KCK ana davasında talepler alınmaya başlandı
KCK ana davasında talepler alınmaya başlandı. Sanık avukatları: Biz de mahkemeyle empati kurmalıyız
13 Yıl Önce Güncellendi
2012-12-20 16:03:58
PKK'nın üst yapılanması KCK'ya yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 122'si tutuklu 205 sanık hakkında açılan davanın 20. duruşması görüldü. Sanık avukatlarının talepleri alınmaya başlandı. Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı ve tüm sanıkların avukatı Selçuk Kozağaçlı, “Bugüne kadar mahkemenin bizimle empati kurmasını istedik. Ama bizim de mahkeme ile empati kurmamız gerektiğini anladık.” diye konuştu. Mahkemenin de silahlı Kürt hareketiyle, BDP üyesi ve yöneticisi sanıklar arasında geçişkenlik olduğunu düşündüğünü söyleyen Kozağaçlı, ancak bu kadar geniş değerlendirmenin, yargılamayı Kürt etnik kimliğine, siyasal faaliyetlere kadar uzatacağını iddia etti. Ayrıca sanık avukatları, TBMM’de “Anadile savunma hakkı”na ilişkin yasa taslağının göz önüne alınarak sanıklara Kürtçe tercüman talebinde bulundu.
İstanbul 15.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın 20. duruşmasına 122’si tutuklu sanıktan 114’ü katıldı. BDP milletvekili Sebahat Tuncel’in de izlediği duruşmada, sanık avukatları müvekkillerinin tahliyelerini istediler.
Tüm sanıkların avukatı ve Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Selçuk Kozağaçlı, 2 bin 400 sayfalık iddianamenin heyet ve savcı ile birlikte dinlenmesi sırasında karşılıklı bir anlayışın ortaya çıktığını söyledi. Yargılamanın başladığı günlerde heyetten empati istediklerini ve tartışmalı duruşmalar geçirdiklerini belirten Kozağaçlı “Oysa bir savunma stratejisi yaptığımızı anladım. Bizim de heyetle empati kurmamız gerekiyormuş. Türkiye’de güçlü bir silahlı Kürt hareketi var. Heyet de burada yargılananlarla, silahlı hareket arasında geçişkenlik olduğunu düşünüyor. Biz de sizinle empati kurarak bu gerekçelerle tutukluluğu devam ettirdiğinizi düşünüyoruz.” dedi.
İddianamede delil olarak bulunan ‘KCK sözleşmesi’ olduğu iddia edilen metinde çevre sorunlarına duyarlı, ücretsiz sağlık hizmeti talebi, kadın sorunları, Kürt kimliği gibi konulara yer verildiğini söyleyen Kozağaçlı, sanıkların, sözleşmede belirtilen konularda siyasi çalışmalarda bulundukları gerekçesiyle suçlandığını öne sürdü. Türkiye’de en fazla insanın suçlanmasına neden olan Risale-i Nur” ve “Komünist manifestosu” metinlerinin artık üniversitelerde araştırma konusu yapıldığını, sempozyumlarda tartışıldığını belirten Kozaçoğlu, KCK sözleşmesi olarak iddianamede yer alan metnin de ileride benzer bir tarihi değere sahip olacağını iddia etti. (cihan)
Haber Ara