Avustralya'daki Monash Üniversitesi'nden Lisa Cameron'un liderliğinde yapılan, Science dergisinin internet sitesinde yayımlanan çalışma, tek çocuk politikasının, Çin toplumu için önemli sonuçları olduğunu, işgücü piyasasında daha az risk alan ve muhtemelen daha az girişimci bireylerden oluşan bir neslin oluşumuna sebebiyet vereceğini gösterdi.
Araştırma çerçevesinde, tek çocuk politikasının uygulanmaya başladığı yıl olan 1979'dan hemen öncesini ve hemen sonrasını kapsayan 8 yıl içinde doğan 421 Pekinli kadın ve erkek incelendi.
Bu kişilere, fedakarlıklarını, güvenlerini, güvenirliklerini, risk yaklaşımlarını ve rekabetçi yönlerini ölçen testler yapıldı.
Araştırma, bu çocukların yetişkinliklerinde, söz konusu politika uygulanmadan önce doğanlara göre daha az inançlı, daha az rekabetçi, daha karamsar, daha az dikkatli ve daha fazla riskten kaçınan kişiler haline geldiklerini gösteren kanıtlar ortaya koydu.
Cameron, katılımcıların yaşlarının ve Çin'deki ideolojik değişimler hakkındaki görüşlerinin, sonuçlar üzerinde etkisi olmadığının görüldüğünü belirtti.
Katılımcılardan 1975 doğumlu olanların yaklaşık yüzde 27'sinin, 1980 doğumluların yüzde 82'sinin, 1983 doğumluların ise yüzde 91'inin tek çocuk olduğu belirtildi.
Pekin'deki bir üniversitede psikoloji bölümünde öğretim görevlisi olan Zou Hong, araştırmaya katılanların, daha hassas ve endişeli olduğunu gösteren bulguların şaşırtıcı olmadığını belirterek, "Çinli ailelerin tek çocukları, aileleri tarafından seviliyor. Bu çocuklara neredeyse her şey veriliyor ve evde rekabet olmadan tüm kaynakları elde edebiliyorlar" dedi.
Zou, tek çocukların topluma karıştıklarında diğer insanlardan farklı olmadıklarını, çok fazla korunduklarından, yenilgi hissettiklerini ve daha az rekabetçi olduklarını kaydetti.
AA