Açlık Yunanistan'ın başına vurdu
Yunanistan’da yayınlanan To Vima gazetesinin, ‘Atina ekonomik krizden çıkış için Ege denizinde petrol ve doğalgaz aramaya karar verdi’ haberinin ardından Yunan basını dün de Yunanistan’ın arama yapmayı planladığı bölgenin haritasını yayınladı. Harita, Türkiye’ye Ege ve Akdeniz’de nefes alacak alan bile bırakmıyor
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-01-08 07:41:41
En büyük sorun Meis
Önceki gün yayınlanan bu haberin ardından dün de Yunan basını Samaras’ın BM’ye deklare etmek istediği haritayı yayınladı. Haritada Yunan hükümetinin Doğu Akdeniz ve Ege’nin hemen hemen tamamında hak iddia etmeyi amaçladığı, bunun için de Ege Adaları’nın kıta sahanlığını kullandığı görülüyor. Yunan tezleri, ‘Adaların kendi varlıklarını devam ettirebilmek için büyük kara parçalarına göre daha dezavantajlı’ konumda oldukları, bu nedenle de Yunan Adaları’nın kıta sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge konusunda Türkiye’ye göre daha geniş MEB ilan etmeye haiz olduğu görüşüne dayanıyor. Bu görüş baz alındığında Meis Adası gibi Türkiye’ye çok yakın konumda olan bir Yunan Adası’nın çevresindeki 200 mil yarıçapındaki alan bile Yunanistan’a ait oluyor. Yani Türkiye’ye Ege ve Akdeniz’de petrol ve doğalgaz arayacak pek bir alan da kalmıyor.
‘Türkiye’den korkmayın’
Yunanistan Dışişleri Bakanı Dimitris Avramopulos Real News’e verdiği demeçte ‘Her ülkenin egemenlik hakkı olan bir konu için kimse bizi tehdit edemez. Yunanistan haklarını ve çıkarlarını koruyacak beceri ve kararlılıktadır’ derken Yunan hükümetine yakınlığıyla bilinen milliyetçi Ethnos gazetesi dün yayınladığı başyazıda Samaras’ın doğru bir hamle yaptığını belirterek şöyle yazdı: Papandreu’nun Yunanistan Başbakanlığı yaptığı dönemde Kıbrıs (Rum Kesimi) Türkiye’nin tüm itirazlarına rağmen Ankara’dan korkmadan Münhasır Ekonomik Bölgesi’ni ilan edip arama çalışmalarına başladı. Dünyada 134 ülke de benzer karar alarak MEB’lerini ilan etti. Uluslararası Deniz Sözleşmesi (121’inci maddesinin 2’nci paragrafı) ülkelere bu hakkı veriyor.
‘Karşılığını veriririz’
Yunanistan’da süren Münhasır Ekonomik Bölge tartışmalarına Ankara’dan jet yanıt geldi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu dün sabah yaptığı açıklamada, Yunanistan’ın Ege Denizi’nde petrol arama çalışması başlattığı haberleriyle ilgili, ‘Böyle bir durumda Türkiye de mukabil adımlar atar. Ama buna ihtiyaç hissedilmeyeceğini ümit ediyorum’ dedi. İsmini vermeden konuşan bir Türk diplomat da Yunan basınında yer alan demecinde, ‘Yunanistan BM’ye koordinat bildirirse biz de aynısını yaparız. Her ülkenin bunu yapmaya hakkı var’ dedi.
İŞTE YUNAN GAZETESİNİN YAYINLADIĞI HARİTA
1974 yılından bu yana Ege Denizi ve Meis adası başta olmak üzere kıta sahanlığı konusunda iki ülke arasında yürütülen görüşme maratonundan hala bir sonuç alınmış değil. Türkiye kıta sahanlığı sorunu çözülmeden ‘Münhasır Ekonomik Bölge’nin görüşmelerde masaya gelmesine dahi karşı çıkıyor.
Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ne anlama geliyor?
Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) kavramı 1982 yılında imzalanan Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi ile düzenlendi. Ancak Türkiye, Ege sorununda elini zayıflatacağı gerekçesiyle 31 yıldır bu sözleşmeye imza koymuş değil. MEB, karasularının ötesinde ve bu sulara bitişik, belirlenen özel hukuki rejime tabi ve sahildar devletin hakları ve yetkileri ile diğer devletlerin hakları ve serbestliklerinin belirlendiği bölgeyi ifade ediyor. Münhasır ekonomik bölge kıyı devletin sahil şeridinden itibaren başlıyor ve 200 millik bir alanı kapsıyor. Yani BM Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne göre devletlerin 12 millik karasularının bittiği noktadan itibaren 200 mile kadar MEB ilan etme hakları var.
Deniz Hukuku Sözleşmesine göre, sahildar devletler bu bölgede;
- Deniz yatağı üzerindeki sularda, deniz yataklarında ve bunların toprak altında canlı ve cansız doğal kaynaklarını araştırılması, işletilmesi muhafazası ve yönetimi konuları ile ilgili faaliyetlerde bulunmak;
- Sudan, akıntılardan ve rüzgarlardan enerji üretimi gibi, bölgenin ekonomik amaçlarla araştırılmasına ve işletilmesine yönelik faaliyetlerde bulunmak,
- Suni adalar, tesisler ve yapılar kurmak ve bunları kullanmak; denize ilişkin bilimsel araştırma yapmak gibi haklara sahip.
O sözleşme Türkiye'yi bağlamaz
1982 Uluslararası Deniz Hukuku sözleşmesine imza atmadığımız gibi ısrarlı bir şekilde redettik. 12 Adalar konusunda Türkiye olarak farklı hüküm olsun istedik. Türkiye’ye karşı bu anlaşma uygulanamaz. Yunanlılar Ege’deki petrolü sadece kendi karasuları ve kendi karasuları dışındaki itilaflı olmayan sular da arayabilir. Biz, Yunan adalarının kıta sahasını 6 mil olarak kabul ediyoruz. Hava sahasını ise kendilerince 10 mile çıkardılar. Kıta sahası neyse hava sahası da o mesafede olmak zorundadır.
Örneğin ABD okyanusa kıyısı olan yerleri Münhasır Ekonomik Bölge kabul edip 200 millik alanda ticari amaçlı arama yapabilir, deniz altı ve deniz üstü haklardan yararlanabilir. İtilaflı bir sınır ve kıta sahası yoktur. Yunanistan’ın durumu farklıdır. Türkiye’nin karasularına tecavüz ederek, Münhasır Ekonomik Bölge diyemez. Deniz Hukuku Sözleşmesi bu anlamda Türkiye’yi bağlamaz
SON VİDEO HABER
Haber Ara