Geride kalan yılın siyasi ilginçlikleri
Yıl boyunca, özellikle siyasetçiler yaptıkları ilginç açıklamalarla dikkatleri üzerlerine çekti. Kimi bir anlık dalgınlıkla söylenen sözler güldürürken, bazıları ise 'bu kadar da olmaz' dedirtti.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-12-31 11:20:51
Oldukça acı olayların, can sıkan gelişmelerin yaşandığı 2012 yılında zaman zaman bazı gelişmeler yüzlerde tebessüm oluşturdu. Siyasi atmosferin oldukça gergin ve sert geçtiği Türkiye'de bazı siyasetçiler yaptığı açıklamalarla dikkatleri üzerlerine çekti. Bu açıklamaların bazıları komik bazıları ise trajikomikti.
Yıl boyunca söyledikleriyle en fazla dikkat çeken siyasetçi tüm kesimler tarafından en sert şekilde eleştirilen İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin oldu. Gittiği hemen her yerde, her konuşmada bir pot kıran, şaşırtıcı açıklamalar yapan Şahin'in en bilinen hareketi, Erzurum Aşkale'de deniz bisikletiyle onarıma giden 5 TEDAŞ görevlisinin öldüğü buzlu gölette inceleme yaparken, "Sizi gördüğüme çok sevindim bakanım" diyen bir yurttaşa "Yok ya! Nereden bileyim sevindiğini. Hadi bir takla at ya da oyna bir göreyim" demesiydi. Bakan Şahin'in 5 işçinin öldüğü barajda yapılan keşifte neden bulundurulduğu anlaşılamayan bir davulcuya "hadi çal bakalım" demesi ile çalınan oyun havası eşliğinde oynayan yurttaş Şahin'i gördüğüne ne kadar sevindiğini gösterdi.
İdris Naim Şahin'in neredeyse her açıklamasında kurduğu ve bazılarında ne söylemeye çalıştığı tam olarak anlaşılamasa da ağzından çıkan tuhaf cümleler şöyle:
* Herşey nasip işi. Bizim Iğdır'a gelmemiz de bir nasip işidir. Aniden karar verdik ve Iğdır'a geldik. Şehitlik de, gazilik de, uzun yaşamak da, genç yaşta şehit olmak da nasip işidir. Şehidimizin ailesine sabırlar diliyorum. Acılarını paylaşıyorum. Iğdır'ı yıllar öncesinden biliyorum gelişmiş, geleceği olan parlak bir il.
* Biz ülkemizi kalkındırıyoruz. 1 her zaman 0,9’dan büyüktür. 1 her zaman yarımdan büyüktür. Bizim hedefimiz her zaman biri 1,10, 1,20 ve 1,5’a doğru yüceltmektir. Büyük daima iyidir ve güçlüdür
* Şahin, Trabzon'da sefer saatinden 20 dakika sonra bindiği uçakta yolcuların alkışlı protestosuyla karşılaşması üzerine bunu tezahürat sanarak el kaldırıp yolculara teşekkür etti. Ancak bir süre sonra şiddeti artan alkışlardan protesto edildiğini anlayan Şahin, uçaktan indi ve başka bir uçakla Ankara'ya döndü.
* Birilerine ne oluyor acaba? Sıkıntı nedir? Özgürlük. Hangi özgürlükten bahsediyorsun? O zaman tutuklanınca da şikayet etme. Özgürlük yoksa dışarda, farkı yok içerinin demek ki. Niye şikayet ediyorsun, demek ki var dışarda özgürlük. Demek ki dışarda bir özgürlük var, hem de öyle bir özgürlük ki.
* (Prof. Dr. Büşra Ersanlı'nın tutukluluğu hakkında) Otuz bin profesör var. Bini tutuklansa haydi neyse; ama bir kişi için koparılan kıyamet de ne?
* Ülkemizde gaz mühimmatlarından kaynaklanan bir ölüm vakası yaşanmamıştır. Gaz bombaları zararsızdır, doğaldır, ihtiyaçlar doğrultusunda ihale ile yeteri miktarda gaz alımı yapılmaktadır.
* Uludere emrini (Roboski'de katledilen 34 yurttaş) Ankara'da Hava Kuvvetleri'nde görüntüleri analiz eden komutanlar vermiştir. Bu olay güvenlik güçlerimizin hanesine tecrübe olarak kaydedildi. Özür dilenecek bir olay yoktur. Onlar sağ yakalansalar kaçakçılıktan yargılanacaklardı. Daha ağır bir sonuç olunca, kaçakçılık gölgesinde kaldı. Viyana'da 'çınar ağacının gölgesine oturduk' dedim. Ihlamur ağacıymış. Ihlamur ağacı da kültürümüzde var dedim. Ağacı suçlamıyorum.
* İçişleri Bakanı Şahin'in "gaflarıyla ilgili süreci iyi yönetemediği" için gözden çıkardığı ve Ağrı'ya sürdüğü basın danışmanı Mürselin Tan, memuriyetten de atıldı.
Geride bıraktığımız yılın dikkat çeken, kimi zaman gülümseten kimi zaman kızdıran, kimi zaman ise "bu kadar da olmaz" dedirten söylem ve olayları şöyle:
* Sırrı Süreyya Önder, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin hakkında Genel Kurul'da yaptığı konuşmada Şahin’in varlığının bütün yurttaşlar için büyük bir umut kaynağı olduğunu dile getirerek, "Çünkü herkese 'Sayın Şahin İçişleri Bakanı olduysa ben de her şey olabilirim' duygusu veriyor. Bir Cumhuriyetin bunu başarmış olması az bir şey mi?” dedi. Önder, Şahin'e yazdığı şu dörtlüğü de okudu: "Kurbanam kalın kaşına. Taç yakışan başına. Bir gün görmesem ey İdris Naim. Yanarım ataşına."
* Başbakan Recep Tayyip Erdoğan katıldığı televizyon programında soruları yanıtlarken medyayı uyarmayı ihmal etmedi: "Şehit haberlerini ufak görmeyi bile kaldırmak lazım, hiç görmemek lazım."
* Başbakan Erdoğan, "Dindar nesil" eleştirilerine Fatih Projesi’nin tanıtımında cevap verdi: "Dindar olmasın da tinerci mi olsun?"
* Başbakan Erdoğan, Cuma namazının çıkışında yanına yaklaşan bir turistin "selamun aleykum" demesine cevaben "I love you" dedi.
* Twitter'ı çok sık kullanan ve kendisini eleştirenlerin peşini bırakmayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, zaman zaman attığı tweetlerle dikkat çekti. Bir takipçisinin kendisine hakaret ettiğini iddia eden Gökçek, takipçisinin telefon numarasını bilinmeyen numaralar servisinden tespit ederek takipçileriyle paylaştı. Gökçek ayrıca Twitter’a adım atışının 1. yılını da 150 kişiye yemek vererek kutladı. Ankara'yı üst ve alt geçitlerle donatan Gökçek önümüzdeki yıllarda yapmayı planladığı yeni projeyi de açıkladı: "Ankara önümüzdeki iki sene içerisinde, saat kulelerinin dünyadaki en çok olduğu kent haline gelecek. Kulelerden seymenler çıkıp her saat başı dans edecek ve içeri girecek."
* Erzurum'da Yakutiye Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen "Huzur toplantısı"na katılan Dumlupınar İlköğretim Okulu Müdürü Mustafa Aydın, "Emniyette suçluların kanını alıp gen haritası çıkarsınlar. Çocuk doğduktan sonra analizi yapılsın. Vatana, millete, bu ülkeye zararlıysa yürümeden yok edilsin" dedi.
* Danıştay’ın ardından Yargıtay’ın başına da sınıf arkadaşı geçen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: "Kurban olduğum Allah, verdikçe veriyor."
* Arınç, Yerel ve Bölgesel Medya Buluşması'nda gazetecilere mesir macunu dağıtırken, TRT Genel Müdürü'ne seslenerek, "Buna en çok senin ihtiyacın var İbrahim" dedi.
* Giresun Valisi Dursun Ali Şahin, düzenlediği basın toplantısına basına adeta ayar verir biçimde, "Giresun aleyhine olan şeyleri yazmayın. Belki sen bu haberi yayınlayarak 400-500 lira aldın ama Giresun'u Türkiye'ye şey ettin. Ben vereyim sana o parayı da yazmasan" dedi. Valinin yanına yaklaşan bir görevlinin Şahin'in kulağına fısıldayarak, "Efendim canlı yayındayız" demesi üzerine, Şahin, "Canlı yayında mıyız. Olabilir. Ula önce haber verirler canlı yayında olduğumuzu. Şimdi işim daha değişik oldu. Bizimkilerin de aklı sonradan yerine geliyor. Neyse olan oldu" dedi.
* 4+4+4 eğitim sistemine başlama yaşı olarak 60-72 ayı gösteren Milli Eğitim Bakanlığı, ip atlayabilen, sohbete katılan, tek ayak üstünde 10 saniye durabilen, topu yerde 5-6 kere sektirebilen gibi ölçütler sunarak bu çocukların okula başlayabileceğini belirtti.
* ÖSYM Başkanı Ali Demir, KPSS sorularının sınavdan önce bir gruba dağıtıldığı yönündeki bilgiler hakkında, "KPSS soruları çalındı iddiaları KCK operasyonuna misillemedir" dedi.
* Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan kazandığı tazminat parası ile aldığı 3 bin 500 kiloluk sucuğu 3 bin 500 vatandaşa dağıttı.
* Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, NTV Spor kanalında yapılan canlı yayına "Selamun aleyküm" diyerek adeta daldı. Spiker ve yorumcular bu durum karşısında neye uğradıklarına şaşarken, Yıldırım canlı yayında pek fazla durmayarak, "Ben merhaba demek için geldim" diyerek gitti.
* WTA İstanbul Tenis Turnuvası'na katılan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile İBB Başkanı Kadir Topbaş selamladıkları sporseverler tarafından yuhalandı. Tepkiler dinmeyince Yıldırım sahayı apar topar terk etti.
* Trabzonspor'a yenilen Orduspor taraftarları, Trabzonspor'un otobüsüne saldırayım derken kendi takımının otobüsüne taşlarla saldırdı. Saldırıda Orduspor'dan 2 futbolcu yaralandı. (ajanslar)
Haber Ara