Dolar

34,8741

Euro

36,7357

Altın

3.035,95

Bist

10.058,47

Timetürk Mali'ye saldırılacağını aylar önce yazmıştı

Kurban Bayramında İHH ile birlikte Mali’ye giden Gerçek Vizyon gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Recep Karakoç, dönüşünde Mali neden işgal edilecek? başlıklı bir yazısını TİME TÜRK okurları ile paylaşmış ve Mali’ye Mart ayı sonlarında olası bir operasyonun yapılabileceğini yazmıştı. Karakoç’un yazısında belirttiği korku gerçekleşti ve Fransa, Müslümanların denetimi altında bulunan Mali topraklarını işgale başladı.

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-01-13 22:08:57

Timetürk Mali'ye saldırılacağını aylar önce yazmıştı

TIMETURK / Recep Karakoç

FRANSA MALİ’DE KATLİAMLARA BAŞLADI
Batılı emperyalist ülkelerin Müslüman Maliyi işgal etmek için gün saydığını, işgal planın başını ise Fransanın çektiğini yazarak Müslüman ülkelerin derhal önlem alması gerektiği uyarısında bulunmuştu. Karakoç’un yazısında belirttiği korku gerçekleşti ve Fransa, Müslümanların denetimi altında bulunan Mali topraklarını işgale başladı. Fransa, BM Güvenlik Konseyi’nden çıkarttığı kararın ardından vakit kaybetmeden Mali’nin Kuzeyini denetim altında tutan Müslüman direnişçilere saldırıya başladı. Fransız özel kuvvetleri, Mali ordusu ile Ensaru’d Din Hareketi arasında şiddetli çatışmaların yaşandığı ve Ensaru’d Din’in ele geçirdiği Kona Şehri’nin 30 km. uzağındaki Safari şehrine ulaştığı iddia edildi. Kurban Bayramında İHH ile birlikte Mali’ye giden gazetemiz genel yayın yönetmeni Recep Karakoç , geldikten sonra ‘Filler tepişiyor, Mali savaşa sürükleniyor’ başlıklı bir haber kaleme almış ve Fransanın Mart ayı sonlarında Müslümanların yaşadığı Mali’ye olası bir işgal operasyon başlatacağını yazmıştı. Sonunda korkulan oldu ve Fransa Ocak ayında Mali’de işgal operasyonuna başladı.

İşte aylar önce kaleme alınan o haber. Filler tepişiyor, Mali savaşa sürükleniyor!

ABD’nin Afrika ülkelerinde etkinliğini artırma isteği, Mali’yi sömüren başta Fransa olmak üzere Avrupa ülkelerini keskin kararlar almaya yönlendiriyor. Batı destekli merkezi yönetim, ülkenin kuzeyini ele geçiren Müslümanlara karşı, BM ve ECOWAS’ı (Batı Afrika Birliği) uzun süreden beri askeri harekâta zorluyor. Fransa, eski sömürgesi Mali'deki etkinliğini kaybetmemek için askeri harekâtın başını çekiyor.

MALİ’DE YÖNETİM ÜÇE BÖLÜNMÜŞ VAZİYETTE
Mali, Afrika'nın en büyük yedinci ülkesi. Nüfusunun büyük bölümü Müslüman. Mali'nin Cezayir, Nijer, Burkina Faso, Fildişi Sahili, Gine, Senegal ve Moritanya ile sınırı bulunuyor. Dış destekli yapılan askeri darbeler nedeniyle ülke yöneticileri, ülkenin iç meselelerine dönemiyor. ABD’nin Afrika ülkelerinde etkinliğini artırma isteği, Mali’yi sömüren başta Fransa olmak üzere Avrupa ülkelerini keskin kararlar almaya itebiliyor. Nitekim en son 22 Mart 2012 tarihinde Mali’de yaşanan darbe de bunun en açık örneği olmuştur. Batı destekli askeri yetkililer, ülke menfaatinden çok kendi kişisel menfaatlerini düşünüyorlar. Şu an Mali’de devlet yönetimi üçe bölünmüş vaziyette. Aslında bu bölünmüşlüğün merkezinde ordu var ve o da dış destekli yönlendirmelerle yol haritasını belirliyor. Batı destekli merkezi yönetim, ülkenin kuzeyini ele geçiren Müslümanlara karşı, BM ve ECOWAS’ı (Batı Afrika Birliği) uzun süreden beri askeri harekâta zorluyor. Fransa, eski sömürgesi Mali'deki etkinliğini kaybetmemek için askeri harekâtın başını çekiyor.

TUAREGLER ÇOCUKLARINI HAFIZ OLARAK YETİŞTİRİYOR
Uzun yıllar Fransa'nın sömürgesi olan, bağımsızlığını ilan ettikten sonra Batı yanlısı Jakoben Laik hükümetler tarafından idare edilen Mali'de, Müslümanların en azından ülkenin kuzeyinde özgürce yaşama talepleri bile Batı yanlısı merkezi yönetimi oldukça rahatsız ediyor. Kuzey'de etkinliğini kaybeden merkezi iktidar çareyi Batılı ülkeleri askeri harekâta çağırmakta bulmuş vaziyette. Söz konusu olası bir askeri müdahalede ölen kişiler Müslüman olacağı için Avrupa ülkeleri, askeri harekâta yeşil ışık yakmış vaziyetteler. Olası askeri operasyonun yapılacağı Kuzey bölgesinde yaşayan ve Berberlerin bir kolu olan Tuaregler’in yaşantısı İslami referanslar üzerinden. Batı zihniyetini sembolize eden hiç bir şey bu bölgede yok. Teknoloji kontrollü bir şekilde ve asgari seviyede kullanılıyor. Bu bölgede yaşayan Tuaregler, çocuklarına hafızlık eğitimi ve İslam ilimleri öğretisini önceliyorlar. Çocukların yüzde 95’i hafız olarak yetişiyor. Bölgenin yer altı kaynaklarının cazibesinin yanı sıra bu yaşam tarzları da gerek Avrupa’nın gerekse ABD’nin yaşam tarzlarına uymuyor. Dolayısıyla Mali’nin kuzeyinde yaşayan Müslümanlar terörist insanlar olarak dünya kamuoyuna lanse edilmekte.

YER ALTI REZERVLERİ BATININ İŞTAHINI KABARTIYOR!
Fransa'nın ve diğer emperyalist devletlerin Mali’ye saldırmak için gün saymalarının nedeni çok açık. Mali, Güney Afrika ve Gana'nın ardından, Afrika'nın üçüncü en büyük altın üreticisi. Buna paralel olarak da dünyanın en fakir beşinci ülkesi. Müslümanların kontrolü altında olan ülkenin Kuzeyinde, Fransa halen işletilen büyük uranyum yataklarına sahip. Mali uranyum açısından çok zengin maden yataklarına sahip. Askeri operasyonu meşrulaştırmak ve dünya insanlığının tepkilerini çekmemek isteyen başta Fransa olmak üzere diğer Avrupalı ülkeler, işi uluslararası kanallardan yürütüyor ve ahlaksız siyaseti kullanıyor. Bir yandan BMGK'dan karar çıkartılmasını bekleyen Fransa ve batılı güçler, diğer yandan da Afrika birliğinin ECOWAS ülkelerini bu amaçla destekliyor.

PAYLAŞIM KONUSUNDA KIRMIZIÇİZGİLER BELİRLENMİŞ DEĞİL
Dış destekli darbe yapan askeri yetkililer, ECOWAS’ın Mali’nin kuzeyine hemen müdahale etmesinden yana değil. Çünkü, Mali’ye gelecek bu birliğin kendi güçlerini gölgeleyeceklerinden çekiniyor ve operasyon sonrası inisiyatif garantisi peşinde. Dolayısıyla askerlerin bu ‘istemezük’ tutumları Mali’nin kuzeyine yapılacak olası operasyonu geciktiren etkenlerden biri. Operasyonu geciktiren diğer etkenlerden biri ise ABD’de yapılacak seçimler. Seçimler öncesi tamamen kendi iç dünyasına kapanan ABD, Mali ile ilgili net düşüncesini oluşacak yeni başkana göre belirleyeceği tahmin ediliyor. Mali’de görüştüğümüz bağımsız kuruluşlar ve bir kısım yetkililer, Mali’nin Kuzeyi’ne askeri bir operasyonun hazırlıklarının uzun bir süredir devam ettiğini ancak, paylaşım konusunda Avrupalı ülkelerin kırmızıçizgilerini henüz belirleyemedikleri ve bu nedenle operasyon konusunda aceleci davranamadıkları dolayısıyla olası bir operasyonun Mart ayı sonrasında ki aylarda yapılabileceğini tahmin ediyorlar.

BÖLGE İLE İLGİLİ İNSİYATİF ALINMALI
Aynı yetkililer, işin barışçıl yollardan çözülebileceği, içinde Türkiye’nin aktif rol alabileceği bölge ülkeleri, merkezi yönetimle ile taraflar arasında köprü oluşturulabilir. Bu noktada Türkiye ne yapabilir sorusu akıllara geliyor. Türkiye’de konuyla ilgili inisiyatif alacak sivil toplum kuruluşları bölgeye askeri operasyon yapılmadan önce gözlemlerini net ve objektif aktaracak gazeteci, akademisyen ve aydın bir insan topluluğunu Mali’ye gönderip gözlem ve taraflar arasında görüşme yaptırabilir. Özellikle ülkenin kuzeyinde bulunan Müslüman direnişçilerin yetkilileri ile görüşüp talepleri rapor haline getirilebilir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Mali Dostluk grubu, bölgede etken olan Mısır, Cezayir, Fas gibi ülkelerin dostluk gurupları ile barışçı çözümler üretilebilir. İslam konferansı örgütü sorumluluk alıp, tarafları uzlaşma masasına çekebilir.

DAHA ÖNCE YAYIMLADIĞIMIZ MALİ NEDEN İŞGAL EDİLECEK YAZISINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara