Fransa'nın işgal ettiği Mali’de neler oluyor? (dosya)
Abdulkadir Şen, Mali'deki sürecin arka planını inceledi ve konuyla ilgili geniş bir dosya hazırladı.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-01-18 12:10:17
Fransa ve Batı ülkelerinin işgale başladıkları Mali'deki savaşın arka planı, süreci hazırlayan siyasi, sosyal ve ekonomik nedenler...
PressMedya'dan Abdulkadir Şen'in inceleyip hazırladığı dosya:
2011 yılında başkent Bamako’da medyana gelen darbe sonrasında İslamcı güçlerin birçok bölgeyi ele geçirmesi tüm dünyanın gözünü Mali’ye çevirmesine neden oldu. Mali’de yaşanan siyasi istikrarsızlık ve çatışma tarihi, dini, ekonomik ve siyasi sebepleri olan ve aslında Afrika kıtasını da aşan bir çatışmanın ülkedeki yansımasıdır. Bu çatışma İslam’a göre bir dünya kurma iddiasındaki Küresel Cihad yanlısı hareketlerin ABD ve Batı liderliğindeki Yeni Dünya Düzeni kabul etmemelerinden kaynaklanmaktadır. El Kaide liderliğindeki Küresel Cihad cephesi laik, demokratik, liberal, kapitalist, açık Pazar ekonomisini destekleyen ve Anglo-Amerikan dünya görüşüne sahip modern dünya sistemine bu defa Afrika’da meydan okumaktadır. Bu dosya Mali krizine bu çatışma eksenli odaklanmaktadır.
Fransa Mali’nin Kuzeyini ele geçiren İslamcı hareketlerin başkent Bamako yakınlarındaki Kona şehrini ele geçirmeleri[1] Mopti ve Diabolle şehirlerine de saldırıya hazırlanması üzerine önceki gün Mali’ye askeri bir operasyon başlattı.[2] Ülkede yaşanan siyasi boşluktan faydalanan ve ülkede aslında büyük etkinliği bulunan İslami Hareketler Azavad bölgesini ele geçirmişti. Düzenlenen operasyonda bir Fransız helikopteri düşürüldü bir pilot öldürüldü. Direnişçiler ise birçok Fransız askerini öldürdüklerini açıkladılar. Çatışmaların giderek yayıldığı bölgede bir BP rafinerisini hedef alan savaşçılar 41 Batı’lıyı esir aldı. Fransa asker sayısını her geçen gün artırırken ECOWS’ın da birkaç gün içinde ülkeye 3300 asker göndermesi bekleniyor.
Yeşil bölgeler Küresel Cihad yanlılarının kontrol bölgelerini göstermektedir.
MALİ HAKKINDA GENEL BİLGİLER
Resmi Adı: Mali
Başkenti: Bamako
Nüfusu: 14,5 milyon
Önemli Şehirleri: Gao, Kidal, Timbuktu, (El Kaide Yanlısı Sömürge Karşıtlarının Elinde)
Yüzölçümü: 1,242,248 km (Türkiye’den bir buçuk kat büyük)
Etnik Yapı: Bambara’lar, Fula, Voltarik, Tuareg
Dil: Fransızca, Bambara Dili,
Din: İslam %95, Animist ve Hristiyan %5
Yönetim: Laik Cumhuriyet
Mali denize kıyısı olmayan, Cezayir, Nijer, Fil Dişi Sahilleri, Burkina Faso, Moritanya, Gine ve Senagal tarafından çevrelenen bir Batı Afrika ülkesidir. Birçok Afrika ülkesi gibi Mali de uzun yıllar Fransız sömürüsü altında kalmış, ülke kültürü ve dili ciddi oranda değişime uğramış ve emperyalist bir dil şeklinde tanımlanan Fransızca Mali’de halka iletişim dili olarak kabul ettirilmiştir.[3] Fransa’nın “Francopone” bölge oluşturma siyaseti Batı ve Kuzey Afrika’nın birçok ülkesinde Fransızcanın yaygınlaşmasını sağlamıştır. Fransa tarafından desteklenen “Uluslararası Dil ve Kültür Merkezleri” aracılığıyla Batı dil ve kültürünün bölgede yaygınlaşmasını sağlanmıştır.[4]
Batı ülkelerinin özellikle de İngiltere ve Fransa’nın sömürü bölgelerinde işgalci ülkenin dilini iyi konuşan ve sömürü güçleri ile işbirliği yapan “elit” bir kesim oluşturduğu bilinmektedir. Bu proje sömürge ülkelerinde askeri işgallerin gerektirdiği büyük maddi masraflardan ve kalifiye insan ihtiyacından kurtularak yerel güçler eliyle esnek bir sömürü yönetim mekanizması oluşturmayı amaçlamıştır.
Sömürgeci güçlere sadık, aynı zamanda kendi çıkarlarını da gözeten büyük oranda Batılılaşmış, genelde laik eğitim almış ve iyi Fransızca konuşan bu elit kesim hem lüks yaşamları ile bölge halkının kendilerini taklit etmelerini sağlamış hem de sömürgeci ülkenin çıkarlarını savunmuşlardır. Mali'de yaşanan siyasi kriz de hem dini talepler hem de ülke kaynaklarının sömürülmesi ile yakından ilişkilidir.
Şu an İslamcı grupların kontrolü altındaki Kuzeyde bulunan Falea uranyum madeni. Fransa Uranyum ihtiacının %70'ini Mali'den karşılamaktadır.
Askeri Darbe ve Siyasi İstikrarsızlık
Mali’de 21 Mart 2011 tarihinde Mali Radyo ve Televizyon Kurumunu ele geçiren komutan Amadou Haya Sanogo liderliğindeki “Genç Subaylar” hükümete karşı darbe yapmış ve Ulusun Yeniden İnşası ve Demokrasiye Geçiş sürecini yürütecek bir geçici hükümet kurduklarını açıklamışlardır. Başkent Bamako’nun yaşadığı siyasi istikrarsızlık zaten yönetimden rahatsız olan ve bölgede alternatif güç konumunda olan milliyetçi hareket MNLA ve Küresel Cihad yanlıları tarafından doldurulmuştur.[5]
Mali’deki İslami Hareketler Kimdir?
Mali’deki krizin gerçek nedenlerini doğru biçimde analiz etmek genelde Afrika özelde ise Mali’deki İslami profili anlamakla mümkündür. İslam bu kıtadaki siyasal gelişmelerin temel dinamiğini oluşturmaktadır.
Afrika’da İslam
Afrika Müslüman’ların da Hıristiyanların da oldukça dindar olduğu bir kıtadır. PEW tarafından yapılan dindarlık profili araştırmasında Mali halkının % 93’ünün dini yaşamında çok önemli gördüğü % 4’ünün önemli gördüğü sadece %3’lük bir kesimin fazla önemli görmediği tespit edilmiştir.[6] Afrika’da İslam’ın yayılması bazı sahabelerin Habeşistan’a hicret etmesi ve Hz Muhammed’in Necaşi’ye yazdığı mektup ile başlamıştır. Müslümanların Afrika’da ilk bağımsız toprak parçası ise Somali’dir. Hz Muhammed’in vefatından sadece 7 yıl sonra Afrika’da bazı alanlar fethedilmiş ve İslam 2 kuşak sonra bütün Afrika’ya yayılmıştır. 1 milyarı aşkın nüfusa sahip olan Afrika’da nüfusun büyük oranı Müslüman’dır. Amerikan Kongre Raporlarına göre oranlar olabildiğince az gösterilmesine rağmen Müslümanların oranı %52 olarak tespit edilmiştir. Birçok bağımsız kaynak ise bunun istatistikî bir aldatmaca olduğunu düşünmektedir. Örneğin Nijerya’da 1970’li yıllarda Müslüman’lar nüfusun % 60’ını temsil ederken şu anda bu oran misyonerlik çabaları ve bir takım rakamsal oyunlar ile %50 olarak gösterilmektedir. Günümüzdeki siyasi tartışmalarda nüfus oranının güç dengeleri ve meşruiyete etkisi ise göz ardı edilemeyecek kadar fazladır.
18. yüzyılın sonlarında bölgeyi süren Fransız’lara karşı Samori Toure tarafından 30 bin kişilik bir kuvvetle Cihad ilan edilmiş ancak 1901 yılında çatışmalar sömürge güçleri tarafından kontrol altına alınmıştır. Fransa bu dönemde Sufi hareketlerin çoğunu kıtadaki varlığını meşrulaştırmak amacıyla kullanmıştır. Afrika’da özellikle de Fransa sömürüsü yıllarında otoritelerini meşrulaştırmak amacıyla Sufizmin kullanıldığı bilinmektedir. Mali’de askeri yöntemleri reddeden ve 1980’li yıllarda kurulan Ensar ed Din isimli tasavvuf cemaati ile şu anda Fransa’ya karşı savaşan Ensar ed Din (Dinin Yardımcıları) isimli hareket karıştırılmamalıdır.
Mali’de İslami Hareketler
İslam Mali’ye siyasal bir otorite olarak ilk olarak Mali İmparatorluğu (1215–1450) döneminde Mali kralı Mansa Musa’nın İslam’ı kabul etmesiyle girmiştir. İbni Battuta Mansa Musa’nın vefatından hemen sonra Mali’yi ziyaret etmiş ve gözlemlerini kaleme almıştır.[7] İslam’ın Afrika’da altın çağlarını yaşadığı 16. yüzyılda Mali’nin en önemli şehirlerinden şu an direnişçilerin elinde bulunan Timbuktu tüm dünyadan bilginlerin ve İslam âlimlerinin toplandığı ilmi bir havza haline gelmiştir. Timbuktu önemli el yazı eserleriyle tanınmaktadır.
Timbuktu şehri el yazma eserleriyle tanınmaktadır
Mali uzun yüzyıllar boyunca İslam’ın Afrika’daki kalesi olarak anılmıştır. İslam hukuk sistemi hemen hemen bütün Afrika’da anayasalarda etkindir. Bu yoğun laikleştirme ve liberalleştirme çabasına rağmen halkın İslam’ı temel referans olarak tercih ettiğinin açık bir göstergesidir.
İslamcıların kntrolündeki Timbuktu'dan bir görünüm
Ensar ed Din isimli hareketin liderliğini 1990’lı yıllarda henüz seküler kimliğe bürünmemiş Tuareg isyanına katılan liderlerden İyad Aggaly yapmaktadır.
Batı Afrika Tevhid ve Cihad Hareketi Movement for Unity and Jihad in West Africa (MUJAO) ise Ensar ed Din ile beraber Fransa’ya karşı savaşan Küresel Cihad yanlısı diğer harekettir. Bu hareketin liderliğini de Hamada Kuld Mohamed yapmaktadır.
Şu an Mali’de direnen iki grup Ensar ed Din ve Batı Afrika Tevhid ve Cihad Hareketi, liderliğini Dr Eymen el Zevahiri’nin yürüttüğü El Kaide organizasyonunun Afrika kolu ile müttefiktir. İslami Kuzey Afrika El Kaide’si [ (Al-Qaeda in the Islamic Maghreb (AQIM)), (تنظيم القاعدة في بلاد المغرب الإسلامي) ] liderliğini Ebu Mus’ab Abdulvedud’un yürüttüğü Cezayir, Mali, Moritanya, Nijer, Nijerya, Libya, Tunus ve daha birçok Afrika ülkesinde kampları ve davet çalışmaları (Ensar el Şeria) bulunan bir örgüttür.
Kuzey Afrika El Kaide'si Lideri Ebu Mus'ab Abdulvedud
El Kaide bölgedeki İslami hareketlerin (Cemaatul Mukatele, GIA, GSPC) tekfir düşüncesini reddetmeleri, davet ve siyasal çalışmaları direnişe eklemlemeleri ve halklar ile kaynaşmayı programlarına almaları karşılığında örgütün Afrika kolu olmalarını kabul etmiştir.
Mali'li direnişçiler
Mali “Yeni” mi İşgal Ediliyor?
Mali hakkındaki yanlış değerlendirmelerin başında ülkedeki ayrılıkçı ve İslami grupların faaliyetlerinin Fransa ve Batı tarafından ülkenin yeniden sömürülmesi için bahane olarak kullanıldığı iddiası gelmektedir. Bu iddia da İslam dünyasında Küresel Cihad yanlısı ve kendini emperyalizm ve Yeni Dünya Düzeni karşısında meydan okuyucu ve inşa edici alternatif bir güç olarak gören bu Uluslararası hareketin stratejisini yanlış değerlendirmenin bir sonucudur. Bu değerlendirme ayrıca modern dönem sömürü ve işgal operasyonlarının doğasını da yeterli düzeyde analiz edememekten kaynaklanmaktadır. Sömürü ve işgalin devasa askeri ordular, uçaklar, tanklar ve beyaz tenli sömürge valileri ile yapıldığı dönem geride kalmıştır.
Ülkelerin çok uluslu şirketler, yerel güç odakları, etkili medya, soft power, uluslararası Organizasyonlar ve Ergenekon tarzı sistem içi yapılanmalar yoluyla sömürüldüğü bir dönemde yaşamaktayız.
Birinci Dünya Savaşı sırasında Çanakkale’den İtilaf Devletlerine savaşın gidişatı ile alakalı bir haber ortalama 5 günde ulaşmaktaydı. Bugün ise kıtalararası iletişim birkaç saniyede gerçekleşiyor. Koca askeri birliklerin bir ülkeden diğer bir ülkeye hatta başka bir kıtaya aktarılması ise artık bundan 50–60 yıl önce bile olduğu gibi zor değil. Devasa bir ordunun bir ülkede mobilize edilmesi artık sadece birkaç gün ya da bir iki hafta sürüyor. Küreselleşme ile beraber iletişim, ulaşım, askeri güç, uluslar arası organizasyonlar, medya ve ekonomik sistemlerde medyana gelen radikal değişimler işgal operasyonlarının fiziki şiddet ve devasa ordular ile gerçekleştirilmesini zorunlu olmaktan çıkarmıştır.
Geleneksel kavramların globalleşmeyle beraber yeniden tanımlandığı günümüzde emperyal güç olmak büyük alanları işgal etmekle alakalı değildir. Global dünyada emperyalist süreçler multinational şirketler, uluslararası medya ağı, dil emperyalizmi, liberal ekonomi ve açık pazar, STK'ların kontrolü gibi temel basamaklar üzerinden yürütülmektedir. İslam dünyasındaki birçok savaşın "Global Kapitalizmin" açık pazar arayışıyla da değerlendirilmesi mümkündür. Bilinen Emperyal operasyonlar (İşgaller) günümüz dünyasında aktör ülkelere ciddi yük ve maliyetlere sebep olmaktadır.[8]
Mali'de işgalin sömürge amacı taşıdığı ve Küresel Cihad yanlılarının sömürgeye karşı direndikleri düşüncesini anlatan bir resim
Mali’nin görünür bir fiziki işgal güç olmadan aslında literatürde bağımsızlığını kazandığı günden sonra (1960) on yıllardır halen sömürü altında olduğu gerçeği ancak neo sömürgecilik ile açıklanabilir. Ancak sömürünün modern ve post modern türlerini bilmeyen kesimlerin Fransa’nın Mali’ye birkaç gün önce düzenlediği askeri operasyonun yeni bir sömürü operasyonu olduğu zannına kapılmaktadırlar. Oysa Fransa’nın askeri operasyonu bölgede ve tüm dünyada sömürge, kapitalizm ve emperyalizm karşıtı İslam Hilafeti odaklı mücadelesiyle tanınan El Kaide liderliğindeki Küresel Cihad Hareketi’nin Fransa ve Batı çıkarlarına verdiği zararların artık tahammül edilemeyecek boyuta ulaşmasıyla ilgilidir. Peki, El Kaide liderliğindeki cihadcı hareketlerin yükselişinin ve Batı’nın siyasi nüfuz kaybının Afrika’da başta Fransa olmak üzere Batı çıkarlarına oluşturduğu tehditler nelerdir?
Afrika’daki çatışmalar birkaç temel nedene dayanmaktadır.
Müslüman nüfusun artışı Batı ülkelerini ve kıtada yaşayan Hıristiyanları rahatsız etmektedir.
Kıtada güçlenen El Kaide liderliğindeki Küresel Cihad yanlıları Batı ve Çin çıkarlarını tehdit etmektedir.
Sömürü ülkeleri kıta’da Avrupa’ya göç dalgalarını azaltacak derecede refahı paylaştıran ancak sömürünün devamını garantileyen yönetimler istemektedir.
Avrupa ikinci bir Murabitler Hareketi tehdidi ile karşı karşıyadır.
Sömürü sonrası rejimler meşruiyet problemleri yaşamaktadır.
Afrika’nın zengin kaynakları hala önemini korumakta ancak Çin’in Afrika’da artan etkisi Fransa ve müttefik ülkeleri telaşlandırmaktadır. Çin %26 oranla Mali’nin en önemli ihracatçı ülkesidir. [9]
Balkanlar gibi Afrika’da Batı toplumları ile İslam Medeniyeti’nin sınır karargâhı konumundadır. İslam’ın Avrupa hududu olan Batı Afrika’nın istikrarsızlığı buralardan Avrupa’nın tehdit edilmesini engelleyecektir.
Mali'li İslamcıların kontrol bölgesindeki bir belediye binası
Yeni Tarık bin Ziyad ve Murabitun Hareketi Tehdidi
Ey insanlar! Deniz arkanızda… Düşman ise önünüzde… Allah’a tevekkül ve direnişten başka yol yok.
Bu sözler 711 yılında İspanya’ya çıkarma yaptıktan ordunun dikkatini sadece zafere yönlendirmek için gemileri yakarak Müslüman fetihçilere seslenen Berberi asıllı Tarık Bin Ziyad’ın Cebeli Tarık Boğazı çıkışında yaptığı konuşmasıdır. Avrupa Mali operasyonuna verdiği büyük destek ile aradan geçen 1300 yıl sonra şimdilik zayıf olsa bile gelecekte aynı tarz bir meydan okumaya zemin hazırlayabilecek Küresel Cihad düşüncesi ile hesaplaşmayı amaçlamaktadır. Tarık bin Ziyad’ın 12000 kişilik ordusu ile 100 bin kişilik İspanya ordusunu mağlup ettiği batılı tarihçiler tarafından da kabul edilmektedir.[10] 2012 yılında Batı çıkarlarını Afrika’da taciz eden Mali ve Cezayir İslami Hareketlerinin de büyük oranda Berberilerden oluşması oldukça anlamlıdır.
Tarık bin Ziyad’ı konuşma yaparken gösteren bir tasvir
Mali'de üzerinde Timbuktu Müslüman bir şehirdir ve bu şehirde sadece İslam ile hükmedilir yazan bir tabela...
Uzun bir savaşın hazırlıkları
Mali'li savaşçılar Afrika'nın hemen hemen tümünde etkin olan El Kaide ile beraber hareket etmektedirler. El Kaide özellikle sahra çölünde gelecekte vermeyi planladığı büyük savaşlar için ciddi hazırlıklar yapmaktadır. Çöllerde ve dağlarda sığınaklar kazan ve ağaçlandırma faaliyetleri yürüten Küresel Cihadcılar Mali'de dağları dinamitlerle delip depolar hazırlıyorlar. Bir çok doğal mağarayı düzenleyen ya da yeni tünel ve mağaralar hazırlayan savaşçılar buraları erzak, jeneratör ve benzinle dolduruyor. Küresel Cihad yanlıları içinden arabaların dahi geçebildiği tüneller kazıyorlar. Afrika'yı bütük savaşlar bekliyor...
Mali ve Afrika’da yükselen İslami Hareketler akıllara 1056 tarihinde Abdullah bin Yasin tarafından kurulan ve İspanya’ya ile yapılan savaşlarda etkin rol alan Murabitun Hareketi’ni getirmektedir. Batı kaynaklarında Almovarides olarak geçen ve bir zühd hareketi olan “Murabitun Hareketi” üyeleri yılın belli aylarında Cihad edip belli aylarında ilim ve zühd ile ilgilendikleri bilinmektedir.[11] Murabitler Endülüs, Mali, Senegal, Nijerya ve diğer Afrika ülkelerinde devlet kurmuş ve bölgede büyük değişimlere neden olmuşlardır.
Propaganda Savaşı
ABD liderliğindeki Batı ittifakının İslam dünyasında son 10 yılda gerçekleştirdiği askeri operasyonlarda medya ve propagandanın büyük rol oynadığı bilinmektedir. ABD ordusunun Irak’ta Ebu Garip cezaevi görüntüleri ve direnişçilerin uçaklar tarafından vurulduğu görselleri bilinçli olarak ve önceden planlanmış, sistematik bir medya kampanyası eşliğinde yayınladığı bilinmektedir. Bu propaganda kampanyaları ile Müslüman halkları öz güven kaybına uğratmak, psikolojik açıdan yıpratmak ve İslam dünyasında öğrenilmiş çaresizlik hali gerçekleştirmek amaçlanmıştır. Fransa tarafından da benzer yöntemler uygulandığı gözlemlenmektedir. Operasyonun başlamasıyla beraber Malili savaşçılara ve dünyaya Fransa’nın askeri gücünü gösteren görseller bizzat ordu tarafından basına servis edilmiştir.
Fransa’dan Mali direnişçilerine: Bizim uçaklarımız tank bile alıyor
Fransa’nın Mali’li direnişçilere karşı kullanacağı füzelerin resimlerini basına sunması savaş propagandasının bir parçası.
BBC[12] tarafından yayınlanan bir fotoğraf. Fransız uçaklarına karşı hafif silahlı savaşçılar.
Özellikle Fransız haber ajansı Agence France-Presse ve Reuters’in İslamcı güçlerin ülkenin Fransa büyüklüğündeki Azavad bölgesini ele geçirdiği günden bu yana İslami Hareketleri yıpratıcı yayınlarında ciddi artış gözlemlenmiştir. Yayınlarda genellikle feminist dil kullanılmış, kadın ve çocuklara İslamcı hareketlerin yaptığı iddia edilen baskı ve haksızlıklar[13], türbelerin yıkılması, gibi olaylar, büyük başlıklar ile manşetten servis edilmiştir.[14] Ülkede aslında İslamcı güçlerin bölgeyi ele geçirmesinden çok önce var olan ve Fransa’nın sömürü politikaları nedeniyle yaşanan açlık ve sefaletten İslami Hareketler sorumlu tutulmuş, hatta bazı yayınlarda İslam fakirlik ve savaş ile eş değer olarak gösterilen dil oyunları ve söylem tuzakları devreye sokulmuştur.[15]
Çifte Saldırı taktiği
Son yılllarda ABD ve diğer ülkelerin İslamcı güçlere aynı anda birden fazla bölgede saldırılar yaparak güç gösterisinde bulunduğu görülüyor. Bu saldırılar aynı zamanda savaşın nedeninin aynı olduğu mesajı vermeyi de amaçlıyor. Mesela ABD Irak'a saldırı yaptığı gün Afganistan'da da aynı anda operasyon başlatarak savaşın aynı çatışmanın devamı olduğu mesajı vermişti. Fransa'da dünyaya güç gösterisinde bulunabilmek amacıyla Mali saldırısıyla aynı anda Somali'de Şebab Hareketi'ne saldırmıştır. Ancak Şebab Hareketi bir Fransız askeri öldürmüş diğerini de yaralı olarak ele geçirmiştir. Operasyon fiyasko ile sonuçlanmış yaralı asker de hayatını yitirmiştir. Şebab ele geçirilen askerin haçını göstererek savaşın bir haçlı savaşı olduğunu belirtmiştir.
İnsan Hakları Operasyonu
Batı güçleri Somali’yi gıda krizini bahane ederek işgal etmiş, Sudan’ı İnsan Hakları operasyonu ile ikiye bölmüş, Mali’yi de İnsan Hakları ve açlık bahanesiyle işgal etmeye çalışmaktadırlar. Uluslar arası İnsan Hakları Kurumları yayınladıkları raporlarda büyük hak ihlalleri ve yolsuzluğu bulaşmış Batı yanlısı yönetimlerden çok direniş hareketlerini suçlamaktadır. Örneğin Amnesty International tarafından bu yıl hazırlanan İnsan Hakları raporunda Mali hükümeti 3 madde ile eleştirilirken İslami Hareketlere 12 suçlama yapılmaktadır.[16] Ancak suçlamaların büyük çoğunluğunun siyasi amaç taşıdığı anlaşılan raportörler tarafından kasıtlı olarak yapıldığı düşünülmektedir.
Kıyamet Kapısı ve Türbeler
Verilen haberlerde Mali’li Küresel Cihad yanlısı hareketlerin çöl bedevileri oldukları sıklıkla vurgulanmış ve bombalanmayı çoktan hak ettikleri vurgulanmıştır. Birçok batılı haber kaynağının yayın politikası işgal operasyonları için meşru zemin ve kamuoyu desteği sağlamayı amaçlamıştır. Türkiye’de İslamcı kimliği ile tanınan Abdurrahman Dilipak gibi gazete yazarları da dâhil geniş kitlelerin bu propagandadan etkilendikleri gözlemlenmektedir.[17]
Mali’li İslami hareketleri yıpratmak amacıyla Batı medyası türbe yıkımlarını ciddi oranda kullanmıştır. Türkiye’de de Abdurrahman Dilipak gibi bazı yazarlar konuyu batı medyası paralelinde gündeme getirmiştir. Ancak Mali’li hareketlerin Sidi Yahya türbesinin kapısı dışında herhangi bir türbeyi tamamen ya da kısmen yıktıkları kayıtlarda bulunmamaktadır. Bu türbenin kapısının da mitolojik inanca göre ancak kıyametin kopuşu ile beraber yıkılacağı hiç kimse tarafından yıkılmayacağı, şehri kötülüklerden koruduğu ve yıkmaya yeltenenin öleceği efsanelerinin son bulması için yıkıldığı bilinmektedir. İslami Hareketler Sidi Yahya türbesinin şehri sömürgeden korumadığını ve kapıyı yıkanın da zarar görmediğini belirtmiş kapının da kıyamet kopmadan yıkılabileceğini göstermeyi amaçlamıştır. Kapı daha sonra hareket tarafından İslami kurallara göre tamir edilmiştir.
İslamcı güçler insanların ellerini kesmeye ve kırbaçlamaya başladılar. Hastane kaynakları 4 hırsızın elinin ve ayaklarının kesildiğini bildirdiler. (Reuters)[18]
Normalde medya kaynağı olarak kabul edilemeyecek bu haber Reuters gibi prestijli bir haber ajansının medyaya yansıttığı binlerce propaganda metninden sadece biridir. Kimin elinin nerede kesildiğine dair ya da kaynağa dair herhangi bir veri bulunmamaktadır.
Mali’de 1973 yılında sömürü düzeninin miras bıraktığı adaletsizlik ve yapısal programlar nedeniyle meydana gelen büyük gıda krizinden sonra fakirlik yaşamın parçası haline gelmiştir.[19] Aslında zengin yer altı ve yer üstü kaynaklarına sahip bu ülkede yaşanan fakirliğin tek kaynağı Fransa’nın devam eden sömürüsüdür. Fransa'nın bölgede özellikle de Cezayir'de yaptığı katliamlar ülke politikalarının ne kadar yıkıcı olduğunun açık göstergesidir.
Cezayir Katliamından bir resim
Cezayir Katliamı Belgeseli:
Afrika’nın Kemalist Rejimi Mali, Batı Afrika’nın Kürdistan’ı Tuaregler ve Mali PKK’sı NMLA
Mali krizinin merkezinde bulunan ve Batı Afrika’da altı ülke tarafından toprakları paylaşılıp birlikleri dağıtılmış olan Tuareg’ler (Tevarıq) birçok açıdan Kürt halkı ile benzerlik göstermektedir. Muhafazakâr bir yapısı bulunan Tuareg’ler tıpkı İran, Irak, Suriye ve Türkiye arasında bölünen Kürdistan coğrafyası gibi 6 parçaya bölünmüştür. Kültürel olarak Kürt halkı ile benzerlikler gösteren muhafazakâr ve Müslüman bir halk olan Tuareg’ler arasında da ulusal bir laik devlet kurmayı amaçlayan Bilal el Şerif liderliğindeki National Movement for the Liberation of the Azawad (NMLA) örgütü faaliyet göstermektedir. Mali yönetimi ise birçok açıdan Batı yanlısı elit Kemalistlerin Türkiye’de yapılandıkları gibi sistemi ele geçirmiş, İslami Hareketleri sindirmiş ve sırtını Batı ülkelere yaslamıştır. Tıpkı Kemalist Türkiye gibi ulusalcı ve seküler bir dil kullanan Mali rejimi Tuareg halkına da Türkiye’de Kürtlerin ötekileştirilip baskı altına alındığı gibi baskı yapmakta ve Tuareg nüfusunu olduğundan az göstermektedir. Tüm dünyada milliyetçiliğin karşı milliyetçiliği körüklemesi gibi Mali’de de yönetimin Tuareg’leri ötekileştirmesi onları milliyetçiliğe itmiştir. Ancak bölgede El Kaide öncülüğündeki Küresel Cihad Hareketi’nin yükselişi ile beraber milliyetçi yapılar da zayıflamaya başlamıştır. Sosyalist anlayıştaki “Ulusal Azavad Kurtuluş Hareketi” örgütünün uzun yıllar boyunca bazı batılı ülkeler tarafından desteklendiği bilinmektedir. NMLA yapısal olarak 2010 yılında kurulmuş olsa da örgütün değişik isim ve yapılar ile uzun yıllar boyu mücadele ettiği bilinmektedir. Örgüt tarafından daha önce yayınlanan deklarasyonda şu anda bağımsızlık için mücadele eden NMLA’nın daha önceki çatışmaları yürüten MFUA (1990) ve MTNM (2005) Tuareg örgütlerinin devamı niteliğindedir. Bağımsız bir Tuareg devleti kurmak için mücadele eden Tuaregler 1916 yılından 2012’ye kadar 5 başarısız atılım yapmışlardır.
Son Yüzyıldaki Tuareg Atılımları
1916-1917
1962-1964
1990-1995
2007-2009
2010-2013
NMLA örgütünün resmi sitesi (http://www.mnlamov.net/english.html)
Mart 2012 tarihinde Mali ordusunun düzenlediği darbeyi fırsat bilen İslami hareketler ve Tuaregler ülkenin büyük bölümünü ele geçirmiş bazı şehirleri ortak kontrol etmişlerdir.[20] Ancak halkın yoğun desteği ve Libya, Tunus gibi ülkelerdeki devrim sonrası bölgede yükselen İslami dalga sayesinde Malili İslami Hareketler Tuareg PKK’sını tasfiye etmeyi başarmışlardır. Ülkedeki İslami Hareketler NMLA örgütünün İslamcılara karşı Batı ile işbirliği yapmaya başlaması üzerine GAO şehrine askeri operasyon düzenlemiş ve bu operasyon sonucunda sosyalist milliyetçi cephe büyük oranda tasfiye edilmiştir. Mali PKK’sının İslami yükseliş sonrası tasfiye edilmesi dünyanın birçok yerinde İslami hareketlerin yükselişinin hem mahallî laik hareketlerin önünü kestiğine ve halklar tarafından meşru olarak görülmeyen sistemlere karşı da en ciddi muhalif güç olabileceğine dair önemli bir örnektir. Aynı şekilde 1800’lü yıllarda ciddi ivme kazanan sömürgeciliğin oryantalizmden aldığı entelektüel veriler ile Belucistan ve Kürdistan coğrafyası gibi Tuareg’leri de gelecekte siyasi istikrarsızlığa neden olacak biçimde birkaç ülkeye ayırması da dikkate değerdir.
Tuareg’lere Kaddafi Desteği
Eski Libya diktatörü Muammer Kaddafi’nin Batı ve Kuzey Afrika’da tek etkin güç olabilmek için Libya dışındaki ülkeleri istikrarsızlaştırma politikası bilinmektedir. Kaddafi Sahra çölüne sınırı olan ülkelerde istikrarsızlık oluşturarak zayıflamalarını sağlamış ve müzakereler yoluyla da diplomatik nüfuzunu artırmıştır. Muammer Kaddafi’nin 2005 yılında başarısız olan Tuareg savaşçılarını Libya ordusuna aldığı ve Libya devrimi sırasında Kaddafi safında savaşan bu savaşçıların devrim başarı elde edince büyük askeri konvoylar ile Mali’ye döndükleri bilinmektedir. Kaddafi döneminde Tuareg isyancılarının diğer Afrika ülkelerinin ekonomik hedeflerine saldırdıkları[21] stratejik geçiş güzergâhlarını ve ticaret yollarını tehdit ettikleri bunun da denize sınırı olmayan ülkeleri iyice zayıflattığı bilinmektedir. Kaddafi dönemi Libya’sı ise limanları ve petrolü dolayısıyla ciddi oranda güçlenmiştir.
Kaddafi'ye bağlı Tuareg askerleri
Batı ülkelerinin Afrika’yı kendi ifadeleriyle bir Cihad Arena’sına çevirmesinden korktukları El Kaide’ye karşı 11 Eylül öncesi ve sonrası bölge ordularını eğitmeye başlamışlardır. ABD Kongresi Araştırma Komisyonu tarafından hazırlanan raporda 2012 yılında ABD’nin Mali’ye 144 milyon dolar destek verdiği bildirilmiştir.[22]Mali’ye son 5 yılda yapılan 461 milyon dolarlık yardım paketi de Batı çıkarlarını korumak amacıyla ülkedeki elit kesime paylaştırılmıştır. [23]Batı’nın Mali’ye ilgisi kesinlikle olayı ABD ve Batı’nın mutlak gücü üzerinden değerlendiren ve derinlikli analizler yapamayan bazı analistlerin tanımladığı gibi El Kaide ile başlamamış ve son dönemdeki El Kaide yükselişi ile de işgal gerçekleşmemiştir. Bilakis Küresel Cihad yanlıları Batı müdahalelerine karşı bölgede mücadeleye başlamışlardır.
2004 yılında ABD subayları Mali askerlerini eğitirken…
Din Savaşı mı?
Mali operasyonuna dün gönderilen askeri araçlar ve askerler.
Mali’de meydana gelen gelişmelerin Küresel Cihad hareketinin Afganistan merkez olmak üzere NATO, BM, ABD, Afrika Birliği ve yerel diktatörlere karşı yürüttüğü savaşın nedenleri iyi analiz edilmeden anlaşılması mümkün değildir. El Kaide küresel kapitalizm, emperyalizm, açık Pazar ekonomisi, liberalizm, demokrasi ve Batı modernizmi ile çatışmakta ve evrensel bir İslam devleti kurmayı amaçlamaktadır. ABD liderliğindeki Batı ise İslam Hilafeti’nin tekrar kurulması anlamına gelecek bu sonucu engellemeye çalışmaktadır.
G. Bush'un Konuşması:
ABD El Kaide ile neden savaşıyor?
Batı Tek Vücut
Fransa’nın Mali operasyonuna askeri aktivitenin başlamasından birkaç saat sonra neredeyse bütün Avrupa ülkeleri, İngiltere ve karikatür krizi nedeniyle İslam dünyasında büyük tepki duyulan Danimarka tarafından destek açıklamaları yapıldı.[24] Almanya, Fransa tarafından düzenlenen Mali operasyonuna kargo uçakları ve tıbbi yardım ile destek olacağını açıkladı.[25] Afganistan işgalinde ABD’ye en ciddi destek veren ülkelerden Kanada da askeri nakliye uçaklarının Fransa Ordusunun emrinde olduğunu açıkladı.[26] ABD operasyona askeri destek ve danışmanlık vereceğini bildirdi ve ülkeye insansız hava araçları gönderdiğini açıkladı.[27]İngiltere de Fransa’ya askeri uçaklar ile destek vereceğini açıkladı.[28]
Batı'lı liderler Mali operasyonu için toplantı yapıyor.
Mali'ye yönelik uluslararası müdahale, en çok başkent Bamako'daki merkezi hükümet tarafından isteniyor. Başbakan Mobido Diarra, Eylül ayında yapılan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, uluslararası toplumu açıkça ülkesine müdahaleye çağırmıştı.
Afrika kıtası ve başka ülkelerden de Küresel cihadcılar, batının müdahalesi sırasında bölgedeki İslamcılara destek olmak için Mali'nin kuzeyine akıyor.
Hedef yeraltı kaynakları mı?
Uzun yıllar Fransa'nın sömürgesi olan, bağımsızlığını ilan ettikten sonra Batı yanlısı Jakoben Laik hükümetler tarafından idare edilen Mali'de, Müslümanlar ülkenin kuzeyinde özgürce yaşam talep ediyorlar.
Olası askeri operasyonun yapılacağı Kuzey bölgesinde yaşayan ve Berberlerin bir kolu olan Tuaregler İslami bir yaşam sürüyor. Tuaregler, çocuklarını hafızlık eğitimi ve İslami ilimler ile büyütüyorlar. Çocukların yüzde 95’i hafız olarak yetişiyor. Mali, Güney Afrika ve Gana'nın ardından, Afrika'nın üçüncü en büyük altın üreticisidir. Buna paralel olarak da dünyanın en fakir beşinci ülkesi. Müslümanların kontrolü altında olan ülkenin Kuzeyinde, Fransa halen işletilen büyük uranyum yataklarına sahiptir. Mali uranyum açısından çok zengin maden yatakları bulunuyor. Tüm bu özellikleri anlaşıldığında Mali'nin neden Batı'nın ilgi odağı olduğu da açıkça ortaya çıkmış oluyor. Batı'nın hedefindeki kuzey bölgede Ensar edDin, Tevhid ve Cihad hareketi ile El Kaide'nin Batı Afrika kolu kontrolü ellerinde bulunduruyorlar. Şeriat yönetimi isteyen Ensar edDin, hedeflerini anlattığı ve Mali'de büyük şehirleri ele geçirişini gösteren bir video yayınlamıştır.
Batı’nın Stratejisi
Batı dünyası İslami Hareketleri ile savaşların artan masraflarını ve verdikleri kayıpları artık kaldıramamaktadır. Avrupa ve Amerika büyük bir ekonomik buhran yaşarken bu ülkeler kendi içlerinde de artan güvenlik sorunları, yapısal problemler, imaj kaybı, sayıları yüz binlere varan sakatlar ve neredeyse 5 dakikada bir intihar eden askerlerle boğuşmaktadır. Bu nedenle ABD özellikle de Irak’ta Sahva deneyiminden yola çıkarak “Harbul Vekili” olarak tanımlanan vekâlet savaşları yürütmektedir. Somali ve Afganistan’da da aynı yöntemi uygulayan Batı bu sıcak bölgelerde 4 basamaktan oluşan bir strateji yürütmektedir.
1-Askerlerini eğitim seviyesine çekerek yerel güçleri eğitip askeri malzeme desteği sağlamak
2-Soft Power olarak tanımlanan yöntemler uygulamak, STK’lar ve uluslararası kurumları harekete geçirmek[29] (UNİCEF, Amnesty Internationall)
3-Medya savaşı yürütmek
5-İstihbarat sunmak
6-Hava saldırıları düzenlemek
7-Türkiye, Katar gibi halkı Müslüman ülkeleri devreye sokarak yapılan yardım çalışmaları ve altyapı hizmetleriyle halkın gönlünü kazanmak
8-Direnişçi gruplar arasından ılımlı olanlarla anlaşmak, grupları bölecek stratejiler yürütmek, ya da birbiri ile savaştırmak.
9-Sorunu komşu ülkelerin sorunu haline getirmek (Somali’de Kenya, Etiyopya, Uganda; Mali’de Cezayir, Nijerya)
10-Sufizm, Suud Selefiliği ve bölgedeki rejim yanlısı din adamlarını ve hareketleri kullanarak İslamcıları toplumdan izole etmek.
11-Direnişçiler ile barış görüşmeleri yürütürken savaşa hazırlanmak.
12-Küresel Cihad yanlılarının ekonomik kaynaklarını kurutmak.
Savaşa hazırlanırken barış stratejisi
Batı’nın Mali’de yürüttüğü süreç savaşa hazırlanırken barışı sürdürme yani zaman kazanma politikasıdır. Mali işgalinde etkin rol alması beklenen ECOWAS tarafından hazırlanan “Mali: Making Peace While Preparing War” isimli rapor Mali’de Batı ülkelerinin yeni bir ordu kurabilmek için zamana ihtiyaçlarının olduğunu vurgulamaktadır.[30] ECOWAS Mali değerlendirmesinde Mali’de direnişçi gruplarla barış görüşmeleri yaparak diğer yandan da Mali ordusunu eğitip savaşa hazırlanmak en avantajlı yol olarak değerlendiriliyor. Batılı uzmanlar tarafından yapılan çalışmalar, saha araştırmaları ve hazırlanan raporların birçoğu İslami Hareketler ile Milliyetçi Tuareg isyancılarını birbirine düşürmeyi amaçlamaktadır.[31]
Libya Silahları Tarihi Değiştirebilir
Libya’da medyana gelen devrim sonrasında, Afrika liderliğini amaçlayan ve bu nedenle ülkenin devasa petrol gelirlerini on yıllar boyunca silaha harcayan Muammer Kaddafi’ye ait silah depoları İslamcı güçlerin eline geçmiştir.[32] Kaddafi’ye ait karadan havaya roketlerin bir kısmı ABD ve NATO güçleri tarafından imha edilmiştir. Ancak bütün önlemlere rağmen bu roketlerin büyük bir kısmı direnişçilerin eline geçmiş ve Nijerya’da Boko Haram (İslami Davet ve Cihad Hareketi), Mısır’da Sina Mücahidleri Şura Konseyi, Gazze’de Hamas ve Küresel Cihad yanlısı Şura Konseyi, Tunus’ta Ensar el Şeria ve Kuzey Afrika El Kaide’sinin eline devasa oranda silah geçmiştir.[33] Gazze’de Hamas bu roketleri İsrail uçaklarına karşı kullanmıştır. Kaddafi’ye ait silahlardan en fazla yararlanan grup ise Kuzey Afrika el Kaidesidir. AQIM Kaddafi’ye karşı savaşan Libya’lı direnişçilerin ana gövdesini oluşturan El Cemaatul Mukatele ile müttefiktir. Mağrib El Kaide’si Libya’dan tırlar dolusu silah almayı başarmıştır. Kaddafi’nin devrilmesi sürecinde El Kaide’nin Libya asıllı liderleri Ebu Yahya el Libby ve Şeyh Atiyyetullah yaptıkları açıklamalarda İslamcıların olabildiğince silah depolamalarını ve diğer ülkelere göndermelerini isteyen açıklamalarda bulunmuşlardır.
Şu anda Fransa’ya karşı kullanılan silahların büyük çoğunluğu Libya’dan ele geçirilmiş daha sonra da Mali ordusu ile yapılan savaşta Afrika’nın en büyük silah depoları ele geçirilmiştir. Bu silahların bütün Afrika’da gelecek süreçte Batı çıkarlarını tehdit edeceğini kestirmek mümkündür.
Küresel Cihad yanlıları ile Batılı ülkeler arasında yapılan bir esir takası:
Mali Krizi: Savaşın Muhtemel Sonuçları ve Batı’nın Çıkmazları
Vekâlet savaşı büyük masraflar gerektirir
İşbirliği yapan kesimler genelde sadakatsiz ve beceriksizdir
Elit işbirlikçiler halktan kopuktur ve yeterli halk tabanına sahip değillerdir
Bu aktörler gerekli eğitimi alıncaya kadar İslamcı güçler büyük kazanımlar elde etmektedir
Küresel Cihad yanlıları çatışmaya Batı güçlerini fiziki olarak çekmek ve tuzağa düşürmek konusunda 30 yıllık deneyime sahiptir.
Batı zorlu çöllere ya da dağlara savaş için gitmezse İslamcı güçler savaşı onların kapısına getirmektedir.
Afrika’daki Küresel Cihad yanlıları uzun yıllar diğer bölgelerdeki Cihad güçlerine ten renklerinden dolayı katılamadıkları için büyük motivasyon ve potansiyele sahipler.
ABD ve Batı askeri ekipmanları sıcak Afrika iklimine değil Çin ve Rusya gibi sert iklime sahip düşmanlara göre dizayn edilmiştir.
Afrika’daki aşiret bağları bölgedeki İslamcıları korumaktadır
Afrika savaşı Nijerya, Somali, Cezayir, Moritanya gibi alanları etkileyecek ve Afrika’yı bir Cihad arenasına dönüştürecektir.
Müslümanlar ile Hıristiyanların çatıştığı Nijerya’nın Mali operasyonuna destek vermesi Müslüman haklar arasındaki empatiyi de artıracak ve Nijerya’da Cihadi akımın güçlenmesine neden olacaktır.
Mali Hakkında Yapılacak Araştırmalarda Kullanılacak Batı Kaynaklı Belgeler (Not: Bu belgelerin savaşın bir tarafının dünya görüşünü yansıttığı göz ardı edilmemelidir)
Mali Security Council Meetings in 2012:20 and 10 December, 12 October, 17 September, 8 August - Peace and Security in Africa; 11 July – West Africa; 5 July – Peace and Security in Africahttp://www.un.org/Depts/dhl/resguide/scact2012.htm
Kaynaklarımız
[1] http://www.spiegel.de/international/world/france-and-west-pledge-support-after-islamists-start-offensive-in-mali-a-877050.html
[2] http://www.longwarjournal.org/threat-matrix/archives/2013/01/french_troops_intervene_in_mai.php
[3] Samuel Huntington: Medeniyetler Çatışması, Sayfa: 81
[4] Prof Dr. Robert Philipson: Language İmperialism, Sayfa: 26
[5] Avoiding Escalation Crisis Group Africa Report, Mali N°189, 18 July 2012, S:24
[6] http://features.pewforum.org/africa/
[7]http://spice.stanford.edu/docs/the_spread_of_islam_in_west_africa_containment_mixing_and_reform_from_the_eighth_to_the_twentieth_century/
[9] CCN Report: The Malian crisis—China’s reaction capacity at a test again?
[10] http://en.wikipedia.org/wiki/Tariq_ibn_Ziyad
[11] Murabitler Hareketi, Ahmet Fatsa
[12] http://www.bbc.co.uk/news/world-africa-21009368
[13] http://www.reuters.com/article/2012/10/10/us-mali-crisis-un-idUSBRE8991OI20121010
[14] http://www.reuters.com/article/2012/10/24/ozatp-germany-mali-idAFJOE89N00920121024
[15] http://www.reuters.com/article/2012/09/13/mali-aid-idUSL5E8KD89920120913
[16] MALI: FIVE MONTHS OF CRISIS ARMED REBELLION AND MILITARY COUP, Amnesty International May 2012 raporu
[17] http://www.habervaktim.com/yazar/53180/malide-neler-oluyor.html
[18] http://www.reuters.com/article/2012/09/13/mali-aid-idUSL5E8KD89920120913
[19] http://www.tearfund.org/en/what_we_do_and_where/countries/west_africa/mali/
[20] http://thinkafricapress.com/mali/what-future-tuareg-community-post-mnla-ansar-dine
[21] http://seekingalpha.com/article/41746-tuareg-rebels-threaten-uranium-mining-in-niger
[22] Congress Report Crisis In Mali Alexis Arieff Analyst in African Affairs Kelly Johnson Research Associate
August 16, 2012
[23] Congress Report Crisis In Mali Alexis Arieff Analyst in African Affairs Kelly Johnson Research Associate
August 16, 2012
[24] http://www.salon.com/2013/01/14/us_helping_support_french_mali_operation/
[25] http://www.spiegel.de/international/world/germany-offers-support-to-france-in-mali-as-commentators-warn-of-risk-a-877401.html
[26] http://www.presstv.ir/detail/2013/01/14/283573/canada-to-aid-france-operation-in-mali/
[27] http://www.salon.com/2013/01/14/us_helping_support_french_mali_operation/
[28] http://www.reuters.com/video/2013/01/14/british-cargo-plane-to-help-french-mali?videoId=240463111&videoChannel=1
[29] MALI: FIVE MONTHS OF CRISIS ARMED REBELLION AND MILITARY COUP, Amnesty International May 2012 raporu
[30] Mali: Making Peace While Preparing For War, ECOWAS Security Report, s: 1
[31] Örneğin Avoiding Escalation Crisis Group Africa Report, Mali N°189, 18 July 2012, S:34
[32] Avoiding Escalation Crisis Group Africa Report, Mali N°189, 18 July 2012, S:15
[33] http://www.pressmedya.com/index.php?aType=haber&ArticleID=4795
(PressMedya)
SON VİDEO HABER
Haber Ara