Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

İsrail’in Dökme Kurşun Vahşeti’nin 4. yılı

Bundan tam 4 yıl 2 gün önce İsrail, 27 Ocak 2008’de 2 milyon Filistinli insanın 360 km2’ye sıkıştığı Gazze’ye saldırdı.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-12-29 22:48:29

İsrail’in Dökme Kurşun Vahşeti’nin 4. yılı
TIMETURK / Oğuz Eser

Bundan tam 4 yıl 2 gün önce İsrail, 27 Ocak 2008’de 2 milyon Filistinli insanın 360 km2’ye sıkıştığı Gazze’ye saldırdı. 22 gün boyunca Gazze’ye gökten, yerden ve denizden ateş yağdırdı.

İsrail buna “Dökme Kurşun Operasyonu” diyordu ancak dökülen sadece Gazzeli sivillerin, çocukların ve kadınların kanıydı, gözyaşıydı. Siyah ile beyazın, insan ile hayvanın, doğru ile yanlışın birbirinden ayrıldığı bir vahşetti. Belki de bu yüzden Filistinliler “Furkan Savaşı” demişlerdi.

Dökme Vahşet, İsrail’in Gazze’ye yönelik insanlık dışı ablukasını kaldırmayı reddetmesi ve 4 Kasım 2008’de 6 Filistinliyi katlederek ateşkesi bozmasıyla başladı. Haziran’daki ateşkes 19 Aralık’ta son bulmuştu. Hamas’ın sayısız çağrılarına rağmen gözünü kan bürümüş İsrail, ateşkesi yenilemeyi reddetti.

27 Aralık saat 11.30’da İsrail, Gazze’ye bomba yağdırmaya başladı. İsrail, o gün 1948’den beri bir gün içerisinde insan katletme rekorunu kırdı. 100 daha önceden belirlenmiş hedef 220 saniye içerisinde vuruldu. Çoğu sivil 400 Filistinli insan öldürüldü, 700’den fazlası da yaralandı.

O zamanlar internet bu şekilde değildi. Twitter ve Facebook gibi sosyal medya yeni emekliyordu. Mikro ya da vatandaş gazeteciliği çok kısıtlıydı. Yüksek çözünürlüklü kameralara sahip cep telefonları yaygın değildi.

Yine de Gazze yalnız değildi. Yaklaşık 1,5 sene önce muhtemel Mossad oyunuyla Selefimsilere katlettirilen Vittorio Arrigoni, iki Eva (Bartlett ve Jasiewicz) gündüz ambülanslara siper oluyor geceleri de haber yapıyorlardı. Biz de bir şeyler yazsınlar da tercüme edelim diye bekliyorduk.

Arrigoni’nin sözüyle “melek fabrikalarına” çevirdiği Gazze’de İsrail, 3 haftada bin 400’den fazla Filistinliyi katletti. Bunların 412’si çocuk, 111’i kadın ve 14’ü de sağlık görevlisi ile gazeteciydi. 5 binden fazla Gazzeliyi de yaraladı.

9 binden fazla sivilin evi yok edildi. 27 cami, 67 okul ve 34 hastane ile sağlık ocağı bombalandı. İsrail, Dökme Vahşeti’nde tüm uluslararası anlaşmaları hiçe sayarak yasak mühimmat kullandı.

Her şeyi bırakıp Gazze’ye koşan Norveçli Mads Gilberts, İsrail’in kemiklere kadar yakan mühimmatının etkilerini belgeledi ve dünyaya duyurdu. Gilberts, “Gazze’yi görene dek İsrail’in en kanlı saldırısının 1982 Lübnan olduğunu sanıyordum” diyecekti.

Yahudi caz müzisyeni ve aktivist Gilad Atzmon, “İsrail, çalıntı topraklarda uzatmaları oynuyor” demişti. Stephen Hawking dahi hareket ettirebildiği tek parmağıyla “Bu böyle gitmez” diye isyan etmişti. Uri Avnery, Avi Shlaim, Gideon Levy ve sayısız yürek taşıyan insanlığını kaybetmemiş ruh İsrail’in vahşeti karşısında sesini yükseltiyordu.

İsrail’in katliamları karşısında Yahudiler bile haykırırken, firavun Hüsnü Mübarek ve hükümeti zalimi değil mazlumu suçluyordu. Bu kraldan fazla kralcı koroya Hamas’ın yok olacağı ümidiyle Abbas da katılıyordu.

18 Ocak 2009’da İsrail, operasyonunu durdurdu. Hamas’ı yok edemediği gibi Filistin’in halkının direnişi de kıramadı. Masum kanı dökmekten başka hiçbir şey başaramadığının en büyük ispatı ise Noam Chomsky'nin "bu savunma değil cinayettir" dediği son Bulut Vahşeti Operasyonu’nda ortaya çıktı. Hamas’ın direnişi Tel Aviv’e ve Kudüs’e kadar ulaştı.

Bugün İsrail, bir hırsızın girdiği bir evde olabileceği kadar huzurlu olabilir. Elleri cebinde ıslık çalarak çalıntı topraklarda köşeleri dönemez. Sürekli omzundan arkaya bakmak durumundadır.

Artık İsrail’e göç de durdu. Şimdilerde Yahudi olmayan Afrikalı ve Asyalıları ülkeye dolduruyorlar. Tıpkı Liebermann’ı yaratan Rusları, Sovyetler zamanında doldurmaları gibi. İsrail artık paryalaşıyor. Paryalaştıkça daha da vahşileşiyor. Elitleri ABD ve AB pasaportları için kuyrukta bekliyor.

İsrail, artık düşüşünün o geri dönülmez sarmalı içerisine yuvarlanıyor. “Bir kez daha” artık-vadedilen-olmayan topraklarda kan döktükleri, haksızlık yaptıkları için “Bir kez daha” Exodus yaşamak zorunda kalacakları gün artık çok uzak değil.

Haber Ara