Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Cameron AB'yi karıştırdı

İngiltere Başbakanı Cameron'un AB'den çıkmak için referanduma gidecekleri yçnündeki açıklamasına AB içinden tepkiler artıyor...

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-01-29 15:31:27

Cameron AB'yi karıştırdı

TIMETURK / Haber Merkezi


İngiltere Başbakanı David Cameron, yeniden seçilmesi durumunda ülkesinin Avrupa Birliği'nde kalıp kalmayacağına İngiliz halkının karar vereceğini söyledi ve referandum önerisinde bulundu.

İngiltere Başbakanı Cameron, 2015'te yapılacak seçimden galip gelmesi halinde Avrupa Birliği üyeliğini referanduma götüreceğini açıkladı. Cameron, ülkesinin Avrupa Birliği üyeliğinden ayrılma kararı alması durumunda, "bunun tek gidişlik bir bilet olacağını ve geri dönüşü olmayacağını" söyledi. İngiltere başbakanı, muhtemel bir referandum için en geç 2017 yılının son aylarını işaret etti. Borç krizinin Euro Bölgesi'ni zor duruma düşüreceği uyarısında da bulunan başbakan Cameron, Avrupa Birliği için en büyük tehdidi yeni görüşlere açık olmayanların oluşturduğunu iddia etti. İngiltere'de Avrupa Birliği muhalifliğinin olmadığı kadar arttığını söyleyen Cameron, ülkesinin kendisini dünyadan soyutlamaya çalışmadığını söyledi.

İngiltere'de genel seçimlerin en geç 2015'te yapılması planlanıyor. Ancak kamuoyu yoklamaları, şu anda muhafazakar partinin işçi partisinin çok gerisinde olduğunu gösteriyor. Rekor seviyedeki bütçe açığını kapatmak için kemer sıkma tedbirleri uygulayan İngiltere başbakanı David Cameron'un 2015'teki seçimlerde hayal kırıklığına uğrayabileceği iddia ediliyor.


CAMERON DAVOS'TA

Dünya ekonomik forumu yıllık toplantısı için Davos'ta biraraya gelen liderlerin gündeminde de İngiltere'nin Avrupa Birliği üyeliği referandumu vardı. İngiltere başbakanı David Cameron Davos'ta Avrupa Birliği liderlerini rahatlatmaya çalıştı. Yeniden başbakan olması halinde İngiltere'nin AB üyeliğini referanduma götürme sözü veren Cameron, Davos'ta referandum kararıyla ilgili olarak "bu karar, Birliğe sırtımızı dönmek değildir" dedi.

Konu diğer Avrupalı liderlerin de gündemindeydi. Zira başta ekonomik krizle boğuşan İtalya olmak üzere pek çok ülkede Avrupa Birliği üyeliği tartışma konusu... Cameron'ın referandum önerisini değerlendiren İtalya başbakanı Mario Monti, İngiltere başbakanının konuşmasında katıldığı yönler olduğu gibi katılmadığı konular da olduğunu söyledi.


AB'DEN TEPKİLER


David Cameron'un sözlerine ilk tepki Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius'tan geldi. Fabius, İngiltere'nin çıkması durumunda önüne "kırmızı halı" sereceklerini ifade ederken, alaycı bir tavır kullanarak "futbol maçında, bir anda rugby oynayalım diyemezsiniz" dedi. İngiltere'nin birlikten çıkması durumunda, bir daha müzakere açılmayacak.

Almanya başbakanı Angela Merkel de İngiltere ve Avrupa Birliği'nin bir orta yol bulmasını umduğunu söyledi. Merkel "iki gün önce David Cameron'la Davos'ta görüştük ve bana ne istediğini açıkladı. Büyük Britanya'nın Avrupa Birliği üyesi olarak kalmasını istiyor. Ama bizden yapmamız gereken bazı değişiklikler istedi. Bunları aramızda kararlaştırmamız gerek. En sonunda Avrupa'da bir anlaşma söz konusu olacak. Şubat ayındaki mali müzakerelerde İngiltere ile meseleleri çözeceğiz" dedi.

Hollanda başbakanı Mark Rutte "İngiltere'nin Birlikten ayrılmasının bir felaket doğurmayacağını" ifade ederken, İsveç dışişleri bakanı Carl Bildt, beraber hareket etmenin önemine vurgu yaptı. İsveçli bakan Bildt "yakın zamanda biz Avrupalılar, dünya nüfusunun yalnızca yüzde 7'sini oluşturacağız. Ancak tek ses olursak menfaatlerimizi koruyabiliriz" dedi.

Avrupa parlamentosu başkanı Mark Schulz ise, İngiltere'nin Birlik'den ayrılacağına ihtimal vermediğini açıkladı.


İNGİLİZLER NE DİYOR?

İngiltere ile Avrupa Birliği arasındaki meseleleri su yüzüne çıkaran mali disiplin anlaşması oldu. Krizdeki ekonomilerin Euro bölgesini riske atmasıyla beraber harekete geçen Almanya ve Fransa'nın öncülüğünde hazırlanan anlaşma, üye ülkelerin bütçelerinin ve bankalarının daha sıkı bir şekilde denetlenmesini öngörüyordu.

Ancak bugüne kadar kendi bütçesinden, para biriminden, para politikasından ve banka denetiminden taviz vermeden Birlik içindeki serbest ticaret ortamından faydalanan İngiltere anlaşmaya imza koymadı. Euro bölgesine dâhil olmayan İngiltere, Almanya'dan sonra Avrupa Birliği bütçesine de en fazla katkıyı yapan ülke konumunda... İngilizler, AB'den çıkmakla yılda 10 milyar sterline yakın bir parayı tasarruf etmiş olacak. İhracatının yüzde 44'ünü Avrupa Birliği ülkelerine yapan İngiltere'nin bu rakamı sürekli geriliyor. Kaldı ki, Euro bölgesi de eskisi gibi büyüyemiyor ve bu da İngiltere'nin krizden çıkışını zorlaştırıyor.

Londra, bazı konularda Brüksel'e teslim ettiği yetkileri de 'geri almak' istiyor. Bu konulardan biri, çalışma saatlerini düzenleyen Avrupa Birliği yönergesi... Yönerge, haftalık çalışma saatlerini kısıtlıyor ve çalışanların her yıl belli bir süre tatil yapmasını kurala bağlıyor. İngiltere, Avrupa Birliği'nin güvenlik ve ceza hukukuna dair bazı tedbirlerinin de dışında kalmayı istiyor. Muhafazakâr parti 2010 manifestosunda; yasal haklar, ceza kanunu, sosyal haklar ve istihdam politikalarında yetkinin Londra'ya getirilmesi için çalışma vaadinde bulunuluyordu.

(Kuzey Haber Ajansı)

Haber Ara