Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Kanaat önderleri ve STK'lar: Müzakere akim kalmamalı!

Akan kanın durması için yapılan barış müzakerelerine kanaat önderleri ve STK'lardan destek geldi

13 Yıl Önce Güncellendi

2013-01-12 19:53:56

Kanaat önderleri ve STK'lar: Müzakere  akim kalmamalı!
TIMETURK / Haber Merkezi

İSLAMİ STK'LAR

Akabe Vakfı, AKDAV, AKV, Anadolu Öğrenci Birliği, Anadolu Platformu, Dünya Yayınları, Fatih Akıncıları, Hikmet Vakfı, İnsan ve Medeniyet Hareketi ve MAZLUMDER İstanbul Şubesi tarafından gerçekleştirilen basın toplantısında ilk olarak konuşan MAZLUMDER İstanbul Şube Başkanı Cüneyt Sarıyaşar, basın toplantısı ile hem barış görüşmelerine desteklerini belirtmeyi hem de bu süreci akamete uğratacak provokasyonlara dikkat çekmek istediklerini söyledi.

Daha sonra ortak basın açıklaması metnini okuyan Sarıyaşar, Kürt sorununda çözümün askeri yöntemlerle sağlanamayacağının açık bir şekilde ortaya çıktığını, problemi salt asayiş sorununa indirgemenin, hem ödenen bedelin ağırlaşmasına hem de gelecek nesillere miras olarak unutulması çok zor acılar bırakılmasına neden olduğunu ifade etti. Barış için yapılan görüşmelerin şeffaf bir şekilde sürdürülmesinin talep edildiği açıklamada "bu barış sürecinin Adalet ve Hakkaniyeti esas alan bir çerçevede yürütülmesi zorunludur, sağduyu sahibi herkese ve her kesime önemli sorumluluklar düşmektedir" denildi.

Açıklama metninin okunmasının ardından Cüneyt Sarıyaşar barış görüşmelerinin konuşulduğu yakın zamanda Afyon'daki hadiseyi, geçtiğimiz günlerde Zeytinburnu'nda bir düğünde çıkan olayları ve dün de Paris'te yaşanan olayı hatırlatarak bunların bu süreci akamete uğratmak için gerçekleştirilmiş provokasyonlar olduğunu belirtti.

Anadolu Platformu, AKDAV ve Anadolu Öğrenci Birliği adına konuşan Ahmet Çamurluoğlu ise barış görüşmelerinin toplumun hayrına olduğunu düşündüklerini söyleyerek "Bu kangrenleşmiş bir sorundur. Sorunun çözümü taraflara acı verebilir ama hiçbir acı bu ülkenin gençlerinin canından daha kıymetli değildir. Biz bu ülkede hepimiz bir geminin içerisindeyiz. Kimse altında bir delik açılmasını, batmasını istemez. Geminin sağ salim karaya çıkabilmesi için tüm kesimler gayret sarf etmeli" dedi.

Fatih Akıncıları'ndan Mehmet Şahin de bir konuşma yaparak "Bu sorun sadece barış görüşmeleri ile çözülmez. Bölgedeki tüm katmanlar hesaba katılmalı, STK'lar ile işbirliği yapılarak, eline bir şekilde silah almış insanların barışa yanaşması için bir takım adımlar atılmalı. Eline silah almış insanlar geri döndüklerinde ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılanacaklarsa bu insanları barış masasına oturtamazsınız. Bu gerçekleri görerek hareket etmek zorundayız. Bu süreçte önemli bir adım olarak genel af da getirilmelidir. Aksi takdirde barış görüşmelerinden beklenen sonuç alınamayacaktır" dedi.

Şahin'in ardından Hikmet Vakfı ve Akabe Vakfı adına konuşan Nejat Şendur ise Hükümetin Kürt halkına temel hak ve özgürlükleri, eşit vatandaşlık haklarını vermesi, tüm bunların anayasada da yer alması gerektiğini söyledi. Şendur, "Barış görüşmelerinden büyük beklentiler var. Toplumun önemli bir kesimi bu sürece sıcak bakıyor" dedi.


DİYARBAKIR

 Diyarbakır'da  233 sivil toplum örgütü, PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelere ilişkin basın açıklaması yaptı. 10.01.2012 tarihinde Diyarbakır Sümerpark toplantı salonunda gerçekleşen basın açıklamasında STK`ler adına Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi konuştu. Elçi, Kürt sorununun çözümü amacıyla devlet yetkililerinin İmralı‘da Öcalan ile yeniden başlattıkları diyalogu memnuniyetle karşıladıklarını ve desteklediklerini belirtti. Toplumun barışı fazlasıyla hak ettiğini dile getiren Elçi, "Tarihi ve toplumsal bir mesele olan ve son 30 yıldır silahlı çatışmalarla süren ve on binlerce insanın yaşamına mal olan bu sorunun çözümü acil ve ertelenemez bir toplumsal ihtiyaçtır" diye konuştu. 

Diyarbakır‘daki sivil kurum ve kuruluşlar olarak başlatılan diyalogun geliştirilerek sürdürülmesi gerektiğini düşündüklerini belirten Tahir Elçi, tamamlanamayan geçmiş deneyimlerden dersler çıkarılmasını istedi. Diyalog sürecinin, sorunun çözümü açısından taraflara sorumluluklar yüklediğini kaydeden Elçi, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Diyalogun gelişmesi ve sorunların daha rahat bir ortamda müzakere edilebilmesi bakımından gerekli önlemler alınmalı, çatışma ve operasyonlardan kaçınılarak, sağlıklı bir diyalog ortamına katkı sunulmalıdır. Şüphesiz ki barışın en az çatışma kadar zor ve meşakkatli olduğunu biliyoruz."

Toplantıdan sonra gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Elçi, Paris‘te 3 Kürt kadın siyasetçinin katledilmesi olayını kınadıklarını belirterek, "Provokatif eylemlere karşı taraflar duyarlı olmalıdır. Bu eylemler sürece zarar vermemeli. Herkesi bu süreçte hassas olmaya davet ediyoruz. Bu sürecin şiddet ve çatışma yerine barışla gitmesi için adım atılmalı. Bütün tarafların bu sürece zarar verecek davranışlardan uzak durmaları gerekir" dedi


ERZURUM


Akan kanın durması için yapılan barış müzakerelerine Erzurum'daki fikir ve manevi kanaat önderlerinden de destek geldi. Erzurum'un manevi kanaat önderlerinden Eşref Ağgün Hocaefendi, Türk ve Kürtlerin binlerce yıldır kardeş olarak yaşadığını söyledi.

Ülkede dökülen kardeş kanının sona erdirilmesi için toplumun bütün kesimlerinin ve akil insanların büyük görev ve sorumluluk üslenmesi gerektiğini belirten Ağgün Hocaefendi, "Allah taraflara akıl, fikir ve şuur nasip etsin. İki Müslümanın arasını yapmak hac ve umre sevabı gibidir. Örgüt silahları bırakmalı. Barış sürecine akil insanlar, kanaat önderleri ve toplumun bütün kesimleri destek vermeli. En büyük nimet Müslümanları birleştirmektir. En büyük afet ise ayırmaktır. Türkiye'de artık kardeş kanı dökülmesin. Yaşanan müzakere sürecini akim kılacak davranışlardan taraflar özenli kaçınmalıdır." dedi.

Taşkesenli Kültür Eğitim Yardımlaşma Vakfı Başkanı Genel Başkan Yardımcısı Fahrettin Taşkesenlioğlu ise Türkiye'de 30 yıldır kanayan bir yaranın sarılması için başlatılan sürecin mutlu sona ulaşmasını temenni ettiğini ifade etti. Ülkenin terör nedeniyle son 30 yılda sosyal ve ekonomik olarak büyük kayıplar yaşadığını aktaran Taşkesenlioğlu, toplumsal barışın sağlanması adına hükümetin terör örgütü ile müzakere başlatmasının önemli olduğuna dikkat çekti. Taşkesenlioğlu, "Gelinin noktayı provoke edecek eylemlere karşı toplum sağduyulu davranmalı. Kanaat önderleri, akil insanlar bu sürece katkı sağlamalı." diye konuştu.

Batman'da STK'lardan barış sürecine destek

Batman'da yaklaşık 100 sivil toplum ve demokratik kitle örgütü, Atatürk Parkı'nda bir araya gelerek bir süredir yürütülen barış amaçlı görüşmelere destek verdiklerini açıkladı. Açıklamada, her türlü provokasyonlara karşı uyanık olunması gerektiğine dikkat çekilerek, olası provokasyonlara rağmen geri adım atılmaması istendi.

Batman Düşünce ve İnanç Özgürlüğü Platformu, Batman Demokrasi Platformu, baro, odalar, vakıflar ve dernekler Batman Sivil Toplum Örgütleri adı altında ortak basın açıklaması yaptı.

Mardin STK'lar: Barış sürecine herkesin destek vermesi gerekir

Mardin'de sivil toplum örgütleri(STK), barış sürecini baltalamak isteyenlere karşı halkı birlik olmaya çağırdı.

BARIŞIN TESİSİ İÇİN HALKLARIN BİRLİKTELİĞİ ŞART OLDU

Son günlerde Türkiye'de cereyan eden olaylarla ilgili tespitlerde bulunan MÜSİAD Mardin Şube Başkanı Mehmet Ali Dündar, ortaya çıkan barış görüşmeleri Türkiye'nin olmak üzere bölge halkı açısından büyük bir fırsat doğduğunu belirtti.

Ülkede ki asayiş sorunuyla ilgili yapılan çalışmaları ve atılan adımları takdirle karşıladıklarını belirten Dündar, "Ülkemizin iç barışa kavuşması, çatışma ortamının ortadan kaldırılması ile Kürt sorununun çözümüne yönelik her türlü adım, barış ve huzur ortamımızın inşası anlamına gelmektedir. İki milletvekilimizin devlet birimlerinin katkısıyla İmralı'ya görüş alışverişinde bulunmak için gitmeleri ve bunun aleni bir şekilde yapılması toplumda bir samimiyet havası oluşturdu." dedi

40 YIL DAHA KAN VE GÖZYAŞI DÖKÜLMESİNİ İSTEMİYORUZ

Mardin İş Adamları Derneği Başkanı M. Ali Babaoğlu ise Türkiye'de ne zaman barış konuşulduğu zaman mutlaka birileri çıkıp bu süreci baltaladığına dikkat çekti. Babaoğlu, "Artık halkların bu oyuna dur demesi vakti geldi. 40 yıldır, bu topraklar kan ve gözyaşı ile yoğruldu. Artık bu topraklar kanla, gözyaşı ile değil barış tohumları ile yoğrulması gerekir. Barış süreci devam etmelidir. Bunu baltalamaya kimsenin hakkı da yoktur. Bu sürece Kürdü, Türkü, Arabı, herkesimin sahiplenmesi ve desteklemesi gerekir."

BARIŞ SÜRECİNE KURŞUN SIKILDI

Türkiye'de barışı istemeyen karanlık güçler yeniden sahnede oyunlarını oynadığına dikkat çeken Uluslararası Stratejik Tahlil ve Araştırmalar Merkezi (USTAD) Başkanı Ahmet Akgül de, son günlerde başlatılan barış ve huzur müzakereleri bölge insanının kahir ekseriyetini yeniden umutlandırdığını söyledi. Akgül, "Bu müzakerelerin bölgemize ve ülkemize 100 yıldan beridir kaybettiğimiz barış, huzur ve kardeşliği tekrar getirecektir. ancak son günlerde birileri yine barışa kurşun sıkmaya başladı. Herkesin bunu elinin tersi ile itmesi gerekir. Artık barış vakti geldi. Bu sürece sahiplenmeliyiz. Bu sorunu en çok halkların birlik ve beraberliği ile aşabiliriz. Herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerekir. Taşın altına elimizi koyma vakti geldiğine inanıyorum." diye konuştu




SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara