MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasına ilişkin görüşmede yaptığı konuşmada, özel hayatın gizliliği ve haberleşme hürriyetinin önemine vurgu yaparak, yasa dışı dinlemelerin, virüs gibi Türkiye’ye nüfus ettiğini söyledi.
Anayasa’da “özel hayatın gizliliği ve haberleşme hürriyetinin” korunduğuna dikkat çeken Bal, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda, dört siyasi partinin yeni anayasada, bu ilkeleri temel değer olarak kabul ettiğini anlattı. Özel hayatın gizliliği ve haberleşme hürriyetinin sokakta satılan 25-30 liralık aletlerle tehdit edilir hale geldiğini iddia eden Bal,
MHP’ye kurulan tuzak internet siteleriyle ilgili her türlü bilgi ve belgenin bulunmasına, faillerin belli olmasına rağmen aradan geçen iki yıla rağmen AKP hükümetinin hiçbir adım atmadığını ifade eden Bal, yürütülen soruşturmayla ilgili şunları söyledi:
“Milliyetçi Hareket Partisi aleyhine kurulmuş olan hain tuzak İnternet sitesinde yayınlandı. Bunu yayınlatanın kim olduğu belli. Bunu yayınlatan, Adalet ve Kalkınma Partisinin İl Genel Meclisi Üyesi İbrahim Faruk Bayındır. İnternet sitesine para ödemiş, ödediği kredi kartının numarası belli. İnternet sitesiyle telefonla konuşmuş, konuştuğu telefon belli. Aradan iki yıl geçmiş, suçun faili yok. Kim bulacak bu suçun failini? Siyaseten sorumlu olan AKP; Hükûmet, bitti. Anayasa’ya göre, işlenmiş suçların soruşturulması görevini kolluk güçleri yapacaktır. Elbette ki savcının denetimi vardır ama kolluk gücü eğer siyasi iradede bir fren oluyor ise o takdirde felçli gibi hasta kolunu kıpırdatmıyor. Ama zamanı geldiğinde de çok güçlü çalışıyor. Örnek, AKP’nin zülfüyârına dokunan bir olay oldu, çok da basit bir olaydı. Bir bakan adına ÖSYM’ye -hatırlayın- sahte bir e-mail gönderilmiş, bir öğrencinin yerleştirilmesine torpil anlamında. Bunun sahteliği belli olduğu için derhâl AKP’nin kurulu güçleri harekete geçti, on iki saat içerisinde kim olduğu bu kişinin, sahte isimle, efendim, sahte kimlikle bu sahtekârlığı yapmış olmasına rağmen kim olduğu belli oldu, İstanbul’da bulundu, Ankara’ya kadar getirildi. Demek ki burada bir farklılık var, burada bir çifte standart var"