Yunanistan'da vergiler, grevler, gönüllüler

TIMETURK / Haber Merkezi

Ekonomik krizden çıkış yolu arayan Yunanistan'da uzun zamandır tartışılan yeni vergi yasası geçen haftalarda parlamentoda onaylandı. Çalışanlar greve giderken, gönüllü STK'lar halka yardım için devrede...

Yeni vergi yasası uzun süre hükûmetin başını ağrıttı. AB Troykası, kredi dilimlerinin serbest bırakılabilmesi için vergi yasasında reform yapılmasını şart koşmuştu. Tüm kesintilerde ve yapısal reformlarda uzlaşıya varan hükûmet ortakları, konu vergi olunca aylarca anlaşamadılar. Ocak ayında meclise sunulan ve üzerinde çok tartışılan yasa taslağı 12 Ocak'ta mecliste kabul edildi. Yasaya destek sadece hükûmet ortaklarından gelmişti. Yeni yasaya göre, 42.000 Euro'nun üzerindeki yıllık gelirlerden % 42 oranında vergi alınacak. Yıllık geliri 21.000 Euro'ya kadar olanlar için ise 2.100 Euro vergi indirimi yapılacak.

Yasa serbest meslek sahiplerinin de vergi yükünü artırıyor. Serbest meslek sahiplerinin 50.000 Euro'ya kadar olan gelirinden % 26, 50.000 Euro'nun üzerindeki gelirden de % 33 vergi alınması öngörülüyor. Yeni düzenleme ile 12.000 Euro'ya kadar olan yıllık kira gelirlerinden de % 10 vergi alınacak. 12.000 Euro'dan sonrası için öngörülen vergi oranı ise % 33. Faiz gelirlerinden alınan vergi oranı da % 10'dan 15'e çıkarılıyor. Yeni yasa, vergi kaçakçılığı ile mücadele için de bir dizi tedbir de öngörüyor.

Bugüne kadar ev kredisi faizleri, dershane masrafları, sağlık ve hayat sigortaları gibi kişilerin yıllık gelirleri hesaplanırken giderler hanesine yazılıp, bu tutarların vergiden muaf tutulması sağlanıyordu. Oysa yeni yasa bu vergi muafiyetlerini de ortadan kaldırıyor. Yunan Maliye Bakanlığı, bütçedeki eksikleri vergi gelirleriyle finanse etmeye çalışırken mükellefler, kendilerine yüklenen yeni vergileri ödemekte zorluk çekiyor.

GREV

Yunanistan son bir haftadır toplu ulaşım çalışanlarının, maaşlarındaki kesintileri gerekçe göstererek greve gitmelerini konuşuyor. Geçen perşembe günü başlayan greve önce metro çalışanları katıldı. Atina'daki toplu taşımanın bel kemiği olan yeraltı treni günlerce çalışmayınca, toplu ulaşımı kullanan bir milyondan fazla Atinalı insan zor günler yaşadı.

Otobüs, tramvay, troleybüs gibi taşıtların çalışanları da gün içerisinde üçer dörder saatlik iş bırakma eylemine gidince, ulaşım çileye dönüştü. İş yerlerine gitmek isteyenler özel araçlarıyla yola çıkınca, Atina sokakları çok da alışık olmadığı yoğun bir trafikle karşılaştı. Ekonomik krizle zaten zor günler geçiren dar gelirli kesim ise, taksiye binmek zorunda kaldı.

Toplu ulaşım çalışanları hükûmetin maaşlarda yaptığı kesintiyi kabul etmek istemiyor. Hükûmet, kamu sektöründe çalışan tüm memurların maaşlarını belli bir standarda oturtmayı ve denklik sağlamayı hedefliyor, çalışanlar ise toplu sözleşmelerle ile elde ettikleri haklardan vazgeçmek istemiyor. Grev süresinin bir haftayı aşması hükûmet ve sendikalar arasında da büyük gerginliğe yol açtı. Ulaştırma bakanlığı, greve katılımın yüzde 30'lar civarında olduğunu, diğer çalışanların ise resmi olarak greve gitmedikleri halde, izin ya da hastalık bahanesi ile işe gelmediklerini ve normal ücretlerini çalışıyormuş gibi almaya devam ettiklerini bildirdi. Oysa çalışanların grev yaptıkları günlerde maaş almamaları gerekiyor.

Ulaştırma bakanlığı toplu ulaşım çalışanlarının maaşlarını da açıkladı. Buna göre, metroda çalışanların aylık ortalama geliri 3083 Euro, elektrikli tren hattında çalışanların aylık ortalama geliri 4095 Euro ve tramvay çalışanlarının ortalama geliri 2542 Euro. Hükûmetin amacı bu ücretleri ortalama 1900 Euro seviyesine indirmek. Atina asliye hukuk mahkemesi grevin yasal olmadığı kararına vardı ancak çalışanlar geri adım atmak istemediler.

GÖNÜLLÜLER PORTAKAL TOPLUYOR

Yunanistan'da halkın alım gücünün düşmesi, sivil toplum kuruluşlarını da harekete geçirdi. Çiftçiler kendilerine teklif edilen düşük fiyatlardan, tüketiciler ise pazarlardaki yüksek fiyatlardan şikâyetçiler. Aracıların kâr payının yüksek olması üreticinin verdiği fiyatla, çarşı pazardaki fiyat arasında uçuruma neden oluyor. Bu nedenle üretici ile tüketiciyi aracısız buluşturan alternatiflere revaç buluyor.

Bunlardan biri, Atenistas adlı Atinalı gönüllü bir grup, geçen günlerde Korint bölgesindeki bir portakal bahçesi sahibi ile anlaştı. Satıcı, portakalları için tavsiye edilen ücretin, masrafları karşılamadığından şikâyetçiydi. Gönüllü grup ise bu portakalları ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak istiyordu.

Sabah erken saatte portakal bahçesine gidildi, çiftçinin belirlediği ağaçlardaki portakallar tek tek toplandı. Her bir gönüllü, topladığı portakalların karşılığında satıcıya 7 Euro ödedi.

İşsizliğin yüzde 26'nın üzerinde olduğu Yunanistan'da, çiftçiler ürünlerini düşük ücrete toplayacak işçi bulamamaktan şikâyetçiler. Bir çiftçi bu hususta "tarımda çok büyük zorluklar yaşanıyor.

Masrafımız çok fazla. Tüccarların bize önerdiği fiyatlar ne masrafı ne de toplamak için işçiye vereceğimiz ücretleri karşılıyor. Bu yüzden ben de satmıyorum ama o zaman da portakallar çürüyor. Arkadaşlar gelmeseydi bu kadar emek, portakal boşa gidecekti" diye ifade ederken, gönüllüler de, zor durumdaki insanlara yardım etmenin sevincini yaşadılar.

Gönüllü bir kadın da "topladığımız ürünleri zor durumda olanlara yardım eden belli kurumlara, okullara, çocuk esirgeme kurumlarına vereceğiz. Böylesi günlerde birbirimize destek olmamız önemli. Ayrıca marketlerde Brezilya'dan gelen portakallar satılırken, yerli üretimimizin kullanılmayıp çürümeye bırakılması çok yazık" dedi.

Birçok sektörde olduğu gibi tarımda da, krizden önce var olan problemler derinleşiyor. Çiftçiler kalitede ithal mallarla rekabet edebiliyor belki ama sözkonusu fiyatlar olunca, yarışta geri kalıyorlar. (Kuzey Haber Ajansı)