Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Cindoruk, TBMM'de Menderes dilekçesini sümen altı etti

Hüsamettin Cindoruk, onca yıl siyasi mirasını yediği Menderes ve arkadaşları ile ilgili Yassıada kararlarının yok sayılması için yapılan başvuruyu sümen altı etmiş.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-12-28 02:02:21

Cindoruk, TBMM'de Menderes dilekçesini sümen altı etti

TIMETÜRK / Haber Merkezi

Eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk da Ergenekon davasına sanık avukatı olarak katıldı. Tutuksuz sanıklardan eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu'nun avukatı olarak duruşmaya katılan Cindoruk, duruşmaya verilen öğle arasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Cindoruk, Yassıada Mahkemesi'nde de 18 sanığın avukatlığını yaptığını belirterek, “Benim 58 yıllık meslek hayatımda ne değişti ne gelişti. Öbür yandan 50 seneyi aşan Yassıada'dan bu yana yargılamada bir gelişme var mı yoksa yavaşlama gerileme mi var? Bunları görmek için buradaydım" dedi.

Yassıada Mahkemesi'yle bu mahkemenin bir farkı olduğunu dile getiren Cindoruk, “Bu mahkemenin kararlarının yargı yolu açık. Yani Yargıtay yolu açık. Yassıada Mahkemesi'nde maalesef yargı yolu kapalıydı. O üzüntü verici infazlar ortaya çıktı” diye konuştu.

Peki, Cindoruk, vermesi gereken dilekçeyi vermiş mi Menderes için, bu sorunun cevabını Bugün Gazeetsi'nden Seda Şimşek veriyor. Şimşek Bugün Gazeetsi'nde yazdıpı yazıda şunları belirtiyor:

"Burhan Apaydın, müvekkili Adnan Menderes'in hakkını hukukunu yarım asır sonra da savunuyor.

Geçen eylülde, idamların yıldönümünden bir gün sonra TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e yazdığı mektup, belki de TBMM'nin Yassıada kararlarını yok sayacak tarihi bir karar almasına vesile olacak.

Milletin seçtiği bir başbakana Yassıada'da kefeni ile birlikte giydirilen "vatan haini" yaftası Meclis eliyle, yine milletin seçtikleri tarafından kaldırılmalı ve bu demokrasi ayıbından Türkiye kurtarılmalı.

Apaydın'ın kararların kaldırılması mücadelesi ta Özal'ın cumhurbaşkanı olduğu döneme dayanıyor.

TBMM'ye ilk başvurusu 1986 yılında, ikinci başvurusu ise 1990'da.

İlk başvurusu kabul edilmemiş, ikinci başvurusu ise TBMM Adalet Komisyonu'nca reddedilmiş, itiraz üzerine gittiği Karma Komisyon'da ise kaybolmuş.

Üçüncü kez başvuruda bulunduğunda ise TBMM Başkanı yıllarca Menderes'in avukatı olduğu zannedilen Hüsamettin Cindoruk. Yassıada'da Hasan Polatkan'ın avukatlığını yapan Cindoruk'un siyasette nam salması uydurma "Adnan Menderes'in avukatlığı" sıfatı ile olmuştu.

"Yahu ben Adnan Menderes'in avukatlığını yapmadım" diye bir kez olsun tekzip etmedi bu uydurulmuş sıfatı.

İşte o Hüsamettin Cindoruk, onca yıl siyasi mirasını yediği Menderes ve arkadaşları ile ilgili Yassıada kararlarının yok sayılması için yapılan başvuruyu belli ki sümen altı etmiş. Merak edip araştırdığımızda bir sonuca ulaşamıyoruz çünkü başvuru işleme dahi konulmamış.
Baba ve oğlun ruhları şad olacak

Aydın Menderes'in vefatının birinci yıldönümünde idam dosyaları nihayet Meclis'te. Burhan Apaydın'ı aradım, hayli duygusaldı, boğazı düğümleniyor konuşurken, "Keşke Aydın Menderes bugünü görseydi. Bu dilekçeyi onun imzasıyla birlikte Meclis'e vermek istemiştim, Meclis'in Yassıada kararlarını kaldırdığı gün baba oğlun ruhları şad olacak" diyor.

Ne Özal'ın naaşları Anıt Mezar'a taşıması ne de şimdi Meclis'in vereceği karar Adnan Menderes'in itibarı ile alakalı. Aslında Özal, naaşları Anıt Mezar'a naklederek millet nezdinde kendi itibarını yükseltti. Şimdi Meclis de Yassıada kararlarını keenlemyekûn addederek yine kendi itibarını yükseltecektir.

Milletin tarihinde seçerek başına getirdiği ilk insan Adnan Menderes. Tarihimizde milletin başındakilerin devrilmelerinin, katledilmelerinin çok örnekleri var ancak devrilenler yahut katledilenler milletin seçtikleri değildi.

Adnan Menderes ile ilk defa milletin seçtiği devrildi ve katledildi. Menderes ile birlikte üniformanın ve adliyenin yani hukukun itibarı da katledildi. Üniformaya ve adliyeye itibar kazandırmak ne yazık ki Meclis kararları ile mümkün değil. Naaşları için anıt mezar da düşünülemez!

Bundan sonra ancak kararlarıyla mazilerindeki utanç veçhesini temizleyebilir ve yeniden itibarlı hale gelebilirler.

Milletin ekseriyetle seçtiği her insanda Menderes'ten izler aranır. Aydın Menderes o sebeple "milletin yetimi" idi. Ümran Menderes, onsuz geçirdiği 1 yılda Aydın Menderes'in yarım bıraktıklarını tamamlamak için adeta hayata tutundu. Aydın Menderes'in yarım kalan hatıralarının "Babam ve Ben" kitabında yayımlanmasını sağladı.

Kendisine eşinden kalan Çakırbeyli topraklarını Adnan Menderes Üniversitesi'ne bağışladı, o topraklarda Aydın Menderes Hukuk Fakültesi kurulmasına dair senato kararı Yassıada'daki hukuk katline en anlamlı cevap olsa gerek.

Ümran Hanım, bunların hepsinden de öte babası asıldığında 15 yaşında olan "milletin yetimi"nden kendisine miras kalan hüznün nöbetini tutuyor.

Haber Ara