataryası kuzey İsrail’e yerleştirildi. İsrail Savunma Bakanı, Pazar günü bir yurtdışı gezisini yarıda kesti.
Salı günü operasyonda saatler önce İsrail hava kuvvetleri komutanı General Amir Eşel, İsrail’in “savaşlar arasında bir mücadele” içinde olduğunu ve “çabalarını savaşın patlak verme seviyesinin altında tutmak için” ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.
SA-17 füzesavar füzeleri gibi gelişmiş konvansiyonel silahların sevkiyatı da askeri bir tepkiye neden olmuş olabilir. Eski İsrail Ulusal Güvenlik danışmanı Giori Eiland, Washington Post ile yaptığı söyleşisinde şunları söyledi: “Bunlar kimyasal silahlardan daha az sıkıntılı değil. Daha yaygınlar ve rejim tarafından sıkı kontrol edilmiyor. Bu yüzden Hizbullah’ın eline geçebilir”.
Uzmanlar, daha fazlasının olabileceği uyarısında bulunuyor. İsrailli analisti Amos Harel, Ha’aretz’de şunları belirtiyor: “Daha büyük mesele bunun tek seferlik olmamasıdır. Esed’in konumu kötüleştikçe Hizbullah, her tür silahı eline geçirebilmek için çaba gösterecek”.
Operasyonun uluslararası arka planı da önem arz ediyor. Cumartesi günü görünürde İsrail’in uyarılarına ve yükselen bölgesel gerilimlere karşı üst düzey İranlı bir politikacı ve diplomat “Suriye’ye bir saldırı, İran ve İran’ın müttefiklerine bir saldırıdır” dedi. İsrail basınındaki bazı haberlere göre İsrail, kasıtlı olarak bu çatışmayı planlandı. İsrail’in kırmızı çizgisini geçerek, 60 binden fazla insanın hayatına mal olan Suriye’deki iç savaştan ve İran nükleer programından dikkatleri kaydırmak istedi.
Suriye’nin diğer güvenilir müttefiki Rusya, Suriye sahilinde “Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra en büyük deniz tatbikatını” gerçekleştiriyor.
Ha’aretz’deki raporlara göre Birleşik Devletler, BAE’ye geliştirilmiş F-22 savaş uçakları yerleştirdi ve “Suriye kimyasal silah kullanırsa Türkiye ve Ürdün’den karşılık vermelerini” istedi.
Suriye’deki merkezi otoritenin artan parçalanması ve geçen haftalarda Lübnan’daki gizemli patlamalar arasında Doğu Akdeniz’de gerilimler yüksek. Bölgesel bir savaşın yakın bir gelecekte muhtemel olup olmadığını söylemek zor ancak Salı günkü İsrail operasyonun büyük bir gelişme olduğu açıktır.
Bu makale Oğuz Eser tarafından Timeturk.Com için tercüme edilmiştir.