İspanya'nın doğusundaki Katalonya özerk yönetiminde geçen 25 Kasım'da yapılan erken seçimlerden sonra oluşan
yeni parlamentonun ilk
genel kurulunda, ''Egemenlik deklarasyonu'' adı altında, Katalanların kendi geleceklerine karar verme hakkını içeren bir metin kabul edildi.
Azınlık hükümeti kuran Yönelim ve
Birlik Koalisyonu (CIU) ile ona dışarıdan
destek veren Katalonya Cumhuriyetçi Solu'nun (ERC) ön hazırlığını yaptığı ve daha sonra Yeşiller ve komünist görüşlü Birleşik Sol partisinden oluşan koalisyonun da (ICV-EUIA) imza attığı metin, 135 sandalyeli parlamentonun yüzde 63'ü tarafından kabul edildi. Yapılan oylamada 85 evet, 41 hayır, 2 çekimser oy çıktı. Katalonya Sosyalist Parti'den (PSC) 5 milletvekili, partisinin aldığı ''hayır'' oyu
kullanma kararını protesto etmek için, oylama sırasında
genel kurul salonundan çıktı. Metnin kabulü sonrasında bazı milletvekilleri ''Yaşasın Katalonya'' diye bağırdı.
Katalan parlamentosuna
genel olarak bakıldığında, federal bir İspanya isteyen sol görüşlü Katalonya Sosyalist Parti (PSC), İspanya'nın tam bütünlüğünden yana
siyaset yürüten sağ görüşlü Halk Parti'nin Katalonya'daki kolu (PPC) ve İspanya ile
birlik içinde bir
siyaset yürütülmesini savunan Ciutadans partisi ise ''hayır'' oyu
kullandı. Egemenlik deklarasyonuna alternatif olarak PSC ve 3 milletvekili bulunan tam bağımsızlık yanlısı Halk Birliği Listesi (CUP) tarafından ayrı ayrı sunulan metinler ise kabul edilmedi. Söz konusu deklarasyonun oylamasında CUP'dan 2 milletvekili çekimser kaldı, bir milletvekili ise ''evet'' dedi.
Hükümetin
istediği, parlamentodaki geniş
destek bulamayan egemenlik deklarasyonu, hukuki bir geçerliliği olmasa da siyasi olarak Katalan parlamentosunun yol haritasını çiziyor. CIU ve ERC'nin 2014 yılında
gerçekleştirmeyi hedeflediği bağımsızlık yanlısı referanduma dolaylı yollardan bir gönderme yapılan metinde, Katalan halkının kendi geleceğine karar verme hakkına vurgu yapıldı. ''Katalonya
halkı, demokratik meşruluk içinde siyasi bir karaktere ve hukuki egemenliğe sahiptir'' ifadesinin dikkati çektiği metinde, ''Katalan halkının ortaya koyacağı demokratik arzunun, kendi geleceğine karar verme hakkının garantisi olacağı'' savunuldu.
CIU ve ERC, Katalonya'da mevcut durumda 3. büyük siyasi
güç olan PSC'nin de desteğini alabilmek için metnin orijinalinde değişiklik yaparak, ''Katalonya devleti'' ibaresini çıkarmıştı. Ancak buna rağmen CIU ve ERC'nin arzu ettiği
destek sağlanamadı.
-Katalonya
başkanı Mas'a göre ''tarihi bir gün'' yaşandı-
CIU lideri ve Katalonya özerk yönetim
başkanı Artur Mas, parlamentoda yaptığı
konuşmada, egemenlik deklarasyonuyla ilgili oylamayı ''tarihi'' olarak niteledi. Mas, ''tarihi karakterde olan bu oylama, sorunları 24
saatte çözmese de çoğunluğun
istediği şekilde ülkeye yol gösterecek'' dedi.
''Katalonya sadece kendine bağlı olsa bu kriz döneminde daha az çile çekerdi'' diyen Mas, kendi geleceğine karar verme dışında diğer önceliklerinin ''
ekonomide ve iş piyasalarında büyümeyi sağlama ve sosyal birliği
koruma'' olduğunu vurguladı.
Bağımsız bir Katalonya görüşünü savunan ERC'nin lideri Oriol Jungueras da egemenlik deklarasyonuna gelen tepkileri, şöyle yanıtladı:
''Geleceğine karar verme hakkı kimseden izin almayı gerektirmez. Bugün bağımsızlığa karar vermiyoruz, sadece geleceğimiz üzerine karar verebilmek için demokratik bir hak
istiyoruz. Kimseden bağımsızlıkçı olmasını istemiyoruz ama vatandaşlarımızın geleceklerine karar verme haklarını istemek için gerekli koşullara
sahip olduğumuzu düşünüyoruz.''
-Muhalefetten sert eleştiriler-
Bu arada, muhalefet partilerinden yapılan eleştirilerde ise Katalan hükümeti,
ekonomik krizle mücadele etmek yerine gündemi değiştirmekle suçlandı.
PSC lideri Pere Navarro, ''Katalan vatandaşları, sorunlarına şimdi çözüm istiyorlar, yıllar sonra değil. Sayın Mas, bu egemenlik projesiyle Katalonya halkını bölüyor, toplumu parçalıyor'' dedi.
PPC lideri Alicia Sanchez Camacho da ''Sayın Mas'ın önceliği, bağımsızlık saplantısından önce, krizden çıkmaya yardımcı olacak siyasi işbirliği ve yeni bir finans modeli için İspanyol hükümeti ile müzakere etmek olmalıdır. Mas'ın ayrılıkçı kişisel projesi, Katalan halkının tamamını kapsamamaktadır. Sunduğunuz projenin hiçbir yasal temeli yoktur. Katalanların çoğunluğu bağımsızlığı istemiyor. Bugün tarihi değil, üzücü bir gündür'' derken, Ciutadans lideri Albert Rivera da kabul edilen egemenlik deklarasyonunun, ''hukuk devleti ve anayasaya karşı'' olduğunu savundu.
Katalan parlamentosunda yaşananları ''tiyatro'' olarak yorumlayan ve ''yeni yasama dönemine gerçekten başlayacağınız zaman bize haber verin'' diyerek alaylı konuşan Rivera, ''Eğer bazılarının söylediği gibi Katalonya koloni ise çok garip bir koloni. Buradaki birçok milletvekili ibex'deki (İspanya borsası) şirketlerin danışmanı. Burası Batı Sahra değil. Ezilen bir koloni değiliz, İspanya'nın özerk yönetimlerinden biriyiz'' sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Öte yandan, egemenlik deklarasyonu tartışmalarının yapıldığı sırada Katalan parlamentosunun dışında bağımsızlık yanlısı ve karşıt gruplar gösteri yaptı. ''Daha fazla kesinti daha az güvenliktir'' sloganı atan Katalonya özerk yönetim polisinden (mossos d'esquadra) 150 kişilik bir grup ise ekonomik krizden dolayı yapılan kesintileri protesto etti.