'İfade Özgürlüğü'nün On Yılı' kitabı tanıtıldı
bianet Medya Gözlem ve İfade Özgürlüğü Raporu külliyatından yola çıkılarak hazırlanan 'İfade Özgürlüğü'nün On Yılı' kitabı yazarlarının katılımıyla gazetecilere ve sivil toplum örgütleri temsilcilerine tanıtıldı.
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-01-11 14:07:51
IPS İletişim Vakfı Yayınları'nın on beşinci kitabı "İfade Özgürlüğü'nün On Yılı" basına ve sivil topum örgütleri temsilcilerine tanıtıldı.
"İfade Özgürlüğü'nün On Yılı" haberciliğe, konuşmaya, yazmaya, özetle ifadenin her biçimine ket vurma üzerinden oluşturulan, oluşturulmaya çalışılan ortamı ve bu ortama itiraz edenlerin mücadelesini, yaşadıklarını anlatıyor.
Cinayetler, saldırılar, tehditler, engellemeler, gözaltılar, tutuklamalar, yargılamalar, RTÜK cezaları, AİHM başvuruları ve kararlarıyla içte ve dışta gazetecilik ve hak örgütlerinin, habercilerin tepkilerini de kapsayan raporlar, "İfade Özgürlüğü'nün On Yılı" omurgasını oluşturdu.
Kitap, 2000'den bu yana BİA'nın yürüttüğü Medya Gözlem ve İfade Özgürlüğü Raporlarının2001-2011 aralığındaki külliyatından derlendi.
Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Yrd. Doç. Dr. Emek Çaylı ve Yrd. Doç. Dr.Gülsüm Depeli'nin kaleme aldığı kitaba avukat Fikret İlkiz ile gazeteci Erol Önderoğlukatkıda bulundu.
MATER: SINIRLARI DARALTILAN İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN 10 YILI
Cezayir Toplantı Salonu'nda kahvaltı eşliğinde yapılan toplantıya kitabın yazarları, gazeteciler ve sivil toplum örgütleri temsilcileri katıldı.
Açılış konuşmasını yapan BİA proje danışmanı Nadire Mater, kitabın Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetinin iktidarını ve 11 Eylül saldırısı sonrasını kapsadığını hatırlatarak bu 10 yıllık dönemin ifade özgürlüğünün sınırlarını yeniden çizen ve daraltan bir zaman dilimi olduğunu söyledi.
Türkiye'de devam eden 30 yıllık savaşın da son 10 yılını denk gelen kitapta özellikle Kürt medyasının hedef seçildiğini söyleyen Mater, şu anda çoğu Kürt 67 gazetecinin hapisteolduğunu hatırlattı.
DEPELİ: HÜKÜMETİN SÖYLEDİĞİNİN TERSİ BİR BELLEK KAYDI
Kitabın yazarlarından Yrd. Doç. Dr. Gülsüm Depeli, "kolekif" bir çalışmanın ürünü olan kitabın "kara bir tablo" çizmesine rağmen verilen mücadeleler nedeniyle içinde umudu barındırdığını söyledi.
Depeli, 10 yılda medya çalışanlarının attıkları her adımda "alıngan" bir devletle karşılaşarak baskıya uğradıklarını, hükümetin baskıyı arttıracak şekilde değiştirdiği kanunlarla saldırı odaklarını ortaya koyduğunu söyledi.
Yaşadığı baskı nedeniyle uluslararası meslek örgütlerinde Türkiye medyasının "zorunlu" olarak gündem maddesi olduğuna dikkat çeken Depeli, ana akım medyada ise medyanın kendi varlık sorununu tartışamadığını gözlemlediklerini belirtti.
"Hükümet başka bir 10 yıl tarif ediyor" diyen Depeli, kitabın aslında hükümetin anlattığı gibi bir "demokrasi" belleği oluşturmadığını ortaya koyduğunu belirterek "Kitap hükümetin bellek işgaline karşı başka bir bellek kaydı oluşturdu" dedi.
ÇAYLI: EYLEMLERİ İZLEMEK TEHLİKELİYDİ
Kitabın diğer yazarı Yrd. Doç. Dr. Emek Çaylı, ayağının kırık olması nedeniyle toplantıya Skype ile bağlandı. 10 yıllık dönemde üç gazeteci cinayetinin işlendiğine dikkat çeken Çaylı, eylem izlemenin, yolsuzluk haberleri yapmanın gazetecileri saldırıya açık hale getirdiğine dikkat çekti. Çaylı sadece gazetecilere değil, sanatçılara, siyasetçilere yapılan saldırılara, RTÜK cezalarına, İnternet yasaklarına, toplatılan kitaplara da yer verdiklerini söyledi.
"İfade Özgürlüğü'nün On Yılı" kitabı yanında baskısı tükenen "Çocuk Odaklı Habercilik" ve"Kadın Odaklı Habercilik" kitapları gazetecilere, Mecliste İnsan Hakları, adalet ve içişleri komisyonları üyelerine ve gazete kökenli milletvekillerine, hapis gazetecilere, gazetecilik ve hak örgütlerine, iletişim fakülteleriyle üniversite kütüphanelerine gönderildi.
Kitaplar Punto dağıtım yoluyla edinilebilir. (Bianet-NV)
SON VİDEO HABER
Haber Ara