Adam Baron / TİMETÜRK
Kolejdeki son yıllarımda babamla lisans-sonrasını tartışırken, mezuniyetin ardından Ortadoğu’ya geri dönme konusunda daha da ciddileşiyordum. Aşikar nedenlerden (en azından görünürde) olmasa da babam düşünceme ayak diriyordu. Güvenlik benzeri olağan endişelerden bahsetmek yerine sakalıma ve bıyığıma işaret etti.
Yarı-şakayla (yarı da ciddi) “Asla beceremezsin” dedi: “Dünyanın o bölgesinde bıyığın olmadan hiçbir saygı göremezsin”.
Batılı elitler arasında bir zamanlar var olan yaygınlığı azalırken, bıyık Arap Dünyası’nda şöhretini büyük ölçüde sürdürdü. Körfez asilzadelerinden Baasçı otokratlara, memurlardan taksi şoförlerine kadar bölgede bıyığı görmemek hemen hemen imkansızdır.
Yemen de bir istisna değil. İşe bakarsanız önde gelen bir aşiret ailesi Ebu Şavarib yani Bıyığın Babası adını taşıyor. Büyük ihtimal atalarının devasa sakal ve bıyıkları nedeniyle bu ismi almışlar. Bir Yemenli, gençlik yaşlarının sonlarına vardığında bir tür bıyık bırakması kültürel bir zorunluk. Yabancı olarak durumuma ve sakal-bıyık potansiyelime rağmen öyle görünüyor ki ben dahi istisna değilim. Özellikle komşularım tıraş olduktan sonra eleştirilerini saklama ihtiyacı dahi duymuyorlar. Öyle ki ince bir bıyık dahi hiç olmamasından fazlasıyla yeğ tutuluyor.
Bölgenin geri kalanında olduğu gibi sakal-bıyık burada daha çok siyasallaşmış bir şey gibi duruyor. Hz. Muhammed’in (SAV) hadislerinden bazıları, sakal-yanlısı izlenimi veriyor ve bu nedenle de bıyık-karşıtı algılanıyor. Bu nedenle Arap Dünyası’nda sakal, siyasi İslam’la ilişkilendirilir hale gelmiş. Yemenli bir arkadaşın büyük ölçüde tembellikten sakal uzatma kararı, sosyalist ailesinin ödünü kopartmaya yetti. Bunun üzerine bu arkadaş sakal ve bıyığın çok ciddi bir şey olduğu derhal anladı. Evrensel bir basmakalıp olmasa da Yemenli birinin suratından siyasetini rahatlıkla okuyabilirsiniz.
Bir zamanlar bir taksi şoförü eski başkan Ali Abdullah Salih’in Arap Ulusal Parti’sini İslamcı muhalefet partisiyle karşılaştırarak “Halk Meclisi’ndeki siyasetçiler yozlaşmış ve bıyıkları var” demişti: “İslah’tan siyasetçiler de yoz ve onların da sakalları var”.
Ancak her şeyden ziyade genelde görüldüğü üzere kalın bir bıyık erkin göstergesidir. Salih’in bıyığı otuz yıllık iktidarı boyunca az sayıdaki sabitten biriydi. Suudi Arabistan’a suikast girişimin ardından tedavi için gittikten sonra televizyonda nihayet bıyıksız olarak göründü. Birçokları eski başkanın alametifarikası sakal-bıyığının yokluğunu iktidar koltuğundaki zayıf duruşunun bir işareti olarak algıladı. Geçen Mart ayrılan ve uzun zaman Salih’in müttefiki General Ali Muhsin’in de benzer fakat biraz daha ince bıyığı vardı. Her ikisi de müşterek şekilde başka bir bıyıklı Ali ile –ayrılıkçı eski başkan yardımcısı Ali Salim el-Beit– Yemen’in 1994’teki iç savaşında çarpıştı.
İktidara geldiğinde şu anki başkan Abdurrab Mansur Hadi’nin sakalsız-bıyıksızlığı birçok fıkraya konu oldu. Özellikle Hadi’nin posterlerinden bazılarının hızlıca çizilmiş bıyıklarla tahrif edilmesini anımsıyorum. Bazı Yemenlilerin gözünde Hadi’nin bariz boş üst dudağı sadece onun zayıf bir lider olacağına yönelik algıların doğrulanmasına hizmet ediyordu. Fakat o zamanlar çok az kişinin bahsederken, Salih’in selefinin sakalı-bıyığı daha doğrusu sakal-bıyığının yokluğuyla ilgili jestler benim zihnimi başka bir yere önceki başkan İbrahim Hamdi’ye götürdü. Askeri darbeyle iktidara gelmesine rağmen Hamdi, o çağın aynı şekilde iktidara gelen Arap liderlerince benimsenen sakal-bıyığa karşı bir tutum benimsedi. O dönemlere bakınca bunun onun mütevazi ve düşük itibarını vurgularmış görünüyor.
Göreve başlamasına 6 aydan az süre kalmasına rağmen hala Hadi konusunda bir karar verilmiş değil. Fakat eğer başkanlığını liderliğin kozmetik bir değişimi olarak resmeden şüpheci öngörüleri boşa çıkarabilirse Hadi, Yemen siyasetini hiç beklenmeyen bir şekilde değiştirebilir ve kazara sakal-bıyık ile güçlü liderliğin –bıyık ile erkekliğin– ilişkisini geriletebilir ki bu neredeyse burada taşa yazılmıştır.
Adam Baron, Yemen’de çalışan serbest-gazetecidir. Yazıları; McClatchy, Christan Science Monitor, Foreign Policy, Sports Ilustrated, The Telegraph ve The Independent gibi yayınlarda yayınlanmıştır.
YourMiddleEast.Com’daki bu makale Oğuz Eser tarafından Timeturk.Com için tercüme edilmiştir.