'Anneleri her gördüğümde ölüyorum'
Şırnak'ın Uludere (Qilaban) ilçesine bağlı Roboski (Ortasu) köyünde saat 21.37'de Federal Kürdistan Bölgesi'nden katırlarına yükledikleri sigara ve mazotu getirirken katledilen çoğu çocuk 34 sivil Kürt yurttaşın bombalandığını köylülere telefonla bildiren Servet Encü, katliamla ilgili konuştu.
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-12-28 10:16:38
Diyarbakır'dan kalkan F-16 Türk savaş uçakları tarafından yüzlerce kiloluk kazan bombalarıyla bombalanan gençlerin hemen 20 metre arkasında olduğu için katliamdan sağ kurtulmayı başaran Servet Encü, katliam anını bir türlü unutamadığı ve katliamda çocuklarını yitiren anneleri her gördüğünde "Çocuğum nerede" soruları ile karşılaştığı için Federal Kürdistan Bölgesi'nin Zaxo kentine göç etti ve katliamın yıldönümü için tekrar Roboski'ye geldi.
34 arkadaşı ve akrabasının vurulduğunu telefonla köylülere bildirdikten sonra köylüler, olay yerine gelene kadar karın içinde saklanan ve donma tehlikesi atlatan Encü, katliam günü verdiği demeçte, "Geri döndüğümüz sırada jetler bizi bombardımana tuttu. Bombardıman sırasında acı bir koku etrafı sardı. Birden insanlar yanarak can verdi. 5-6 kişi bombardımandan kaçarak, kayalıkların arasına saklandı. Uçaklar orayı da bombaladı. Hepsi kayalıkların altında can verdi" demişti.
Zaxo'da doğan çocuğa 'Welat' ismini verdi
En büyüğü 13 yaşında 7 çocuğu olan ve göç ettiği Zaxo'dan 9 ay sonra katliam anması için Roboski'ye gelen Servet Encü (33), katliamın hala ilk günkü gibi gözlerinin önünde olduğunu ve hatırladıkça delirmemek için yoğun çaba sarf etiğini belirtince gözyaşlarını tutamıyor. 6 ay önce Zaxo'da iken bir çocuğunun dünyaya geldiğini söyleyen Encü, "Roboski'ye duyduğum özlemle oğlumun adını Welat (Vatan) koydum. Her ne kadar orası da ülkenin bir parçasıysa yine de hiçbir yer insanın doğduğu yer kadar güzel değildir" dedi.
'Köylüler katliam yerine gelene kadar karın içinde saklandım'
Grubun içerisinde sağ salim kurtulduğunu söyleyen Encü, olay gününü hala olay anını yaşıyormuş gibi şu sözlerle anlattı: "Orada bize zulüm yapıldı. Bu 34 arkadaşımın, kardeşimin başına gelenler katliamdı. Onlar sadece arkadaşım değil, köylüm değil aynı zamanda kardeşimdi. Kaçağa gitmediğimizde bile köyde bir arada olurduk, sohbet için birbirimizin evlerine konuk olur, geceyi anılarımızı birbirimize anlatmakla geçirirdik. Bugün aradan geçen bir yıla rağmen hala dün katliam olmuş gibi o anları yaşıyorum. Hala yanlışlık deniyor. Bu katliam Haftanin'de Zap ya da Sinat olmadı, Roboski'nin yukarısında oldu. Eğer 2 kilometre ötede olsaydı, Irak bölgesiydi deriz; ama öyle değildi. Karakola yakın bir yere kadar gelmişiz, hiçbir korkumuz kalmamıştı; ama bütün arkadaşlarımızın üzerine bir anda savaş uçakları geldi. Ben arkadaşlarımın yaklaşık 20 metre uzağındaydım. Bombardımanın etkisiyle ben de savruldum karın içine saplandım. Sonra ölü taklidi yaparak karın içine saklandım. Daha sonra uçaklar gittikten sonra çukurluk bir alana geldim. Ve köylüleri aradım. Köylüler askerlerle konuşmuştu anlaşılan. Askerler de onlara 'öldürmemişiz sadece etrafları bombalanmış' demişler. Köylüler bana bu bilgiyi verdiğinde 'hayır bütün arkadaşlarım öldü. Hepsini öldürdüler' dedim. Daha sonra tekrar karın içinde saklanmaya başladım ta ki köylüler gelene kadar. Öldüğümü öleceğimi düşünüyordum. Ama ölmedim, öldürmedi Allah beni işte. Daha sonra kardeşim ve köylüler gelince onlara seslendim. Yaralı olmadığımı; ancak soğuktan donduğumu söyledim. Beni aldılar ve katliam yerine gittik, hemen 50 metre uzağımda parçaları vardı. Hala yanan cenazeler vardı. Kimse kendi cenazesini tanıyamıyordu, herkes çocuğunu yakınını ayakkabısından, çorabından, gömleğinden tanıyordu. Hepsinin parçaları katırların parçaları ile karışmıştı. Bazılarının cenazeleri yoktu, 200-300 metreye yayılmıştı cenaze parçaları. Birkaç yaralı vardı bunların alınması için yetkilileri aradık; ama kimse gelmedi. Aileler sırtlarında 3-4 yaralıyı taşıdı. Ama onlar da yaşamını yitirdi. Bütün parçaları aileler heybelere doldurdu. Böyle bir katliam hiçbir yerde görülmemiştir. İnsanların çocuklarının parçalarını heybelere doldurarak, götürdüğü görülmemiştir."
'Anneleri gördüğümde ölüyordum!'
Katliam sonrası taziye yerinde kaldığını taziyeden sonra da 3 ay boyunca kendisini her gören annenin, "Benim oğlum nerede niye oğlumu da kurtarmadın" dediklerini bu nedenle de yaşananlara artık dayanamaz hale geldiğini söyleyen Encü, "3 ay boyunca beni her gören anne 'sen bizim çocuğumuzu niye kurtarmadın' diyordu. Ben de 'keşke kurtulan sizin çocuğunuz olsaydı da onları damat yapsaydınız' diyordum. Her bana çocuklarını sorduklarında ve katliam anını anlattığımda ben bir kez daha ölüyordum ve dayanamıyordum. Bu nedenle katliamdan 3 ay sonra ailemle birlikte Zaxo'ya göç ettim. Çünkü o aileleri gördükçe kötü oluyordum" diyerek gözyaşlarına boğuldu.
Encü, şöyle devam etti: "3 ay kaldıktan sonra baktım olacak gibi değil dayanamıyorum aklımı yitireceğim, gece gündüz bu olaydan söz ettiğimde bile sanki şimdi katliam olmuş gibi hissediyorum kendimi. Oturuyorum kalkıyorum o parçalanmış cenazeler gözlerimin önüne geliyor. Sanki bir televizyonu önüme bırakmışlar ve oradan seyrediyor gibiyim. Bu yaşananlardan biraz da olsun uzak kalmak istiyorum ama yapamıyorum. Önceleri anlatmak istemiyordum yaşananları ama şimdi anlatmam gerektiğini düşünüyorum ki herkes katliamın nasıl gerçekleştiğini bilsin. Bana ne yaparlarsa yapsınlar neresi olursa olsun anlatacağım.''
'Buranın özlemiyle yanıyorum'
Katliamın yıldönümü nedeniyle çocukları ile birlikte katliamın gerçekleştiği yolu arşınlayarak Zaxo'dan geldiğini söyleyen Encü, "Bir müddet burada kalacağım. Buranın özlemiyle yanıyorum orada. O yüzden de bir süre burada kalmayı düşünüyorum, duruma bakıp daha sonra karar veririm'' dedi.
"Bunlar sivil olmayabilirler" gibi açıklamalara tepki gösteren Encü, "Bu insanların sivil olduğunu bütün dünya biliyor. Ekmekleri için şehit düştüler. Yaşamlarını yitirdiklerine ayaklarında siyah lastik ayakkabıları vardı" diye konuştu. Katliam gününden bugüne kadar olayın peşini bırakmayan bütün Kürt halkını selamladığını dile getiren Encü, "Herkes burada katledilenlerin hepimizin Kürt halkının kardeşi olduğunu bilsin. Bugün hala katliam yerinde cenaze parçaları olabilir. Herkesin buradaki katliamın hesabını sormasını istiyorum. Eğer bugün bunların hesabını sormazsak yarın öbür gün başka katliamlarda yaparlar" diye konuştu.(ajanslar)
SON VİDEO HABER
Haber Ara