'Kurumlardan destek almadan Başbakan dinlenemez'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir televizyon kanalında, “Çalışma ofisimde dinleme cihazı bulundu.” açıklamasının yankıları sürüyor. Tacidar Seyhan, üç ayrı ofise böcek konulabilmesi için organize bir güce ihtiyaç olduğunu, olayın milli güvenlik zafiyeti olduğunu belirtti. Seyhan ayrıca, kurumlardan destek almadan bu işin yapılamayacağını ifade etti.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-12-28 10:57:27
Hürriyet gazetesi Başbakan Erdoğan’ın özel çalışma ofisinde dinleme cihazının bulunmasıyla ilgili olayın detaylarını yazmış ve Milli İstihbarat Teşkilatı’nın ‘köstebek harekatı’ adı altında derinlemesine bir araştırma yaptığı da ortaya çıkmıştı.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan bilişim uzmanı eski CHP Milletvekili Tacidar Seyhan, olayı milli güvenlik zafiyeti olarak gördüğünü söyledi. Seyhan: “Devletin zirvesinde meydana gelmiş tüm dinleme olaylarını milli güvenlik zafiyeti olarak görüyorum. Başbakanlığa bağlı yeni bir koruma birimi ilk defa kurulmuştur. Bu birim kurulurken başbakanın her tür saldırıdan korunması planlanmıştır. Başbakanın çalışmalarının ve görüşmelerinin gizliliği bu plan dahilindedir. Bunun gerçekleştirilebilmesi için yeni kurulan koruma birimi her tür istihbarat verilerine ulaşabilme ve her tür teknik desteği sağlayabilme yetkileriyle donatılmıştır. Böyle bir koruma kalkanı varken Başbakan’a ait 3 ayrı ofiste dinleme cihazının bulunmuş olması şaşırtıcıdır. Dünyada bu tip skandallar olduğunda istihbarat başkanları istifa eder ya da görevden alınır, genellikle ilgili bakanlar özür diler. Ülkemizde ise derin devlet açıklamalarının arkasına sığınılarak sorumluluktan kaçınılmıştır. Bana göre her tür telefon dinlemelerinin ve teknik takibin kolayca yapılabildiği bir dönemde, Başbakan’ın dinlenebiliyor olması normal ya da imkanı son derece azdır.” dedi.
‘KENDİ ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KORUYAMAYAN BAŞBAKAN VATANDAŞIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KORUYAMAZ’
Başbakan’ın konuyu kamuoyu ile paylaşmasını doğru bulmadığını söyleyen Tacidar Seyhan, Erdoğan’ın kendi özgürlüğünü koruyamadığını belirtti. Seyhan: “Dünyadaki bu tür olaylar incelendiğinde açıklamaların ilgili bakanlardan ya da emniyet koruma birimlerinden geldiğini görüyoruz. Başbakanımızın 'Beni de dinlediler' açıklamasıyla başlayan değerlendirmesi görülmüş bir olay değildir. Sorumluluk makamında olanların bu tür yasa dışı olayları çözmek yerine, mağdur konumunda açıklamalarda bulunması görev bilinci ile bağdaşmaz. Özellikle derin devlete vurgu yaparak, bunun yok edilebilmesi için halktan destek isteyen türde açıklamalar yapması görev anlayışıyla ters düşmektedir. On yıldır görevde olan bir Başbakan’ın 'Beni derin devlet dinliyor. Bunları yok edemedik' demesi, on yıldır bu yönde görev yapmadığı anlamına gelmektedir. Kendi kişi hak ve özgürlüklerini koruyamayan bir başbakanın vatandaşını koruyabilmesi mümkün değildir.” ifadelerini kullandı.
‘BAZI KURUMLARDAN DESTEK ALINMADAN BU İŞ YAPILAMAZ’
Başbakan’ın çalışma ofisine böcek koyabilecek iradeye ilişkin önemli tespitlerde bulunan Tacidar Seyhan, olayın organize bir iş olduğunun altını çizdi. Seyhan’ın tespiti şöyle: “Üç ayrı ofise böcek konulabilmesi için organize güce ihtiyaç vardır. Böceklerin konulduğu binaların izlenmesi, güvenlik duvarlarının aşılabilmesi, içeride montaj yapılabilmesi ve daha sonra buradaki cihazdan gelen sinyallerin bir araç ya da evden dinlenerek kayda alınabilmesi, teknik açıdan organize bir grubun faaliyetini gerektirir. Bir ya da birkaç kişinin yapması mümkün değildir. Bazı kurumların içinden destek alınmadan bu tür eylemler yapılamaz. Başbakan’ın yakın çevresinden başlayarak çemberin genişletilmesi doğru bir değerlendirme olur kanaatindeyim.”
‘DÜZENEĞİN ÜÇ AYRI YERDE KURULMASI, TEKNİK TAKİP GEREKTİRİR’
Başbakan’ın ofisine konulan böceklerin hafızasının olmadığını söyleyen Tacidar Seyhan, gelen sinyalin 500 metre çaptaki bir alanda ya bir araçtan ya da bir daireden dinleme yapılmış olması gerektiğini ifade etti. Seyhan: “Buraya konulan böceklerin hafızası yoktur. Kayıt yapamazlar. Bulunan böcekler içeriden aldıkları ses sinyallerini en fazla 500 metre uzaklığa gönderebilirler. Bu yüzden dinleme cihazından gelen sinyallerinin bir araçtan ya da bir daireden takip edilmesi gerekmektedir. Üç ayrı yerde böceklerin yakalanması gerçekten düşündürücüdür. Çünkü düzeneğin birbirinden farklı üç ayrı adreste kurulması, teknik takip ve bilgi akışı gerektirmektedir. Bu olay oldu ise organizasyon büyüktür. Bu organizasyonun içeriden destek almadan sadece yabancı istihbarat birimleri tarafından yapılması mümkün değil. Çünkü organizasyon yaygındır. Üç farklı yerde yapılmıştır. İçeriden yapıldığını düşünmek daha doğrudur. Ancak bu bilgilerin yabancı istihbarat birimleri ile de paylaşılması ihtimal dahilindedir.” dedi.
‘BUGÜNE KADAR YASA DIŞI DİNLEME YÜZÜNDEN SORUMLULAR CEZA ALMADI’
Tacidar Seyhan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın da yasa dışı görüntüleme ile saf dışı bırakıldığını, birçok önemli ismin yine aynı yöntemle dinlendiğini ama sorumlularının asla bulunamadığına işaret etti. Tacidar Seyhan şu ifadeleri kullandı: “Ülkemizde bugüne kadar asker, hakim, savcı, iş adamı, gazeteci ve başbakana kadar bir dolu dinleme vakası gerçekleşmiş. Ana Muhalefet Partisi’nin Genel Başkanı yasa dışı görüntüleme ile saf dışı bırakıldı. Bir başka siyasi partinin genel başkan yardımcıları üst üste yasadışı izlemeye takıldı ve görevlerini bırakmak zorunda kaldı. Böyle trajik bir durum ortadayken, bir tek sorumlunun yargılanamamış olmasını ve suçluların tespit edilememiş olmasını yöneticilerimizin nasıl izah edeceğini merak ediyorum.” (Cihan)
SON VİDEO HABER
Haber Ara