TIMETURK/Robert Fisk
Neden okuyucular pek ulaşamayan ilgi çekici öykülerden, geçmiş ayların “defter arkası” hikayelerinden mahrum olsun? Cezayir haber olduğunda göre Arap dünyasında insan hakları ihlallerini araştıran İsviçreli STK El-Karama’nın (Arapça “itibar”) Cezayirli icra direktörü Murat Dina olayını ele alalım. Dina aynı zamanda ülkelerini Buteflika rejimi ve onun askeri destekçilerinden kurtarmak isteyen eski Cezayirli gazeteciler, memurlar ve eski-diplomatlardan oluşan Reşat hareketinin de kurucusudur.
İsviçre’de yaşayan Murat, İsviçrelileri 1992’de seçimleri iptal ederek Bencadid hükümetini deviren üst düzey generallerden Halit Nezar’ı sorgulamaya teşvik etmişti. Darbeyi izleyen İslamcılarla iç savaşta Cezayirli kiralık katiller, binlerce muhalife işkence edip infaz etmişti.
Şu an Paris’te de bir ofisi bulunan Murat ve Reşat grubu, Mayıs’taki demokratik parlamento seçiminde devirmek istemişti ancak –bingo!– Ocak’ta Paris’e rutin seyahat esnasında Orly’de tutuklandı çünkü Cezayirli yetkililer onu Zürih’te “terörist faaliyetler” ile suçladı ve Cezayir’e iadesini istedi. İsviçreliler bu “faaliyetlerden” oldukça habersiz gibiydiler –Murat’ın eşi ve çocukları İsviçre vatandaşı–, o halde öyle görünüyor ki Fransızlardı (tutuklatanlar). Fakat Murat La Sante hapishanesine kapatıldı. Burası yarım yüzyıl önce tanınmış Cezayirli FLN (Cezayir Milli Bağımsızlık Cephesi) –Ben Bella, Ait Ahmet ve Budayf gibi– başbelalarının hapsedildiği yerdi.
Elbette Murat Mayıs’taki seçimlerde hiçbir rol oynayamadı ve –yana yatık saç ve sağlık sorunları Parisli doktorlarca çözülen– yaşlı Buteflika, yakışıklı bir çoğunlukla kazandı. Ya Murat? Sürpriz! Fransız yargısı Cezayir’in talebinin “asılsız” olduğuna karar vererek –ki bu saygın kurumun 7 ayını aldı– tüm-önemli seçimlerden 2 ay sonra onu salıverdi. Bir de Fransız-Cezayir ilişkilerinin geliştiği söylenirdi.
Pentagon aptallığı
Tam bir yıl önce Pentagon, gizli “Özel Kuvvetler Konvansiyonel Olmayan Savaş” –“sponsorca aleni ya da muhtemel düşmanlığının yokluğunda [metinden aynen]” hükümetleri devirme misyonları– hakkında gizli bir dosya oluşturdu. Taktikler arasında: “USG[ABD Hükümeti] ajansları sürgündeki müttefik hükümeti ya da direniş liderliğini istenilen ABD desteği için koordine eder” “SF [Özel Kuvvetler] ekibi direniş kurmaylığını organize eder, eğitir ve donatır. Önem altyapının geliştirilmesine verilir”.
Bölge halkına gelince; “Artan hoşnutsuzluğun isyana geçişin anahtarı, nüfusun önemli bir kısmının isyan ederek kaybedecek bir şeyleri olmadığı algısı ve başaracakları inancıdır. İlave olarak isyanı tetikleyecek ve iktidar erkine karşı halk desteğini ateşleyecek bir kıvılcım gerekir...”
Direniş hareketlerin “etnik gettolar... yoğun nüfuslu kentsel sempatik bölgelerde” çalışması gerekir: “Bu bölgeler genelde HN[Ev sahibi devlet] güçlerinin erişemediği ya da giremediği güvenli limanlar oluşturur”. Direniş “uluslararası forum[metinden aynen] ahlaki ya da siyasi desteğe... para, silah, gıda, danışman ve eğitim gibi kaynaklara; güvenli eğitim bölgeleri, sınırda ya da iadeden uzak operasyon üslerine ” ihtiyacı olacaktır.
Şimdi yukarıdakileri Suriye’ye uygulayalım. “Sponsor” [ABD] savaştan uzak durmak istiyor, Suriye “sürgündeki-hükümeti” halihazırda seçildi, tüm ÖSO propagandası [YouTube videoları vs.] direniş lehine sürekli zaferleri gösteriyor. Hükümet güçlerinin Dera’da çocuklara işkencesi “Kıvılcım”dı. “Etnik gettolar” –yani mezhepsel gettolar– Şam, Humus, Hama ve Şam banliyölerinin Sünni bölgeleriydi.
Uluslararası “moral ve siyasi destek” Obama, Cameron ve diğerlerinden, para ile silahlar Suudi Arabistan ve Katar’dan, sınırdaki “liman” Türkiye ve Lübnan’dan. Evet, “UW [Konvansiyonel olmayan Savaş] operasyonları halkın ilgili UW çabasına dair sempatisini kazanmak için HA[İnsani yardımları] içerebilir. Bir başka ifadeyle direnişi destekleyenlere ekmek, diğerlerine açlık.
Fakat adil olalım. Suriye’yle ilgili son iki yıldaki herhangi bir benzerlik ya da paralellik kasıtsızdır.
Çok-suratlı Beşar Esed
Suriye’yle ilgili Wikileaks dosyalarıyla yeniden birleştirince Beşar Esed’in 2009’da ABD senatörleriyle olan sohbetiyle karşılaştım. O zamanlar İyi-Beşar günleriydi. Batı (ve birçok Suriyelinin) onun Kötü-Beşar olduğuna karar verdiği ayaklanmaya daha iki yıl vardı. Söylemeye hacet yok iyi senatörler, İsrailli barış ve İran’la Suriye’nin ilişkilerinin kopması davullarını çalıyorlardı.
Beşar bunu kabul etmek için çok uyanıktı. Gerçek barıştan önce gerçeklere-dayalı bir anlaşma istiyordu. Bir ABD diplomatının kelimeleriyle düşünceleri şöyle: “Esed [metinden aynen] bir doktorun kanseri tedavi etmesi gibi bir süreçten hoşlanıyor. Kınamalar ve karşılıklı suçlamalar tatmin edici olabilir fakat doktor hastalığın kökeninin tedavi edene kadar kanser büyümeye devam eder”. Doğruyu söylemek gerekirse Esed’in bu öğüdü hala hatırlayıp hatırlamadığını merak ediyorum.
Eski bir el kitabından günümüze dersler
Siyaseten fazlasıyla yanlış, ölümüne ciddi Murray’in 1892 basımı “Suriye ve Filistin’e gidecekler için ek kitabı” Beyrut’taki kütüphanemde duruyor. Bu Osmanlı dönemi seyahatidir. Kuzey şehri Trablus’a Beyrut’tan yelken açmanın karadan daha hızlı olduğu zamanlar. Şam’ın Ümeyye camisi “ikinci sınıf görünür” ve “tüm Şark kasabalarınınki gibi Şam’ın köpekleri leş yiyicilerin işini görmede fazlasıyla kullanışlıdır”. Murray Hama “sakinlerinin gururlu ve kibirli Müslümanlar. Aşırı derecede fanatik ve cahiller” kaydını düşer. Halep’e gelince şehir “ ‘Halep Çıbanı-Şark Çıbanı’ diye bilinen münhasır ve nahoş bir şikayetle adı çıkmıştır. Bu çıban kabuk bağlar ve düştüğünde silinmez bir işaret bırakır”. Merak ediyorum şu an daha mı güvenli?
Robert Fisk: Hula Suriye'de dönüm noktası olabilir.
Robert Fisk: Suriye halkı Esed'e karşı.
Robert Fisk: Suriye'nin 30 yıllık korkusu.
The Independent’taki bu makale Oğuz Eser tarafından Timeturk.Com için tercüme edilmiştir.